KeLBaYKuŞ Forum

Geri git   KeLBaYKuŞ Forum > Genel Başlıklar > Bilim ve Teknoloji


Bilim ve Teknoloji - Bilim ve teknoloji hakkında bilgiler burada


Cevapla
 
Seçenekler
  #1 (permalink)  
Alt 27.05.10, 17:52
Karakutu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ergen Baykuş
 
Kaydolma: 11.05.10
Erkek - 33
Mesajlar: 420
Teşekkürler: 101
Üyeye 133 kez teşekkür edildi
Standart Dik Duruş Ve Yürüyüşün Evrimi

İnsanı diğer primatlardan ayıran en belirgin özellikler; dik yürümesi, geniş hacimli bir beyne sahip olması ve konuşmasıdır.
Dik yürüyüş, büyük hacimli beynin ve konuşmanın gelişiminden önce gerçekleşerek, bu iki mühim özelliğin de ortaya çıkmasında doğrudan etkili olmuştur, yani “insan olma”ya doğru atılmış ilk adımı temsil eder dik duruş/yürüyüş. Çünkü, iki ayak üzerinde dik duruş/yürüyüş vucudun koordinasyonu, işleyişi ile doğrudan bağlantılıdır ve onlarca yaşamsal parametrede gerek morfolojik, gerekse nörolojik anlamda radikal değişimlere neden olur.

Bu haliyle dik yürüyüş/duruşun evrimsel gelişimde insan ve onun atasal formlarını içerisine alan hominid ailesinin diğer memeli türlerine karşı tedrici bir şekilde belirgin avantajlar sağlamıştır. Bunlardan başlıcaları şunlardır;

UyarıGörmek için lütfen buradan üye olunuz.


-Dört ayak üzerinde hareket çok daha fazla enerji gerektirir. California üniversitesinden Michael Sockol1 önderliğindeki bir grup bilim adamı, maske giydirilen 5 şempanze koşubandı üzerinde yürürken bazı metabolik, kinematik ve kinetik veriler topladı ve belli konumlarda harcanan oksijen ve enerji oranını tespit etti. Bu bilimsel takım, aynı çalışmaları 4 yetişkin insan üzerinde de deneyerek insanların dört ve iki ayak üzerinde yürüyen şempanzelere nazaran yüzde 75 daha az enerji kullandığını, yüzde 75 daha az kalori yaktığını gördü.

-İki ayaklılıkla, yani dik duruş/yürüyüşle canlının kafatasının dengede kalmasını sağlayan kas baskısı ortadan kalkar. Böylece vücut, dört ayak üzerindeyken kafa dengesini sağlayan bir çok kası beslemekten kurtulacak, beyne daha fazla kan pompalanmasını sağlayacaktır. Sonrasında beyin daha fazla işlevsellik kazanır, metabolik karda olur. Beyin kökünün daha dikey olmasına da neden olan iki ayaklılık, beyin kabuğunun belli frontal bölgelerinde de bilinçlilik düzeyiyle ilgili değişimlere yol açar.

-Diklik daha geniş bir görüş mesafesi/açısı sağlayarak canlının gelen tehlikeyle daha kolay baş edebilmesini sağlar. Elleri serbest hale gelen canlı, avcı-toplayıcı yaşam tarzı ile ilgili yeteneklerini ve becerilerini arttırma şansı yakalar. Ona belli faliyetler için alet kullanma, yapma beceresi kazandırır. Fosil biliminden gelen verilerde bu konuya ışık tutmakta, insanımsı ilk canlıların taştları kırarak şekillendirdiği, savunma amacıyla kullandığı görülüyor. Beynin evrimsel gelişimi ile de bu aletlerin fonksiyonelliği de artıyor. Nitekim palentoloji, arkeoloji bu durumu bariz bir şekilde ortaya koymakta.

-Dik yürüyüş gırtlağin daha verimli kullanılmasını sağlar, böylece dil kapasitesini arttırır. Nefes alıp vermenin dikey olarak daha kolay, verimli olması ses çeşitliliğinin artmasını sağlamıştır. Bu da hominidler arasındaki sosyal iletişimi şüphesiz kolaylaştırmıştır. Kaldı ki, gözün tarama alanına giren uzaklık ve yönlerin artmaya başlaması ile yüz ifadeleri yoluyla iletisim kurabilme olanaklarının temeli atılmıştı.

-Dik duruşun biir diğer önemli avantajı ise vucut yüzeyinin büyük ölçüde güneşe maruz kalmasını engelleyerek zararlı ışınlara karşı yüzde 50’lik bir kazanç sağlamasıdır.

