KeLBaYKuŞ Forum

Geri git   KeLBaYKuŞ Forum > Yaşam & Eğlence > Bölgelerimiz > Ege Bölgesi


Ege Bölgesi - Türkiye'nin incisi güzel Ege hakkında bilinmesi gerekenler.


Cevapla
 
Seçenekler
  #1 (permalink)  
Alt 16.09.09, 21:20
mutfak - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Moderatör
 
Kaydolma: 10.09.09
Kadın
Mesajlar: 1.226
Teşekkürler: 50
Üyeye 387 kez teşekkür edildi
Standart Mevlevihane (Dönenler Cami-Ergun Çelebi Zaviyesi)


,

Mevlevihane (Dönenler Cami-Ergun Çelebi Zaviyesi)
Kütahya Börekçiler Mahallesi’nde, Dönenler Meydanı’nın güneybatısında, Ulu Cami’nin doğusunda bulunan Mevlevihane, Konya ve Afyonkarahisar Mevlevihanelerinden sonra Mevlevi kültüründe üçüncü önemli merkezdir Mevlevihane’nin ilk Postnişini Celaleddin Ergun Çelebi’den ötürü Erguniye Dergâhı, Ergun Çelebi Zaviyesi veya Zaviye-i Erguniye isimleri ile de tanınmaktadır

Mevlevihane’nin ilk yapısı Emir İmadüddin Hezar Dinari tarafından 1237-1243 yıllarında yaptırılan Hezar Dinari Mescidi’dir Celaleddin Ergun Çelebi’nin sonra da diğer postnişinlerin buraya gömülmesinden sonra mescit Ergun Çelebi Türbesi’ne dönüşmüş, kuzeyine de Mevlevihane’nin semahanesi eklenmiştirMevlevihane’nin ilk postnişini olan Celaleddin Ergun Çelebi’den sonra yerine oğlu Burhaneddin İlyas Çelebi, ardından amcazadesi Zeynüddin Çelebi post makamına oturmuştur Timur’un Kütahya’yı işgal etmesi ve IIYakub Çelebi’nin ölümünden sonra Kütahya Osmanlıların yönetimine girmiştir Bu nedenle de Kütahya Mevlevihanesi 1543 yılına kadar işlevini sürdürememiştir Bu tarihte Kütahyalı İbrahim ve Mehmet dedeler Mevlevihane’yi yeniden faaliyete geçirmiştir

Mevlevihane’nin ilk yapısı ile ilgili yeterli bilgi bulunmamaktadır Mevlevihane 1812 yılında yeniden yapılırcasına onarılmış, 1814 yılında yanına harem ve selamlık daireleri eklenmiştir Mevlevihane 1838-1839 yılında ise yeniden yapılmıştır Sultan Abdülmecit döneminde 1841-1842 yılında bir kez daha onarılan Mevlevihane’nin postnişini Hacı Abdullah Efendi de 1848’de buradaki çeşmeleri onarmıştır Sultan IIAbdülhamid’in isteği ile Mevlevihane 1887-1889 yıllarında yeni bir onarım geçirmiştir Zamanla bu yapılar da harap olmuş, semahane Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1964 ve 1972 yıllarında onarılmış, yapılan ilavelerle Dönenler Camisi ismi altında ibadete açılmıştır

Başbakanlık arşivindeki 1838 tarihli krokilere göre Mevlevihane’nin kuzey yönünde giriş kapısı, güneyinde de eski giriş kapısı bulunuyordu Büyük olasılıkla güneydeki kapının hareme ait olduğu sanılmaktadır Mevlevihane, iki katlı kare planlıdır Semahane 1470x1460 m ölçüsünde olup, üzeri on sekiz sütunun taşıdığı bağdadi bir kubbe ile örtülmüştür Yapının yan ve ön cephelerinde iki sıra halinde dikdörtgen pencereler bulunuyordu Semahanenin ortasında iki kat yüksekliğindeki yuvarlak sema meydanı bulunmaktadır

Semahanenin mescidi kare planlı, iki katlı üç taraftan iki sıralı pencerelerle aydınlatılmıştır Cephenin ortasındaki semahaneye giriş kapısı üzerinde iki çini levha bulunmaktadır Bunlardan alttaki büyük çinide kobalt renkli zemine beyaz talik yazı ile “Ya Hazreti Ergun” hattat Halil Mahir tarafından yazılmıştır Büyük olasılıkla bu çini Mevlevihane’nin 1887-1889 onarımında buraya konulmuştur Alttaki küçük çinide lacivert üzerine mavi ve kiremit renkli talik yazı ile “Ya Hazreti Mevlana” yazılmıştır

Semahanenin iki yan cephesinde altlı üstlü on dört dikdörtgen pencere bulunmaktadır Arka cepheden köşedeki merdivenlerle de ikinci kattaki kadınlar mahfiline çıkılmaktadır



Mevlevihane’nin türbesi semahaneden daha eski bir tarihe ait olup, Beylikler ve belki de Selçuklular dönemine kadar inmektedir Semahane-mescidin güney batısına bitişik olan türbe, 740x450 m ölçüsünde dikdörtgen planlıdır Üzeri de tromplu bir kubbe ile örtülmüştür Türbe 5 m genişliğinde sivri bir kemerle semahaneye bağlanmıştır Burası batı ve güney duvarındaki iki pencere ile aydınlatılmıştır Türbe içerisinde dergâhın ilk postnişini Celaleddin Ergun Çelebi ile oğlu Burhaneddin İlyas, Zeynüddin Çelebi, Sâkıp Mustafa Dede, Kâmile Hatun, Hâce Fatma Hatun, Havva Hatun, Şeyh Mehmet Muhlis Çelebi, Ali Şakir Çelebi ve İsmail Hakkı Çelebi burada gömülüdür

Reisül Küttab Galib Efendi 1814’te Mevlevihane’nin bitişiğindeki evini haremlik olarak Mevlevihane’ye bağışlamıştır Bu bölüme eski tekke kapısının sağındaki mezarlığın (Hamuşan) yanındaki harem kapısından girilen geniş bahçenin güneydoğusundadır Yan yana iki mekândan meydana gelmiştirMevlevihane’nin 1838-1839 yılında yapılan yenilenmesi sırasında bu iki mekân yıkılmış ve yerine iki katlı büyük harem-selamlık ile, kuzeyine de matbah-ı şerif ve derviş hücreleri yapılmıştır Buradaki harem-selamlık bölümü L şeklinde olup, üst kata hamuşana bitişik kapıdan girilmektedir

Zamanla harap duruma gelen harem-selamlık 1970’li yıllarda yıktırılmış ve yeri park haline getirilmiştirSemahane ile birlikte Sultan IIAbdülhamid döneminde yeniden yapılan matba-ı şerif ve derviş hücreleri zamanla harap olmuş, 1964 yılında onarılmış ve bazı değişikliklerle Kızılay Aşevi haline dönüştürülmüştür
Alıntı ile Cevapla
Sponsor
Cevapla






© 2013 KeLBaYKuŞ Forum | AtEsH
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 - ©2000-2024 - Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.2.0'e Aittir.
Açılış Tarihi: 29.08.2006