KeLBaYKuŞ Forum

Geri git   KeLBaYKuŞ Forum > Genel Başlıklar > Mitoloji


Mitoloji


Cevapla
 
Seçenekler
  #1 (permalink)  
Alt 10.03.10, 21:23
Crimson Lady - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
My Perfect Circle
 
Kaydolma: 28.08.09
Kadın - 33
Mesajlar: 4.346
Teşekkürler: 379
Üyeye 847 kez teşekkür edildi
Standart Mu(Daha fazla bilgi için...)

Mu (Kıtası), Büyük Okyanus'ta yer aldığı [1] ve 70 bin yıl önce battığı iddia edilen efsanevi batık kıta.
İlk olarak Amerikalı Albay ve gezgin James Churcward'ın Tibet'te yaptığı araştırmalara dayanan ve bunlarla ilgili olarak yazdığı 4 adet kitabına konu edilmiştir. Churchward, Tibet tapınaklarında bulduğu yazı tabletlerini oradaki rahiplere tercüme ettirerek elde ettiğini açıkladığı efsaneye göre Büyük Okyanus'da, Asya kıtası ve Amerika kıtası arasında ve Avustralya'nın iki katı büyüklüğünde bir kıta olduğu anlatır.
Bilim çevrelerinde levha tektoniği konusundaki bilgi birikimine dayanarak MU'nun da Atlantis gibi bir efsane olduğu konusunda görüş birliği vardır.[2] Levha tektoniğine göre kıtaları oluşturan SiAl (silisyum/alüminyum) kayalar, okyanus diplerini oluşturan SiMG (silisyum/magnezyum) kayalar üzerinde "yüzerler". Büyük Okyanus dibinde Mu kıtasını kanıtlayacak herhangi bir SiAl kayya rastlanmamıştır.[3]

Mu Kıtası varsayımının bilimdeki kabul derecesi
İlk kez James Churchward tarafından ortaya atılan[1], [4]geçmişte üzerinde ileri bir uygarlığın bulunduğu, Pasifik Okyanusu’nda bir kıtanın varlığı konusundaki görüş, çeşitli belge[5] ve bulgular [6] mevcut olmakla birlikte, henüz arkeologlar arasında yaygınlık kazanmamış bir görüş veya bir varsayım olmaktan öteye gidememiştir. Türkler'in de Mu Kıtasından geldiği söylentileri de varsayım olarak eklenmiştir. Mu Kıtası, Türkiye'nin ilk cumhurbaşkanı M. Kemal Atatürk'ün talimatıyla kurulan bir ekip tarafından araştırılmıştır.

Churchward'un İddiası

Churchward'un iddia ettiğine göre [7]Mu uygarlığını araştırmasına başlaması, Batı Tibet'teki, adını vermediği gizli bir tapınağın arşivlerinde bulunan, çok eski bir dilde yazılmış olan Naacal Tabletleri'ni okumasıyla başlamıştır. Söylediğine göre,[8] bu tabletleri okuyabilme becerisini de yine o tapınakta bulunan bir Tibet rahibinden öğrenmiştir. Churchward sonraki yıllarda, mineralog ve arkeolog olan Dr. William Niven tarafından Meksika'da ortaya çıkarılan tabletler üzerinde çalışmıştır. Churchward'a göre,[9] Mexico City yakınlarında 1921–1923 yılları arasındaki kazılarda keşfedilen bu 2600 tablet, Tibet'te öğrendiği Naga-maya dilinde yazılmıştı. Churchward'a göre [10]bu tabletler 12.000 yıldan daha eskiydi.

