Hangi ülke rakibinin gelişmesini ister ki zaten? Osmanlı'nın yıkılması içinde uğraşmışlarda ama biz yenisini kurduk, onlar istemese de. Yani istesek herşeyi yapabiliriz, ama yasal yollarla. Eğer ki uluslararası anlaşma olmasa her türlü çıkarırdık, kimse de sesini çıkaramazdı.

Bu anlaşma yüzünden İnönü'ye yüklenemek yapılacak en büyük yanlıştır. Cumhuriyet ilk kurulduğunda binbir türlü dert vardı : Kapitülasyonlar, Boğazlar, Musul, Azınlıklar, Borçlar... Bor madenleri bunların yanında çekirdek olarak kalır. Önemli olan Kapitülasyonları kaldıranın kim olduğu. İnönü başarılı siyasetiyle, Lozan heyetindeki en zeki insanlardan birisiydi ve aleyhimize olan birçok şeyi lehimize çevirmeyi başarmıştır. Tabi ki bunca derdin altında birkaç tane de karar aleyhine çıkmıştır. Onca devletin içinden %100 başarı zaten sağlanamazdı ki. İnönü belki de insan olarak kötü birisi olabilir, orasını bilemem. Cumhuriyet Döneminde yaptığı kötülükler de olabilir. Orasına da karışmam ama Lozan olayında gerçekten ülkemizi iyi temsil etmiş bir insandır. Onca büyük sorunu lehimize kararlarla sonlandırdıktan sonra, ufak bir çerezi kaptırdı diye vatan hainliği ile suçlanamaz, bazı köpeklerle de aynı kefeye konulamaz...

Joannie demiş ki: - Neden peki? Ben söyleyeyim: O çok sevdiğiniz İsmet İnönü imzaladığı antlaşma da "bor madenlerinin çıkarılmayacağına ilişkin" söz verdi. Sağolsun Türkiye'ye öyle bir kazık attı ki, akparti yanında süt dökmüş kedi gibi duruyor.

bazı yerlerde ülkemiz ve abd de bor madenlerini dünya ihtiyacının %72 sini karşılıyor yazıyor bu arada. kesin ne olduğu belli değil açıkçası
kazık mıdır değil midir bilemeyeceğim ama o zaman ki tam nedenler nedir ne değildir. süt dökmüş kedi değil ya bence süt dökmüş akbaba o. türkiye nin yarısından çoğu özelleşti borç batağında yaşıyoruz. abidik gubidik bazı sayısal veriler sunuyorlar herşey çok ii diye.göz boyuyarlar. bağımlıyız. ister istemez bordur uranyumdur o dur budur.dimdik abd önümüzde. VALİ filmini izlemenizi tavsiye ederim.orda da böyle bir konu işleniyor.

Bence en son yapılması gereken şey;yokluklar içerisinde gericisi,ilericisi,saltanatçısı,cumhuriyetçisi bu ülkeyi uçurumun kenarından alan kimselerle bugün Türkiyenin belki de en istikrarlı döneminde iktidarı alıp fersah fersah dibe batıran akp ile aynı kefeye koymak.

Tartışılan konuyla ilgili de fikir sunmak istiyorum(kanıtlarıyla)
Bir kaç sene önce Cemal Acar'ın Soğuk Savaş kitabını almıştım.(Elinde olanlar için syf:426-430)
İkinci Dünya Savaşından sonra japonlar ekonomik olarak müthiş bir büyüme hızına ulaşıyorlar ve 90'lı yılların başında Japon ekonomisi dünya'nın en büyük 3 ekonomisinden biri oluyor.(En hızlı büyüyen ekonomi olarak)
Bu yıllarda japonya mallarının neredeyse %50'sini Amerikaya ithal ediyor.
Nedense Japon pazarında Amerikanın pastadan pay alması basit nedenlerle engelleniyor.
Bunlardan sadece birisi;
Japonyada Kansai Uluslararası Havaalanı inşaası için ihale açılıyor ve Amerikan şirketlere katılamayacağı söyleniyor.
Sebep ise,"Japonyanın farklı toprak koşullarını sadece bir japon şirketinin anlayabileceğidir"
(hepimize saçma gelmiştir sanıyorum)
Japonya ithalatının %40'ını Amerika'ya yaptığı dönemler bu tip bağımsız hamleler yapabiliyorsa,biz bor konusunda Japonlardan daha bağımsız davranabiliriz.

Not:Amacım sadece "bor konusunda bağımsız davranmamız imkansız" tezini çürütmekti.

sdigger demiş ki: - Bence en son yapılması gereken şey;yokluklar içerisinde gericisi,ilericisi,saltanatçısı,cumhuriyetçisi bu ülkeyi uçurumun kenarından alan kimselerle bugün Türkiyenin belki de en istikrarlı döneminde iktidarı alıp fersah fersah dibe batıran akp ile aynı kefeye koymak. Tartışılan konuyla ilgili de fikir sunmak istiyorum(kanıtlarıyla) Bir kaç sene önce Cemal Acar'ın Soğuk Savaş kitabını almıştım.(Elinde olanlar için syf:426-430) İkinci Dünya Savaşından sonra japonlar ekonomik olarak müthiş bir büyüme hızına ulaşıyorlar ve 90'lı yılların başında dünya ekonomisinin en büyük 3 devletinden birisi oluyor.(En hızlı büyüyen devlet olarak) Bu yıllarda japonya mallarının neredeyse %50'sini Amerikaya ithal ediyor. Nedense Japon pazarında Amerikanın pastadan pay alması basit nedenlerle engelleniyor. Bunlardan sadece birisi; Japonyada Kansai Uluslararası Havaalanı inşaası için ihale açılıyor ve Amerikan şirketlere katılamayacağı söyleniyor. Sebep ise,"Japonyanın farklı toprak koşullarını sadece bir japon şirketinin anlayabileceğidir" (hepimize saçma gelmiştir sanıyorum) Japonya ithalatının %40'ını Amerika'ya yaptığı dönemler bu tip bağımsız hamleler yapabiliyorsa,biz bor konusunda Japonlardan daha bağımsız davranabiliriz. Not:Amacım sadece "bor konusunda bağımsız davranmamız imkansız" tezini çürütmekti.

doğrudur. ama biz başkaldıramıyoruz.eğiyoruz. öle de bir sorun var ortada.

einsteina yöneltilen bi soru aklıma geldi acıkcası 3. dünya savaşında hangi silahlar kullanılıcak diye yanlş hatırlamıyosam cewabıda suydu 3. dünya savaşını bilmem ama 4. dünya savaşı taş ve sopalarla olucak demiş zannedersem doğruda demişti. konuya gelince türkiye tarım ürünlerinde israile bağlı bi dewlet savaş pek kafama yatmıyo zaten sömürebildikleri kadar sömürüyolar