KeLBaYKuŞ Forum

Geri git   KeLBaYKuŞ Forum > Eğitim > Dersler > Türkçe & Edebiyat


Türkçe & Edebiyat - Edebiyat dersi için konu anlatımlı videolar, çözümlü sorular, testler...


Cevapla
 
Seçenekler
  #1 (permalink)  
Alt 27.11.09, 20:38
Joannie - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Lonely...
 
Kaydolma: 15.07.09
Kadın
Mesajlar: 10.176
Teşekkürler: 1.351
Üyeye 613 kez teşekkür edildi
Standart Söz Sanatları

Söz Sanatları (Konu Anlatımı ve Test)

SÖZ SANATLARI

Etkili, güzel söz söyleme sanatı olan edebi*yatta, dilin gerçek ve sembolik anlamlarına baş*vurmak, az sözle çok şey ifade etmek, anlam ilgi*si kurmak yoluyla yapılan sanatların büyük bir yeri vardır. Bu sanatlara "edebî sanatlar" adı verilir.

İnce duyguların, estetik duyarlığın ürünü olan edebî sanatlar, Türk edebiyatında geniş yer tutar. Özellikle Klâsik (Divan) Türk edebiyatında bu sanatlara büyük önem verilir.

Edebiyatta en çok kullanılan söz ve anlam sanatlarının başlıcaları şunlardır:

1. TEŞBİH (BENZETME)

Aralarında bazı özellikleri açısından ilgi kuru*labilen İki kavramdan güçsüz olanı, güçlü nitelik*lere ve özelliklere sahip olan diğer kavrama ben*zetmektir.

Benzetme (teşbih) sanatı, dört öğeden olu*şur:

Benzeyen: Aralarında benzerlik kurulan öğelerden özelliği ve niteliği bakımından zayıf olan öğedir.

Kendisine benzetilen: Benzerlik kurulan öğelerden nitelik ve özelliği bakımından üstün, güçlü olduğu için kendisine benzetme yapılan öğedir.

Benzetme yönü: Benzerlik kurulan öğeler arasındaki benzeşme ilgisi ve yönüdür.

Benzetme edatı: Öğeler arasında benzerlik ilgisi kuran edat ya da edat görevini yüklenmiş sözcükler, eklerdir. Bunların başlıcaları şunlardır:

gibi tek andırır benzer

nitekim sanki güya misal

kadar adetâ meğerki tıpkı

Bu dört öğeden birinin ya da birkaçının yer alıp almamasına göre benzetme dörde ayrılır:

a) Ayrıntılı (Tam) Benzetme

Dört öğenin de bulunduğu benzetmelere de*nir.

Bir güzel yırtıcı kuş gözleri gördüm, baktım Som mücevher gibi kan kırmızı tırnaklarına

(Yahya Kemâl)

1. Benzeyen: tırnaklar

2. Kendisine benzetilen: som mücevher

3. Benzetme yönü: kırmızılık, kırmızı renkte oluş

4. Benzetme edatı: gibi

b) Kısaltılmış Benzetme

Teşbihin dört unsurundan benzetme yönü*nün söylenmediği benzetmelere denir.

Dağ köylerinden birinde yaşayan bu çocuk, bir arslan gibiydi.

(Kemal Tahir)

1. Benzeyen:çocuk

2. Kendisine benzetilen: aslan

3. Benzetme yönü: yok

4. Benzetme edatı: gibi

c) Pekiştirilmiş Benzetme

Benzetme edatına yer verilmeyen benzet*melere denir.

Yalnız bu katta mümkün olur daimî uçuş Her hamlesiyle ruh, o çelikten kanatlı kuş

(Yahya Kemâl)

1. Benzeyen: ruh

2. Kendisine benzetilen: çelik kanatlı kuş

3. Benzetme yönü: uçma, uçuş (ruhun da uçar gibi göğe yükseldiği fikri)

4. Benzetme edatı: yok

d) Yalın Benzetme (Teşbih-i Beliğ)

Yalnız benzetilen ve kendisine benzetilen unsurlarıyla yapılan, benzetme edatı ve benzetme yönüne yer verilmeyen benzetmelere denir.