İşte bahsettiğim bu farklılıklar, genetik varyasyon sağlayarak doğal seçilimin dört ayaklılıktan ziyade neden iki ayaklılıktan yana olduğunu göstermesi açısından önemli. Kaldı ki, iki ayaklılık şempanzeler tarafından kolayca adapte olunabilen bir özelliktir. Yapılan bazı çalışmalarda eğitimli makakların diğer makaklara göre daha uzun adımlı olarak iki ayak üstünde hareket ettiğini görülmüştür.

[1]http://artsci.wustl.edu/~hpontzer/Courses/Sockol%20et%20al_PNAS.pdf
[2]http://en.wikipedia.org/wiki/Human_evolution

Ek resimler
UyarıGörmek için lütfen buradan üye olunuz.

UyarıGörmek için lütfen buradan üye olunuz.

UyarıGörmek için lütfen buradan üye olunuz.


Dik duruş/yürüyüş elbette "Homo sapiens sapiens" yani "günümüz insanı"ndan önce Australopithecus grubu içerisinde görülmüştür, onların kalçaları büyük antropomorf maymunlarınkinden çok farklıdır ve bedenin dikey konumunun çok erken dönemde ortaya çıktığını gösterir.

UyarıGörmek için lütfen buradan üye olunuz.


İki ayaklılığa geçişle iskelet değişimleri ortaya çıkmıştır. Leğen kemiği kanatları, bel eğriliği kısalmış, diz ortaya çıkmış, bacakta belli kemiklerin alt ucu dikleşmiştir, ayaktaki 1. tarak kemiği güçlenmiş ve büyük parmak alta doğru dönmüştür.

Dik duruş/yürüş için çoğunlukla kabul edilen kurama göre, çevredeki bir duruma uyum söz konusudur. Bu evrim büyük olasılıkla Etyopya, Kenya ve Kuzey Tanzanya'yı kuşatan bölgedeki bir fayın çöküşüyle çakışmaktadır. Ormanı savanaya dönüştüren bu jeolojik olay, çok büyük olasılıkla insanların atalarını uyarlanmaya zorlamıştır. Bu durumda bunlar ağaçlara tırmanma alışkanlıklarını bırakmışlar ve yüksek otların üzerinden yaklaşan avcıları gözetlemek için arka ayaklarına dayanarak dikilmişlerdir. Aynı zamanda beslenme rejimlerini de değiştirmişler, meyvelerden lifli bitkilere (kökler, yumrular) geçmişlerdir. Daha sonrasında otlakların çoğalması, antilop ve ceylan gibi otlanan hayvanların sayılarında büyük artışa ve hominidlerin da bu hayvanlara yönelmesine neden oldu. Bunu ilk başlatan H. erectus oldu ve böylece yakalanan av hayvanları kendi aralarında paylaşıldı. Bu dönemde insansıların yaşadıkları bölgelerde çok fazla kemik fosiline rastlanması ve etlerin, taş aletlerle parçalanmasına ilişkin arkeolojik kanıtlar bulunuyor.

Beslenmedeki bu değişimler, atalarımızı tamamen etobur hale dönüştürmedi, ancak mönüye hayvan gıdasının da katılması, insansıların beslenme tarzının sürekliliğinin ve kalitesinin artmasında önemli katkı yaptı.

Fakat, bu tamamen uyarlamacı bir modelden ziyade genetik temelli (mutasyona dayalı) bir yeniliğin, evrimsel değişimin olup olmadığı konusunda daha yoğun çalışmalar yapılması gerektiğini düşünüyorum. Genetik temelli bir yenilikten sonra çevresel değişikler sonraki başarıları daha da tetikleyecektir.

Bahsettiğim bu duruma destek sağlayacak önemli bir gelişmeyi paylaşmak istiyorum.

UyarıGörmek için lütfen buradan üye olunuz.


Resimdekiler Hatay'da yaşayan bir ailenin sendromlu çocukları. Bu sendrom onlarda şu 3 durumu sağlamış:

1.Dört Ayaklı Yürüyüş
2.Zeka Geriliği
3.Primitif/İlkel Konuşma

Kardeşlerin ellerinin ve ayaklarının bilekleri üzerinde yürümekte olduğu görülüyor. Otururken kafalarını dik tutamadıkları, bellerini de öne doğru büktükleri gözlemlenmiş. Dizler de aynı şekilde bükülme/fleksiyon durumunda. Ara sıra belli noktalardan destek alarak ayağa kalktıkları, ancak yine bacakları bükük, dik bir hal alamadıkları görülmüş. Ayrıca, çevrenin dilinden bağımsız kendi aralarında ortak bir dil kullanıyor olmaları da şaşırtıcı. Bu halleriyle, verdikleri tepkilerle tamamen primatları andırımaktalar.