Varsayımı savunanların görüşleri


Yaklaşık 50 yıl boyunca 20’den fazla ülkeye giderek Mu uygarlığı hakkında veri toplayan James Churchward’un ve Mu varsayımını destekleyenlerin Mu uygarlığı hakkındaki görüşleri kısaca şöyle özetlenebilir:
Yeryüzünde insanın ilk ortaya çıktığı kıta Mu kıtasıdır.[11]
Mu kıtası kuzeyden güneye 3000 mil, doğudan batıya 5000 mil kadar uzanan,üç kara parçasından oluşan büyük bir kıtaydı.[12]
Günümüzde Polinezya, Mikronezya ve Melanezya takımadalarını oluşturan adalar, muhtemelen bu kıtadan arta kalan kara parçalarıdır.[12]
Bu kıta, kıtanın altında yer alan gaz odacıklarının patlamalara yol açması nedeniyle, yaklaşık 12.000 yıl önce 64 milyon nüfusuyla birlikte sulara gömülmüştür.[13]
Bu kıtada 70.000 yıl önce tek tanrılı bir din bulunuyordu. Aynı tarihlerde Mu'lular diğer kıtalarda koloniler oluşturmaya başlamışlardı ki, anavatan dışındaki en büyük imparatorluk, başkenti günümüzde Gobi Çölü’nün uzandığı bölgede bulunan Uygur İmparatorluğu’ydu.[14]
Mu dininin öğretimini Naakaller adı verilen rahipler üstlenmişlerdi ve sembolizme dayalı bir öğretimleri vardı.[15]
Mu dininin esası, Tanrı’nın tek oluşuna ve ruhsal gelişim için sürekli olarak tekrar doğmak inanışına dayanıyordu.[16]
Atlantis’teki din Mu’nun tek tanrılı dininden başka bir şey değildir.[17]
"Ra" sözcüğü güneş anlamına gelirdi ki, daire ile ifade edilen güneş sembolü, bir ad ve sıfat vermek istemedikleri, "O" diye hitap ettikleri Tek Tanrı'yı simgelemede kullanılırdı; Mu imparatoru da “Mu’nun güneşi” anlamında Ra-Mu adıyla ifade edilirdi. Ra sözcüğü sonradan diğer kıtalara ve Atlantis yoluyla Mısır'a da taşınmıştır.[18]
Dört ırktan oluşan Mu'lularda yazı dilleri farklı olmakla birlikte, konuşma dilleri ortaktı..[19]
Mu'lular günümüz uygarlığına kıyasla manevi alanlarda çok daha ileriydiler.[20]
Telepati, durugörü, çift bedenlenme, astral seyahat gibi, uygarlığımızda ancak kimi medyumlarda ve mistiklerde görülebilen olağanüstü yetenekler Mu'lularda olağan yetenekler olarak mevcuttu.[21] (Bu, Churchward’un değil, bazı izleyicilerinin görüşüdür).[22]
Mu uygarlığının en önemli çöküş nedeni, teşevvüş adı verilen, bir aşamadan diğerine geçilirken yaşanan kargaşa dönemini atlatamamasıdır. (B.Ruhselman’a göre)[23]
Genelde bu iddiaların herhangi birini destekleyecek arkeolojik veya antropolojik bulgu bulunmamaktadır. Mu dinine, kolonilerine (örneğin Uygur İmparatorluğu kolonisi fikri) ve Mu kıtasının nasıl battığına ilişkin iddialar[kaynak belirtilmeli] Mu varsayımını savunanlar arasında da genel geçer kabul görmemiştir ve farklı düşünceler mevcuttur.

İleri sürülen kaynaklar

Auguste Le Plongeon ve Brasseur de Bourbourg adlı araşturmacılar da Churchward'la aynı dönemde Mu konusunda araştırmalarda bulunmuşlardır; kimilerine göre[24] konuyu ilk kez Le Plongeon gündeme getirmiştir. Arkeolog Egisto Roggero, baron D’Espiard de Cologne, Hans S.Santesson, J.Churchward’dan sonra konuyla ilgilenen önemli araştırmacılar arasında sayılırlar. Mu araştırmacılarına göre, Büyük Okyanus'daki, Mu kıtasından arta kalan, çoğu insanlarca meskun olmayan adalardaki devasa kalıntılar da Mu varsayımını destediği iddia edilmektedir. [25] Ancak bu iddiaların hiçbiri bilimsel yönden Mu efsanesine kanıt sağlamamaktadır.