Fark etmez, anne toprak ölüm maceramızı

(Yahya Kemâl)

1. Benzeyen: toprak
2. Kendisine benzetilen: anne
3. Benzetme yönü: yok
4. Benzetme edatı: yok


ÖRNEK - 1 (ÖYS-1995):
Aşağıdaki dizelerin hangisinde dört öğesi de
bulunan bir "teşbih" vardır?
A) Her hatıra bir damla yaş oldukça gözümde
B) Gördüm deniz dedikleri bin başlı ejderi
C) Canlandı hayâlimde o mazideki yazlar
D) Her gölge bir insan kadar inceydi, derindi
E) Ben böyle değildim, bu deniz böyle değildi
ÇÖZÜM:
Benzetmenin (teşbih) dört öğesi "benzeyen", "kendine benzetilen", "benzetme edatı" ve "benzetme yönü"dür. Buna göre seçenekleri değerlendirdiğimizde, D seçeneğinin bu dört öğeyi içerdiğini görürüz:
"Her gölge bir insan kadar inceydi, derindi" dizesinde;
Gölge: Benzeyen İnsan: Kendisine Benzetilen Kadar: Benzetme edatı İnce, derin: Benzetme yönü Doğru cevap (D) seçeneğidir.


2. İSTİARE (EĞRETİLEME):
Temel öğelerden sadece birinin yer aldığı benzetmelerdir. Yani sadece benzeyen yahut kendisine benzetilen bulunur.
Üçe ayrılır:
a) Açık İstiare:
Sadece kendisine benzetilen (güçlü)in bulunduğu benzetmelerdir.
Bir hilâl uğruna ya Râb ne güneşler batıyor!
(M. Akif Ersoy) Bu dizede şehit düşen askerler "güneş"e benzetilmiş; benzeyen söylenmemiş.
b) Kapalı İstiare:
Benzeyenin söylendiği, kendisine benzetilenin gizlendiği benzetmelerdir.
Gece yıkar saçlarını deresinde ışığın
Bu dizede gece, saçlarını yıkayan bir insana benzetilmiş; ancak kendisine benzetilen gizlenmiştir.
Her taraf kırık dökük
Dalların boynu bükük
Bu dizelerde dallar, boynu bükük insana benzetiliyor; ama kendisine benzetilen insandan söz edilmiyor. "Boynu bükük" sözü ile insanın bir özelliği vurgulanıyor.
c) Temsili (Yaygın) İstiare:
Benzetmenin temel öğelerinden yalnızca birisiyle çok sayıda benzerliği sıralayarak yapılan istiareye ise "yaygın istiare" (istlare-i temsiliye) adı verilir.
Örnek:
Bin gemle bağlanan at şaha kalkıyor
Gittikçe yükselen başı Allah'a kalkıyor
Son macerayı dinlememiş varsa anlatın
Râm etmek isteyenler o mağrur, âsil atın
Beyhudedir her uzvuna bir halka bulsa da
Boştur köpüklü ağzına gemler vurulsa da...
Coştukça böyle sel gibi bağandaki hisleri
Bir gün başında kalmayacaktır seyisleri!
(Faruk Nafiz Çamlıbel)
Şair, Kurtuluş Savaşı veren Türk ulusunu mağrur bir ata benzeterek çok sayıda benzerliği sıralıyor. Şiirdeki;
At: Türk ulusunu Son macera: Kurtuluş Savaşı'nı Seyisler: Emperyalist güçleri temsil etmektedir. Şiirde "benzetilen" öğesine hiç yer verilmemiş, hep "benzeyen"ler üzerinde du¬rulmuştur. Bu, bir yaygın eğretilemedir.