Çukurova Üniversitesinden Prof.Dr Üner Tan Hoca önderliğinde bir ekip, kardeşler üzerinde bazı nörolojik, fizyolojik, genetik muayenelerde, incelemelerde bulundu. Aile de otozomal çekinik bir genetik bozukluk olduğu tespit edildi. Ünertan olarak bilimsel literatüre geçen bu sendrom'un insan evriminde bir önceki dönemi gösteren bir canlı model olduğunu muhtemelleşti. Aile üzerinde bir mutasyon iki ayaklılığı sağlayan gende ataya çekme yani atavizme neden olmuş.

İki ayaklılık ile bu yazının başında "Dik yürüyüş, büyük hacimli beynin ve konuşmanın gelişiminden önce gerçekleşerek, diğer iki mühim özelliğin ortaya çıkmasında doğrudan etkili olmuştur" demiştim. Unertan sendromu gösteren bu kardeşlerde, bu özelliklerin ilkel şekillerinin tümünü birden görüyoruz.

Üner Tan'ın bu tanısından sonra Başkent, Hacettepe, Çukurova üniversitelerimizin çabaları, çalışmları ile tüm genom taranması yapılarak bu hastalıktan etkilenen bireylerde ortak olan DNA bölgelerini tespit ettiler. İnsan genomunda el-ayak üzerinde yürüme ile ilişkili üç farklı kromozom bölgesinin olduğunu gösterildi. Genom taraması yapılan bireylerden iki tanesinde hastalıktan sorumlu genin VLDLR olduğu görüldü. VLDLR-eksikliği beyin ve beyincik gelişiminin kritik bir aşamasını etkileyerek iki ayak üzerinde durmamızı sağlayan sinir sistemi yapılarının anormal yapılanmasına neden olmakt olduğu açıklandı.

Çalışmaları dünyaca ünlü "Proceedings of the National Academy of Sciences"da
"Mutations in the very low-density lipoprotein receptor VLDLR cause cerebellar hypoplasia and quadrupedal locomotion in humans." başlığı ile yayınlandı.

Ayrıca, ünlü "Journal of Neuroscience" dergisinde de yer aldı.

Şimdi toparlayalım.

1. Dik duruş ve yürüyüş ile harcanan enerjinin kalorinin dört ayak üzerinde yürümekten yüzde 75 daha az olduğunu, iki ayaklılıkla güneşe daha az maruz kalındığını, vücut sıcaklığını daha iyi dengelediğini, dikliğin daha geniş bir görüş mesafesi/açısı sağlayarak canlının gelen tehlikeyle daha kolay baş edebilmesini sağladığını ve son olarak elleri serbest hale gelen canlının, avcı-toplayıcı yaşam tarzı ile ilgili yeteneklerini ve becerilerini arttırma şansı yakaladığını gördük. Tüm bunlar ise doğal seçilimin neden iki ayaklılığı ileriye taşıdığını gösteren önemli durumlardır.

2. Türk bilim adamları tarafından ortaya çıkarılan genetik tespitlerle iki ayaklılık için radikal genetik yeniliği neyin sağladığını gördük.

3. İki ayaklılığın ortaya çıkışına denk gelen dönemin öncesinde Afrika'da fay hattının çökmesiyle ormanların ortadan kalkması, savanlar arasında da daha dik durarak hayatta kalma sansını artıran türlerin sürekli seçilime uğrayarak geleceğe aktarılması radikal genetik yeniliğe ivme kazandırmıştır. Et ilede beslenme kalitesi arttmıştır.

İşte bu süreçler de beynin gelişmesini, evrimini etkilemiştir, diklikle beyne kas baskısı azalmış, daha fazla enerji kalmış, daha fazla kan pompalanmıştır. Beslenme kalitesinin artması da bu süreci tetiklemiştir. İşte beynin büyümesi ile daha gelişmiş bir soy homo cinsi ortaya çıkmıştır. Alet ve kültür üreten bu cins austropetecusları kısa sürede saf dışı bırakmıştır ve günümüze kadar aşama aşama gelmiştir.