Mu'dan yapılan göçler]

Mu araştırmacılarına göre, [26] [27] Mu kıtasından her kıtaya göçler yapılmışsa da başlıca göçler Kuzey ve Güney Amerika'ya, Orta-Asya'ya, Mısır ve Anadolu'ya yapılmıştır. Churchward'a göre [27] [28] 70.000 yıl önce mevcut olan Uygur imparatorluğu Avrupa içlerine kadar uzanmaktaydı. Uygur imparatorluğu birine Churchward'un manyetik felaket adını verdiği iki büyük doğal afetle (-diğer afet dağların yükselmesidir-) darbe yemiş ve sağ kalanlar aralarında Avrupa'nın birçok kavminin de bulunduğu çeşitli ari kavimleri oluşturmuşlardır. Kimilerine göre [29],Mu ya da Orta-Asya kökenli bu kavimlerin hemen hemen hepsinde (yaklaşık 40 dilde) telaffuzları az çok ufak farklarla, "baba" anlamına gelen ata sözcüğü mevcuttur. Churchward Uygurlar'ın torunları olan bu kavimlerden bazıları olarak Keltler'i, Basklar'ı ve Asyalı İskitler'i sayar. [27] [30] Yine Churchward'a göre[27] [31] Osiris Mu kıtasında eğitilmiş, Atlantis'te reform yapmış, Atlantis'li bir bilge ya da peygamberdir; öğretisi sonradan "Osiris dini" adını almış olup Hermes-Thot tarafından Mısır'a getirilmiştir. ABD’nde “uyuyan peygamber” lakabıyla anılmış Edgar Cayce’in “akaşik okumalar”ına göre, Atlantis gibi Mu kıtası'nın da batmasına neden olan etken, Atlantisliler'den satanik yol mensuplarının, ellerindeki nükleer güçleri yıkıcı amaçlarla kullanmaları yüzünden yerkabuğunun dengelerini bozmalarıydı. [32]

Tahsin Mayatepek'in araştırmaları

Tahsin Mayatepek (Mayakon), Türk dilini Tetkik Cemiyeti Başkanı İbrahim Necmi Dilmen ile yazışmalarından sonra Atatürk'e 7-8 adet rapor göndermişti. Bugüne kadar 7. rapordan 13. rapora kadar ulaşılabilmiştir. Turan Dursun 1978 yılında 14. rapora ulaştığını açıklamış ve bununla ilgili bir inceleme yazmıştı. Mayatepek raprolarından 7 numaralı raporda Churchward'ın kitaplarından bahsedilir. 1. raprodan 5. rapora kadar bulunamamıştır. Başka rapor olup olmadığı bilinmemektedir.
Meksika’ya maslahatgüzarı Tahsin Mayakon, 2 Mart 1936 tarihinde Churchward'ın kitapları ile ilgili 7. raporu Atatürk'e sunduğunda Atatürk, Churchward'ın kitaplarını getirtmiş ve 60 çevirmene kısım kısım taksim ederek Türkçeye tercüme ettirmiştir.[33] Mayatepek raporlarının geri kalanları Maya kültürü ve dili ile ilgilidir. Tahsin Mayakon, Meksika’da Maya kültürünü incelemiş, incelemeleri sonuncunda çok sayıda sözcüğün Türk ve Maya dillerinde aynı olduğunu saptamıştı.[33] Bu sözcüklerden biri de Türkçe’deki “tepe” sözcüğüydü (Maya dilindeki karşılığı “tepek” idi ve tepe anlamına geliyordu). Bunun üzerine Atatürk Meksika’ya elçi olarak atadığı Tahsin beyin soyadını “Mayatepek” olarak değiştirmiştir.[34] Fakat Tahsin Mayatepek’in iki kültür arasında bulduğu ortak noktalar sözcüklerden ibaret değildi; her iki kültür arasında, Mayalar’ın ayyıldızlı davullarından, Şamanik kültüründen, kilim desenlerinden, sembollerinden tüy takma alışkanlıklarına kadar pek çok ortak nokta mevcuttu.[kaynak belirtilmeli] Tahsin Mayatepek, çalışmalarını belge ve fotoğraflarla 3 ciltlik bir defter halinde toplayarak Atatürk'e gönderdi. [33]Bunların ikisi 1970'lere kadar TDK kütüphanesinde bulunuyordu[2] (No:57-56) Üçüncü defter kayıptır. Bu defterlerde dini tören, ibadet ve tapınaklarda da benzerlikler bulunduğu belirtiliyordu.[kaynak belirtilmeli]
Tahsin Bey, Atatürk’ün isteğiyle 1935 senesinde Meksika Büyükeliçiliği’ne atandı. Ancak Büyükelçi Tahsin Bey’in Vazifesi çok daha farklıydı; Mustafa Kemal Atatürk Tahsin Bey’i Mu Kıtası, Mayalar ve Türkler arasındaki ilişkiyi araştırmakla görevlendirmişti. [33]
Bazı yazarlar tarafından Atatürk'ün Churchward'ın tezlerine önem verdiği iddia edilimektedir.[33][35] Buna karşın Atatürk 20 Eylül - [25 Eylül]] 1937] tarihleri arasında yapılan Türk Tarih Kongresinde konuyu dile getirmemiş, en yakınlarındaki Afet İnan'a bu konudan bahsetmemiş ve Türk dili Tetkik Cemiyetine konuyu incelemesi için talimat vermemiştir. Sadece Churchward'ın kitaplarının çevirilerini okumakla ve her zaman yaptığı gibi sayfa kenarlarına notlar almakla yetinmiştir.[36]