3. MECAZ-I MÜRSEL (Ad Aktarması)
Benzetme amacı güdülmeden bir sözün, başka bir söz yerine söylenmesidir.
"Reçelleri dolaba yerleştirir misin?"
Bu cümlede reçellerin yer aldığı kavanozlar yerine sadece "reçeller" kullanılmış.
"Çankaya, bu olaya farklı yaklaşıyor."*
"Çankaya" sözü ile cumhurbaşkanı kastedilmiştir.


4. TEŞHİS VE İNTAK (KİŞİLEŞTİRME VE KONUŞTURMA)
İnsan dışındaki varlıklara insan nitelikleri ver¬me ve onları konuşturma sanatıdır. Konuşturma yoksa sadece teşhis, varsa hem teşhis hem de intak yapılmıştır. Her kişileştirme aynı zamanda bir çeşit istiaredir:
Kır ata nal mı dayanır
Dağlar uykudan uyanır
Bu dizelerde dağlar kişileştirilmiştir (Teşhis)

Güğüm bir gün testiye, "Yola çıkalım" dedi. Testi "Korkarım" dedi. Evde kalmak istedi.
Bu dizelerde güğüm ve testi hem kişileştiril-miş, hem de konuşturulmuştur (Teşhis ve intak).


ÖRNEK - 2 (ÖSS - 2006):
(I) Güneş yavaş yavaş yükselirken antik kent ay¬dınlanmaya başlıyor. (II) Güneşle birlikte, kentin geçmişindeki bilinmeyen yönlerin de ortaya çıkacağını sanıyor insan; ama bir süre sonra yanıldığı¬nı anlıyor. (III) Yüzyıllardır yalnızlığa alışmış, unu¬tulmuş bu kentin geçmişini düşünüyor. (IV) Acaba bu tiyatro sahnesinde kaç oyun sergilendi, onda ne gibi sorunlar tartışıldı, ölümüne savaşlar nasıl yaşandı buralarda? (V) Bugün, bütün bunlardan habersiz, tarih sahnesindeki rolünü tamamlamış ve mağrur bir sessizliğe gömülmüş bir kentle karşı karşıyayız.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde kişileştirme sanatı vardır?
A) I. ve II. B) I. ve IV. C) III. ve IV.
D) III. ve V. E) IV. ve V.
ÇÖZÜM:
Parçanın III. cümlesinde " yalnızlığa alışmış" , V. cümlesinde yaşananlardan "habersiz, mağrur" bir kentten söz edilmiş. Bu cümlelerde "kenf'in kişileştirildlği görülüyor.
Doğru cevap (D) seçeneğidir.


5. KİNAYE
Bir sözü hem gerçek hem de mecaz anlamıyla birlikte kullanma sanatıdır:
"Ağaç yaş iken eğilir."
"Ayağını yorganına göre uzat."
Bu atasözleri hem gerçek hem de mecaz anlamlarını çağrıştıracak biçimde kinayeli söylenmiştir.
Ey benim sarı tamburam Sen ne için inilersin İçim oyuk derdim büyük Onun için inilerim
Bu dörtlükte de "içim oyuk" sözü kinayelidir. Çünkü gerçekten de sazın içi oyuktur. Aynı zamanda1 bu söz "dertli olmak" yerine mecazi olarak söylenmiştir. Kinayede asıl olan da sözün mecazi yönüdür.


ÖRNEK-3 (ÖYS-1992):
Aşağsdakiierin hangisinde bir kinaye vardır?
A) Gönül sevdiğinden soğur Görülmeyi görülmeyi
B) Gölgesinde dinlendiğim Koca çamlar yerinde mi
C) Şu karşıma göğüs geren Taş bağırtı dağlar mısın
D) Elbet bir devasız dertten Doğan göz bir zaman ağlar
E) Uçtu kuşların kervanı Her biri bir dala gider
ÇÖZÜM:
Kinaye, bir sözü hem gerçek hem mecaz anlamını düşündürecek biçimde kullanma sanatıdır. Kinayede asıl kastedilen anlam, mecazdır. C seçeneğindeki beyitte şair, sevdiğini "taş bağırlı" (acımasız) olarak nitelemiş. Bu, bir mecazdır. Şairin karşısında duran dağların bağrı da taştandır(ger-çek anlam).
Doğru cevap (C) seçeneğidir.


