|
|
|
Seçenekler |
Teşekkür Edenler: | ||
|
||||
Cevap: DARKNESS IS COMING(lütfen okuuu...)
biraz kısa oldu ama bununla idare edicek 5. bölüm daha uzun olacak.....
5.BÖLÜM GEÇİT ‘’kimsiniz siz?’’ ‘’asıl siz kim siniz ?’’ arkamı döndüm. Taren da gelmişti. Tam arkam da duruyordu. Gölgelerden biri bize doğru hızla hareket etti. Saniyeler için de Taren’ in tam arkasın da belirdi. Elin de bir bıçak vardı. Taren’ i göğsünden kavrayıp bıçağı boynuna dayadı. Kızın saçları küt kesilmiş ve maviye boyatılmıştı. Oldukça uzundu. Gözleri yeşilin oldukça açık tonlarındaydı. ‘’tamam sakin ol.’’ ‘’bırak onu.’’ ‘’önce sen bırak!’’dedim ama o bıçağı boynuna biraz daha bastırdı. ‘’tamam bırakıyorum.’’ Dedim ve geri geri yürümeye başladım ama o Taren’ in boynunu kesti o sırada gözleri kıpkırmızıydı. Taren yere düştü. Sanki zaman durmuştu. Ona doğru koşuyordum. O sırada kızın gözleri yine yeşile döndü. ‘’olamaz ben ne yaptım.’’ Sanki isteyerek yapmamış gibi ağlamaya başladı. ‘’ben çok üzgünüm. Gerçekten.’’ Kız Taren’ in yanın da diz çöktü nabzına baktı. ‘’nabzı çok düşük.’’ Dedi. Olamaz. Şimdi ölme Taren beni yalnız bırakamazsın. Kalp masajı yapıyordum belki işe yarar umuduyla. Sarı saçlı kız yanıma geldi ve ‘’üzgünüm ama çoktan öldü.’’ ‘’hayır.’’ Sesim fısıltı gibi çıkmıştı. ‘’ben gerçekten çok üzgünüm isteyerek olmadı.’’ Mavi saçlı olandı bunu söyleyen. Çok geçmeden diğer gölgeler de yanımıza geldi.ağlamayı kestim. ‘’peki siz kimsiniz?’’ ‘’ben Angelida ama kısaca ang diyebilirsiniz’’bunu söyleyen kızıl saçlı uzun boylu ve mavi gözlü bir kızdı. ‘’ben mera’’ esmerdi, siyah uzun saçları beline kadar uzanıyordu. Sırayla hepsi kendini tanıttı. ‘’o ne olacak?’’ diye sordu Serenity. Taren’ i göstererek. ‘’sanırım gömmeliyiz’’ bunu söylerken hem tedirgin hem de üzgün bir bakıyordu. ‘’tamam’’ ağlamak üzereydim.serenity fark etmiş olacak ki ‘’sen mera ile eve git biz hallederiz.’’ Dedi. Oldukça kısa bir sürede eve geldik sanki biri zamanı hızlandırmıştı. Eve de taren’ in büyük ve yuvarlak olan kütüphanesinden bir kitap almaya karar verdim. Odaya geçen sefer girdiğimde bu kadar çok kitap olduğunu fark etmemiştim.kitaplardan biri aniden yere düştü. Tuhaf diye düşündüm kitabı elime aldım ve içinden bir kağıt düştü. Kağıdın üzerin de RUH KAPISI yazıyordu ve 5 tane şato resmi vardı. Üzerin de 1 yazanın üstün de bir şelale vardı. Kitabı açıp düştüğü sayfayı aradım. RUHLAR DÜNYASINA GİDİŞ VE DÖNÜŞ bu olmalı diye düşündüm. ^^ruhlar dünyası ölülerin barınağı olarak bilinir buraya ölmeden girmek veya çıkmak için oldukça zor 4 testten geçmek gerekir. Bilinen dünyanın ötesinde olan ve cennet cehennem olarak ikiye ayrılan bu bölge; bir tür ölüler hapishanesidir.^^ o sırada kapı çaldı. Gelen serenity ve diğerleriydi.oturma odasına geçtik herkes sadece birbirine bakıyordu. Sonun da sessizliği ben bozdum. ‘’sanırım taren’ i geri getirmenin bir yolunu buldum’’ dedim. Hepsi bana baktı. (kırıldım hepinize ) 6.BÖLÜM ENGELLER ‘’nasıl?’’ diye sordu serenity merak ettiği yüzünden anlaşılıyordu. ‘’bir kitap buldum içinde ruhlar dünyası denen bir yere gidiş ve dönüşten bahsediyordu.’’ ‘’tamam kitabı getirir misin?’’ ‘’tabi’’ dedim ve kütüphaneden kitabı ve haritayı alıp serenity’ e verdim.kitaba şöyle bir baktı ve ‘’peki şu su kalesi tam olarak nerde?’’ ‘’Kitapta yazıyor.’’ Aramaya başladı. ‘’yeni ayın ilk ve son günü çağrıldığı yerde açılıyor’’ dedim kendimi tutamadım. ‘’ve gece yarısı olması gerekiyor diye ekledi.’’ ‘’bu gün yeni ayın başlangıcının ilk günü’’ dedi mera. ‘’hadi yapalım ‘’dedi angelida. Işıkları kapattık etraf zifiri karanlıktı.hepimiz yerde yan yana oturduk. Bir den oldukça şiddetli bir ışık …parladı… ve bir anda kayboldu gözüm kapalıydı ama ışığın gittiğini fark etmiştim. Tuhaf etrafta hafif buzlu bir esinti hissediyordum. Gözlerimi açmalıydım ama sanki bir şey açmamam için beni uyarıyordu. O sırada koluma bir şey damladı oldukça soğuktu. Artık pes etmiştim. En kötü ne olabilirdi ki. Gözlerimi açmaya karar verdim ama bir şey beni tutuyordu. Sonra bir ses bana uyanmamı söyledi ama bir şey beni derinlere çekiyordu. Aynı ses bu kez daha derinden geliyordu. Sarsıldığımı hissettim. Bir şey beni yukarı çekti ve gözlerimi açtım. Boynum da büyük bir acı hissediyordum. ‘’çok kan kaybediyor’’ ses oldukça yakından geliyordu. Her şey çok bulanıktı. ‘’Biri derhal sargı bezi getirsin’’ bu ses o kadar tanıdık gelmemişti. Ve sonra yine aynı ışık tekrar belirdi. ‘’geri dön’’ bu hayatım da duyduğum en güzel sesti. Taren. Bir şey beni geri çekti ve gözlerimi açtım kızlar başımdaydı. Hepsi endişeli görünüyordu. ‘’nerdeyiz?’’ ‘’5. kapı’’ ‘’ne? Ne zaman geldik?’’neler oluyordu. 5. kapıda olamazdık. ‘’hatırlamıyor musun?’’ ‘’hayır’’başım ağrıyordu. Neler olmuştu. ‘’neyse bunları sonra konuşuruz. Hadi devam edelim.’’önümüz de devasa bir ayna vardı. Etraf dan tuhaf uğultular ve inlemeler geliyordu. Mum ışıkları odaya loş bir hava veriyordu. Taş örgülü duvarlar en az 200 yıllık vardı. Aynaya doğru yaklaştık bir şeylerin ters gittiğini hissediyordum. Kötü bir şeyler olacaktı. Gitgide artan inlemeler ve uğultular, etrafta ki loş ışık sanki buraya daha önce gelmiş gibi hissediyordum. Ama nasıl daha önce hiç görmediğim bu yerde bana tanıdık gelen neydi. Belki sadece böyle hissediyorum diye düşündüm. Aynanı içinden saydam ama görülebilen bir baloncuk bize doğru geldi. ‘’tüm engelleri aştınız. Ama ne için bir avuç ruh. Bir avuç ruhtur. Ne bekleyebilirsin ki….’’ ‘’dur. Söylediğin gibi tüm engelleri aştık istediğimiz ruhu bize vereceksin!’’ ‘’kim bilir? hangi ruh 5 bilinmeyeni aşıp oraya gitmeye değer’’ beş mi? ‘’tabi ya beş engel sen beşinci engelsin.’’ ‘’zeki kız. Söyle bakalım hem korkaktır hem de cesur en başta 4 ayak sonra 2 en son 3 (tabii genel tabir) peki sen söyle ve ruhu kazan’’ ‘’ne?!’’ Bu mesaj; very_night tarafından '12.05.10 - 13:16' tarihinde değiştirildi. |