Pek çok dilde ortak bir sözcük


Kimi araştırmacılara göre Türkçe'de "baba" anlamına gelen ata sözcüğünün az çok ufak söyleniş farklarıyla dünyanın farklı kıtalarında yaşayan kavimlerin dillerinde bulunması ve bunların hepsinde yine "baba" anlamına gelmesi, bütün bu kavimlerin geçmişte ortak bir kökeni olduklarını ortaya koymaktadır. Baba anlamına gelen birbirine yakın sözcüklerden ve kullanıldıkları dillerden bazıları 1936’daki Türk Dil Kurultayı’nda şöyle saptanmıştır:
1- Türk Dilleri:
• Uygur,Koybal,Kazan,Kırgız ve Batı lehçeleri...........Ata
• Kuman, Televüt lehçeleri.......................................At ta
• Çuvaşça........................................... ...................Atey
• Kazanca........................................... ..................Etey,at a
• Altayca........................................... ....................Ada
2- Ön-asya Dilleri:
• Sümer dili.............................................. .............Ad,adda
• Elam dili.............................................. ...............Atta
• Mitanni dili .................................................. .......Atta(i)
• Hitit dili.............................................. .................Atta
• Luwi .................................................. ................Tati
3- Hint-Avrupa Dilleri:
• Grekçe............................................ ...................Atta
• Latince........................................... ....................Atta, atavus
• Got............................................... .....................Atta
• Eski Nort.............................................. ..............Atte
• Eski Yukarı Almanca........................................... Atto
• Eski Slavca............................................ ............Atetz
• Polap dili.............................................. ..............Otay
• Orta İrlanda dili.............................................. ......Aite
• Votyak dili.............................................. ............Atay
• Macarca........................................... ..................Atya
4- Diğer dillerde:
• Kalmuk dili.............................................. ...........Atey
• Bask dili.............................................. ..............Aita
• Eskimo dili.............................................. ...........Atatak
Charles Berlitz'in saptadığı baba anlamlı sözcükler ve kullanıldıkları diller: [değiştir]


• Malta............................................. ...................Tata
• Welsh............................................. ..................Tad
• Roumani........................................... ................Thatha
• Fiji.............................................. ......................Tat a
• Samoa............................................. .................Tata
• Tagalog........................................... ..................Tatay
• Quechua kızılderilileri................................... ......Taita
• Dakota (Siu) kızılderilileri................................... .Atey
• Nahuatl kızılderilileri................................... ........Tata,tahtli
• Seminole kızılderilileri................................... ......İntati
• Zuni kızılderilileri................................... .............Tatçu,taççu
• Hurri dili.............................................. ..............Atai
• Kuzeydoğu Kafkas dilleri………………................Ada
• Rusça............................................. .................Atets
• Etrüsk............................................ ..................Apa,ate

-alıntıdır-
Alıntı ile Cevapla
Sponsor
Cevapla






© 2013 KeLBaYKuŞ Forum | AtEsH
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 - ©2000-2024 - Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.2.0'e Aittir.
Açılış Tarihi: 29.08.2006