6. TEVRİYE
Birden çok anlama gelen bir sözü diğer anlamlarıyla da kullanma sanatıdır. Özellikle yakın anlam söylenir, uzak anlam kasdedilir:
Gül yüzün benli de göğsün niye bensiz? Altı çizili sözcük, hem tendeki siyah lekeler hem de şahıs zamiri olarak kullanılmıştır.
Sert oldu hava, çıkma koyundan kuzucuğum
Dizesinde "koyun" sözcüğünün yakın anlamı "kuzunun anası", uzak anlamı İse "koyun, kucaktır. Şair her iki anlamı bir arada kullanmıştır. "Kuzunun anası" anlamını söylemiş görünerek "koyun, kucak" anlamını hissettirmeye çalışmıştır. Bu nedenle "koyun" sözünde tevriye vardır.
UYAR! :
Tevriye ile kinaye birbirine benzemekle birlikte aralarında çok önemli fark vardır: Kinayede bir sözün gerçek ve mecaz anlamları birlikte kullanılır; fakat tevriyede bir sözün yakın anlamı söylenerek uzak anlamı kastedilir. Yani tevriyede her iki anlam da sözün gerçek anlamlarıdır.



7. CİNAS:
Sesteş sözcüklerle yapılan bir söz sanatıdır. İçime bir kurt düştü Gece gündüz yer beni Ben bu dertten ölürsem Kabul etmez yer beni
Bu dörtlükte İkinci dizedeki "yer" sözcüğü "yeme eylemi", dördüncü dizedeki "yer" sözcüğü ise "toprak" anlamındadır.
Neden her kime yüz vurdum,
Ben ondan yüz bela gördüm.
Bu beyitteki "yüz" sözcükleri de sesteş sözcükler olduğu için cinas yapılmıştır.
Cinas, temelde ikiye ayrılır:
a) Tam Cinas:
Eşsesli iki sözcükle yapılan cinastır. Yani yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları ayrı sözcükleri bir arada kullanmakla gerçekleşir:
Dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç
Dizelerinde altı çizili sözcüklerin yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları ise farklıdır.
b) Ayrık Cinas:
Cinaslı sözlerden birinin, iki ayrı sözcük olarak gösterildiği cinastır:
Ey kimsesizler, el veriniz kimsesizlere
Onlardır ancak el verecek kimse sizlere
(Yahya Kemâl)


ÖRNEK - 4:
Zülfü sümbül haddi gül cânâneden düştüm cüda
Kimse bilmez âh bir kim cânâ neden düştüm cüda
Bu dizelerdeki altı çizili sözler aşağıdaki söz sanatlarından hangisine örnektir?
A) Teşhis B) Hüsn-i talil
C) Telmih D) Kinaye
E) Cinas
ÇÖZÜM:
Verilen dizelerde "cânâneden" sözü, "yârdan, sevgiliden"; "cânâ neden" sözü ise "ey sevgili niçin" anlamında kullanılarak cinas yapılmıştır.
Doğru cevap (E) seçeneğidir.


8. TENASÜP (UYGUNLUK):
Anlamca birbiriyle ilgili sözcüklerin bir arada kullanılması sanatıdır. Anlamca ilgili sözcüklerin
bir arada kullanılmasıyla okuyucunun zihninde bir imaj, bir tablo oluşturma amaçlanır. Çokça kullanılan bir sanattır:
Aşk derdi ile hoşem el çek ilacımdan tabib
Kılma derman kim helakim zehr-i dermanındadır
(Fuzuli)
Bu beyitte geçen "dert, ilaç, tabib, derman, zehr" sözcükleri anlamca İlgili sözcüklerdir. Bu dizeleri okuduğumuzda hastasını tedaviye çalışan ve ona çektiği aşk acısından mutlu olduğunu söyleyen bir doktor imajı oluşuyor.