Dialectic

Referanslar

Uner Tan (2005).Unertan syndrome: quadrupedality, primitive language, and severe mental retardation; A new theory on the evolution of human mind. Neuroquantology, 2005, issue 4, page 250-255

Charles Devillers, Henri Tintant, Questions sur la therioe de'evolution. (Evrim Kuramı Üzerine Sorular)

Turkmen, S. (2005). Cerebellar hypoplasia and quadrupedal locomotion in humans as a recessive trait mapping to chromosome 17p. Journal of Medical Genetics, 43(5)

Zaman ayırdığınız için teşekkürler.
Saygılar
Alıntı ile Cevapla
Teşekkür Edenler:
Sponsor
  #2 (permalink)  
Alt 27.05.10, 18:10
pilaki - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Uzman Baykuş
 
Kaydolma: 14.09.06
Kadın
Mesajlar: 688
Teşekkürler: 268
Üyeye 216 kez teşekkür edildi
Wink Cevap: Dik Duruş Ve Yürüyüşün Evrimi

NOVİEMBRE evrim teorisini destekler gibisiniz.


paylaşım için teşekkürler bide benden sana
+rep
Alıntı ile Cevapla
Teşekkür Edenler:
  #3 (permalink)  
Alt 27.05.10, 18:30
Sonduraq - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Efendi Baykuş
 
Kaydolma: 06.10.09
Erkek - 32
Mesajlar: 1.534
Teşekkürler: 157
Üyeye 238 kez teşekkür edildi
Standart Cevap: Dik Duruş Ve Yürüyüşün Evrimi

Seni gördükçe darwine daha çok inanıyorum. xD

İlk insan dik yürüyüşlü olamazmı daha sonra diğer canlılara ayak uydurmak niyetiyle yürümüş olamazlarmı ; )
Alıntı ile Cevapla
Teşekkür Edenler:
  #4 (permalink)  
Alt 27.05.10, 18:59
Karakutu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ergen Baykuş
 
Kaydolma: 11.05.10
Erkek - 33
Mesajlar: 420
Teşekkürler: 101
Üyeye 133 kez teşekkür edildi
Standart Cevap: Dik Duruş Ve Yürüyüşün Evrimi

@leeroy evet evrimi bir teori değil bir olgu olarak kabul edecek kadar destekliyorum =)
rica ederim asıl ben teşekkür ederim zaman ayırdığınız için.

@Sonduraq ilk insanın dik yürüyüşlü olduğuna inananlar zaten çok fazla. darwini de incelemeni tavsiye ederim =)

astrofizik ve kozmoloji alanında da birkaç konu var şu an bir araya getiriyorum. resimleri başka sitelerden aldığım için üzerlerindeki reklamları siler silmez burada paylaşırım.
Alıntı ile Cevapla
Teşekkür Edenler:
  #5 (permalink)  
Alt 27.05.10, 19:19
pilaki - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Uzman Baykuş
 
Kaydolma: 14.09.06
Kadın
Mesajlar: 688
Teşekkürler: 268
Üyeye 216 kez teşekkür edildi
Wink Cevap: Dik Duruş Ve Yürüyüşün Evrimi

NOVİEMBRE bende kısmen destekliyorum ama hala çelişkilerim var. AMA OLSUUUNNN... BUNUNLA İLGİLİ yeni şeyler öğrenmek te hoşuma gidiyor.
bizimle paylaştığın için teşekkürler
Alıntı ile Cevapla
Teşekkür Edenler:
  #6 (permalink)  
Alt 27.05.10, 19:35
Karakutu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ergen Baykuş
 
Kaydolma: 11.05.10
Erkek - 33
Mesajlar: 420
Teşekkürler: 101
Üyeye 133 kez teşekkür edildi
Standart Cevap: Dik Duruş Ve Yürüyüşün Evrimi

leeroy demiş ki:
- NOVİEMBRE bende kısmen destekliyorum ama hala çelişkilerim var. AMA OLSUUUNNN... BUNUNLA İLGİLİ yeni şeyler öğrenmek te hoşuma gidiyor.
bizimle paylaştığın için teşekkürler
madem okuyan var paylaşılacak şey çok evrimle ilgili =)

mesela dün bi forum sitesinde okumuştum insanın evrimiyle ilgili 3000 yıl sonrasına ait bi tahmin ilginç geldi bana paylaşayım =)


İnsanoğlunun 3 bin yıl içinde, gelişiminde zirve yapacağı, sonrasında düşüşe geçeceği öngörülüyor.

KUSURSUZ İNSANA DOĞRU.. PEKİ YA SONRA?