9. TEZAT (KARŞITLIK):
Anlamca birbirine karşıt sözcükler arasında anlam birliği kurma sanatıdır:
Neden böyle düşman görünürsünüz Yıllar yılı dost bildiğim aynalar
(C. Sıtkı Tarancı)
Bu beyitteki "dost" ve "düşman" sözcükleri ile tezat yapılmıştır.
Gülmek ol goncaya münasiptir
Ağlamak bu d/7-/ hazine gerek
Bu dizelerde "gülmek" ile "ağlamak" sözcükleri tezat oluşturmuştur.


10. TARİZ:
Yergi (iğneleme) amacıyla bir sözü gerçek anlamının tam tersi bir anlamda kullanma sanatıdır. Tarizde asıl amaç, alaydır:
Bir yetim görünce döktür dişini
Bozmaya çabala halkın işini
Günde yüz adamın vur kır dişini
Bir yaralı sarmak için yeltenme
(Huzûrî)
Şair burada aslında söylediklerinin tam tersini kastetmektedir ve bu türlü davrananları taşlamaktadır.


11. MÜBALAĞA (ABARTMA):
Herhangi bir şeyi olduğundan çok büyük veya çok küçük gösterme sanatıdır:
"Alem sele gitti gözüm yaşından" "Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın"
"Gözüm yaşı değirmeni döndürür"



ÖRNEK - 5:
Aramazdık gece mehtabı yüzün parlarken
Bir uzak yıldıza benzerdi güneş sen varken
Bu dizelerdeki en belirgin söz sanatı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tezat B) Telmih
C) Mübalağa D) Teşhis
E) Kinaye
ÇÖZÜM:
Şair, sevdiği kişinin güzelliğini anlatırken bunu öyle abartıyor ki, yüzünün güneşten de aydan da parlak olduğunu söylüyor. Bu, ciddi bir mübalağadır.
Doğru cevap (C) seçeneğidir.


12. HÜSN-İ TALİL (GÜZEL NEDENE BAĞLAMA)
Herhangi bir olayın meydana gelmesini aslından daha güzel bir sebebe bağlama sanatıdır. Hüsn-i talilde olayın asıl nedeni gizlenir; bilmezlikten gelinir. Bu yüzden hüsn-i talil olan yerde "tecahül-i arif" sanatı da aranmalıdır:
Suya versin bağbân gülzârı zahmet çekmesin
Bir gül açılmaz yüzün verse bin gülzâre su
(Fuzuli)
(Bahçıvan boş yere gül bahçesiyle uğraşıp eziyet çekmesin; zira bir değil, bin gül bahçesine de emek verse, senin yüzün gibi bir gül yetişmez.)
Bu beyitte bahçıvanın gül bahçesine emek vermesinin nedeni olarak "sevgilinin yüzüne benzer bir gül yetiştirmek" gösterildiğinden hüsn-i talil; bahçıvanın gül bahçesiyle uğraşmasının nedenini bilmezlikten gelmesi de "tecâhül-i arifi düşündürebilir.
Güneş senin güzelliğini görünce Bulutların ardına kaçtı utancından Bu dizelerde de "güneşin bulutların arkasın¬da kalması"na güzel bir sebep düşünülmüştür.


13. TECAHÜL-İ ARİF
(BİLMEZLİKTEN GELME):
Bilinen bir olayı bilmezlikten gelme ya da başka şekilde biliyormuş izlenimi uyandırma sanatıdır:
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Şair, saçlarının aklaştığını bilmezlikten gelmiştir.
Adın Huri midir Gülizar mıdır?
Gözlerinden akan yağmurlar mıdır?
Bu dizelerde de şair; sevgilisinin adını hatırlamadığı gibi gözyaşlarını da bilmezlikten gelmiştir.


14. TELMİH (HATIRLATMA):
Herkesçe bilinen bir olaya, bir kişiye yahut düşünceye hatırlatmada bulunmadır:
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhidi Bedr'in aslanları ancak bu kadar şanlı idi
(M. Âkif Ersoy)
Bu dizelerde okuyucuya Müslümanların Mekke müşrikleriyle yaptıkları Bedir Savaşı hatırlatılmıştır.
Nesimi gibi soy, Mansur gibi yak beni
Dizesinde de derisi soyularak öldürülen ta¬savvuf şairi Nesimi ile "Enel-Hak" (Ben Tanrıyım) diyen Hallac-ı Mansur'un adları hatırlatılmıştır.


15. TEKRİR (YİNELEME)
Anlamı güçlendirmek, sözü etkili kılmak için bir sözcüğü yahut sözcük grubunu art arda tek¬rarlamaktır:
Çal sevdiceğim, çal güzelim, çal meleğim çal
(Tevfik Fikret) Yürüyordum; ağlıyordu ırmaklar, Yürüyordum; düşüyordu yapraklar, Yürüyordum; sararmıştı yaylalar, Yürüyordum; ekilmişti tarlalar
(M. Emin Yurdakul)
Yukarıdaki şiir metinlerinden birincisinde "çal", ikincisinde "yürüyordum" sözcükleri sözü etkili kılma amacıyla tekrarlanmıştır.


16. ALİTERASYON (SES TEKRARI)
Ahenk sağlamak için aynı sessiz harf veya hecenin sık sık tekrarlanmasıyla oluşturulur:
Karadutum, çatal karam, çingenem Nar tanem, nur tanem, bir tanem Ağaç isem dalımsın salkım saçak Petek isem balımsın ağulum Günahımsın, vebâlimsin
(B. Rahmi Eyüboğlu)
Yukarıdaki parçada "r" ve "s" ünsüzlerinin sıkça tekrarlanması, şiiri ahenkli kılıyor. Parçada "r" ve "s" aliterasyonlarına yer verilmiş.


ÖRNEK-6:
Dest bus-ı arzusuyla ger ölürsem dostlar Kuze eylen toprağım sunun anınla yare su
Bu dizelerde, "s" ünsüzü sıkça tekrarlanarak, ahenk sağlanmıştır.
Bu durum, aşağıdakilerden hangisine bir örnektir?
A) İmale B) Aliterasyon C) Seci
D) Zihaf E) Akrostiş
ÇÖZÜM:
Bir şiirde belli ünsüzlerin sıkça tekrarlanması, aliterasyon (ses yinelemesi) örneğidir. İmale, aruzla yazılmış şiirlerde ölçü gereği açık heceyi uzatarak kapalı okuma; zihaf, yine aruzda ölçü gereği kapalı heceyi açık okuma; seci, Divan edebiyatı düzyazısında iç uyak; akrostiş, bir şiirde dizelerin ilk harfinin art arda okunmasıyla elde edilen anlamlı söz demektir.
Doğru cevap (B) seçeneğidir.


17. İSTİFHAM (SORU SORMA):
Düşünceyi onaylatmak, dikkat çekmek ve ilgiyi canlı tutmak amacıyla soru cümleleri oluşturma sanatıdır:
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz kl feda?
(M. Âkit Ersoy)
"Benim mi Allah'ım bu çizgili yüz?"
(Cahit Sıtkı Tarancı)


18. TERDİT (ŞAŞIRTMA)
Sözün, muhatabı önce merakta bırakıp sonunun ne olacağını hissettirmeden sürdürüp daha sonra hiç umulmayan çarpıcı bir sonla noktalanmasıdır.
Vaktiyle yazdığım gibi:
Uzayacağa benzer
Tutuştuğumuz lades.
Bak, kaç sene geçti:
Aldatamadın beni
ölüm kardeş!
(Behçet Necatigil)
Şairin son dizeye kadar kiminle konuştuğu belli değildir. Son mısrada bunun "ölüm" olduğu çarpıcı bir şekilde belirtilerek okuyucu şaşırtılmış.