Dünyaca ünlü saygın eğitim kurumu London School of Economics'te araştırmalarını sürdüren evrim bilimci Dr. Oliver Curry'den, insanoğlunun geleceğiyle ilgili çarpıcı öngörüler... İngiliz BBC televizyonuna konuşan Curry, insanoğlunun önümüzdeki 3 bin yıl içinde, gelişiminde tepe noktaya çıkacağını, ardından teknoloji bağımlılığı nedeniyle gerilemeye başlayacağını ve 10 bin yıl sonra iki türe ayrılacağını iddia etti. Dr. Curry'ye göre, bin yıl içinde insanlar ortalama 2 metre boya ulaşacak ve yaklaşık 120 yıl yaşayan canlılara dönüşecek.

UyarıGörmek için lütfen buradan üye olunuz.


10 BİN YILDA DURAKLAMA

Erkeklerin vücutları daha kaslı, yüz hatları daha kemikli, penisleri daha büyük olacak. İnsanların ten rengi açık kahverengiye dönüşecek. Kadınların cildi yumuşak, parlak ve tüysüz, gözleri iri, saçları düz olacak. Irk farklılıkları, ırklararası eşleşmeler nedeniyle ortadan kalkacak. Ancak 3 bin yıl içinde evrim bakımından inanılmaz bir gelişme yaşayacak olan insanoğlu, 10 bin yıl civarında duraklama dönemine girecek. İnsanoğlunun ömrü kısalacak, ilaçlar nedeniyle bağışıklık sistemi çökmüş olacak ve teknoloji bağımlılığı nedeniyle neredeyse birer 'evcil hayvana' dönüşecek ve sosyal iletişim kabiliyetlerini kaybedecek. Bu sürecin sonunda insanoğlu iki farklı türe ayrılacak. İlk grup güzel ve yetenekli olacak. Diğer tür ise fiziksel olarak deforme olacak, akıl ve yetenek bakımından daha geri ve kısıtlı kalacak.

evrimle ilgili çelişkili olduğunu düşündüğünüz noktalardan bahsederseniz bildiğim kadarıyla yardımcı olmaya çalışırım =)
Alıntı ile Cevapla
Teşekkür Edenler:
  #7 (permalink)  
Alt 27.05.10, 20:01
SomeOne - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Uzman Baykuş
 
Kaydolma: 16.09.09
Erkek
Mesajlar: 992
Teşekkürler: 11
Üyeye 282 kez teşekkür edildi
Standart Cevap: Dik Duruş Ve Yürüyüşün Evrimi

Evrim Teorisi Diye Bir Şey Yoktur. O Zaman İlk İnsanları Nasıl Açıklayaksınız? (Hz.Adem Ve Hz.Havva)
Alıntı ile Cevapla
  #8 (permalink)  
Alt 27.05.10, 21:49
_Devilmarcry_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Profesör Baykuş
 
Kaydolma: 02.07.09
Erkek
Mesajlar: 2.962
Teşekkürler: 264
Üyeye 1.002 kez teşekkür edildi
Standart Cevap: Dik Duruş Ve Yürüyüşün Evrimi

Someone çok güzel bir soru sormuş, cevabını bekliyoruz.
Alıntı ile Cevapla
  #9 (permalink)  
Alt 27.05.10, 22:00
Karakutu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ergen Baykuş
 
Kaydolma: 11.05.10
Erkek - 33
Mesajlar: 420
Teşekkürler: 101
Üyeye 133 kez teşekkür edildi
Standart Cevap: Dik Duruş Ve Yürüyüşün Evrimi

SomeOne demiş ki:
- Evrim Teorisi Diye Bir Şey Yoktur. O Zaman İlk İnsanları Nasıl Açıklayaksınız? (Hz.Adem Ve Hz.Havva)
bütün insanların yalnızca iki kişiden türemesi diye bir şey yoktur. o zaman evrimi nasıl açıklayacaksınız?
Alıntı ile Cevapla
Teşekkür Edenler:
  #10 (permalink)  
Alt 27.05.10, 22:09
fairytale - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
V.I.P.
 
Kaydolma: 01.09.09
Kadın - 35
Mesajlar: 5.406
Teşekkürler: 620
Üyeye 402 kez teşekkür edildi
Standart Cevap: Dik Duruş Ve Yürüyüşün Evrimi

Noviembre demiş ki:
- bütün insanların yalnızca iki kişiden türemesi diye bir şey yoktur. o zaman evrimi nasıl açıklayacaksınız?
ne demek öyle bişey yoktur?
anlamadım yani sence biz Adem ve Havva dan çoğalmadık mı?
Alıntı ile Cevapla
Cevapla






© 2013 KeLBaYKuŞ Forum | AtEsH
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 - ©2000-2024 - Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.2.0'e Aittir.
Açılış Tarihi: 29.08.2006