ÖRNEK-7 (ÖYS-1996):
Aşağıdaki dizelerin hangisinde bir söz sanatı yoktur?
A) Düşlerimde bir güzel Bakışı ayva çürüğü
B) Tüm otların sarardığı zamanlar Yere yüzükoyun uzanıyorum
C) Asılı salkımlardır çocuklar Anaların uzun eteklerinde
D) Acılarım acılarım benim Çiçeğe durmuş badem ağacı
E) Saçları uçuşuyor rüzgârda
Her telinde ayrı bir kalp çarpıyor
ÇÖZÜM :
A, C, D ve E seçeneklerinde benzetme sanatının çeşitli kullanımlarını görmekteyiz. Oysa B seçeneğinde herhangi bir söz sanatından söz edilemez.
Doğru cevap (B) seçeneğidir.
Alıntı ile Cevapla
Teşekkür Edenler:
Sponsor
  #2 (permalink)  
Alt 27.11.09, 21:29
ZipMaker - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
İlk KeLBaYKuŞ!
 
Kaydolma: 28.08.06
Erkek
Mesajlar: 12.101
Teşekkürler: 516
Üyeye 12.628 kez teşekkür edildi
Standart Cevap: Söz Sanatları

Bu sanatları sadece üniversiteye girebilmek için öğrenmek yerine genel kültür sahibi olmak için de öğrenmeliyiz.

Teşekkürler güzel bir paylaşım.
Alıntı ile Cevapla
  #3 (permalink)  
Alt 28.11.09, 12:10
Joannie - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Lonely...
 
Kaydolma: 15.07.09
Kadın
Mesajlar: 10.176
Teşekkürler: 1.351
Üyeye 613 kez teşekkür edildi
Standart Cevap: Söz Sanatları

Rica ederim .
Ayrıca bunları geçen sene de işledik.
Alıntı ile Cevapla
Teşekkür Edenler:
  #4 (permalink)  
Alt 29.11.09, 22:08
StreeTpLayer - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Genç Baykuş
 
Kaydolma: 12.11.09
Erkek
Mesajlar: 233
Teşekkürler: 77
Üyeye 54 kez teşekkür edildi
Standart Cevap: Söz Sanatları

OoOo Süpersin
Benimde Ezelden Beri Yapamadığım Şey
Ama İnsan Kendini Geliştiriyor =))
Alıntı ile Cevapla
Teşekkür Edenler:
  #5 (permalink)  
Alt 27.05.10, 14:41
kerkerkk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yavru Baykuş
 
Kaydolma: 27.05.10
Erkek
Mesajlar: 2
Teşekkürler: 0
Üyeye 0 kez teşekkür edildi
Standart Cevap: Söz Sanatları

çok çok sağol kardeş
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Konuya Ait Popüler Kelimeler
ses tekrarı az sözle çok şey anlatma sanatı söz sanatları şiir örnekleri akrostiş şiir oluşturma söz sanatlarına örnek şiirler söz sanatları testi ve cevapları söz sanatları çözümlü test kişileştirme cümleleri söz sanatlarına örnek cümleler söz sanatlı şiir örnekleri şiir üzerinde söz sanatları örnekleri şiirde söz sanatları örnekleri söz sanatları ve şiir örnekleri söz sanatları ve örnekleri şiirdeki şiirde söz sanatları ornek cumle
Seçenekler




© 2013 KeLBaYKuŞ Forum | AtEsH
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 - ©2000-2024 - Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.2.0'e Aittir.
Açılış Tarihi: 29.08.2006