KeLBaYKuŞ Forum

Geri git   KeLBaYKuŞ Forum > Genel Başlıklar > Din ve İnsan


Din ve İnsan - Dinlerin güncel hayata etkisi ve çağımızda din üzerine yorumlar


Cevapla
 
Seçenekler
  #1 (permalink)  
Alt 23.03.08, 09:20
CorLeone - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
GodfatheR
 
Kaydolma: 29.11.07
Erkek
Mesajlar: 806
Teşekkürler: 23
Üyeye 154 kez teşekkür edildi
Standart Hz.Alinin Bilim,Bilgi Ve Eğiitime Verdiği Önem

Hz. Ali'nin Bilim, Bilği ve Eğitime Verdiği Önem


Peygamber'in ''Bilim, Çin'de de olsa alınız ''özdeyişiyle onun öğreti ve pratik anlanda iyi bir izleyicisi olan Hz. Ali'nin ''Bana bir sözcük öğretenin kulu-kölesi olurum'' özdeyişleşmiş görüşleri İslamın ilk dönemine ilişkin bilimsel ve eğitsel yaklaşım açısından oldukça anlamlıdır. Bu yaklaşımlarda bilim, eğitim tutkusu ön plandadır. Bilimi alma ve eğitilmiş bir toplum yetiştirme işi ülkü kılınmıştır. Yeni yaratılacak İslam toplumunun temel özelliği bu olacaktır. Bu dinin kurucuları eğitime, yetiştirmeye akılcıca yaklaşmakta ve gereksinim duymaktadırlar.

Bilime, bilimsel olana, eğitime, eğitilmiş topluma duyulan gereksinim çağ aşan bir tutumla özlenmekte ve yeni toplumun yaşamına kazandırılmaya çalışılmaktadır. Çöl Bedevisi olan Arap toplumunu bir üst düzeye çıkarma ancak eğitimle, yeni değer yargıları almakla olasıdır.

Hz. Alinin eğitim-öğretimi ülküselleştirmesindeki amacı budur. Yoksa amaçlanan şey kaba anlamda bir kul-köle olmak değildir. Zaten, Hz. Ali kulluğa / köleliğe karşı biridir.

Hz. Alinin bilim, eğitim ve yetişmiş toplum yaratma anlayışında çağı aşan bir akılcılığı (rasyonalizm) vardır. Olayı; tümüyle pratik olarak düşünmüş, ama bu pratiğe ulaşmanın öğretisini de akılcılık çerçevesinde oluşturmuştur. Bu bakımdan şair ve sanatçı duyarlılığı taşıyan Hz. Ali, aynı zamanda akılcılığı yoluyla da katı bir gerçekçidir.

Peygamber olsun, onun izleyicisi Hz. Ali olsun bilimin ve bilginin alınmasında sınır tanımaz bir anlayışları vardır. Bu alanda dar milliyetçi ve şovenist değillerdir. Oldukça uzak görüşlüdürler. Çin'de dahi olsanın anlamı budur. Olaya, oldukça gerçekçi bakarlar ve ülküsel yaklaşırlar.

Peygamberle Ali bu yanlarıyla İslamın diğer ileri gelenlerinden ayrılırlar. Halife Ömerin, İslamı içermediği, paganist olduğu ve Kuran / İslam ürünü olmadığı için İskenderiye Kütüphanesini yaktırması katı bir İslam bağnazlığıdır. Oysa, Hz. Muhammedle Ali bu anlayıştan uzaktırlar. Hangi kültürün, hangi inancın ürünü olursa olsun bilim ve bilginin alınmasından yanadırlar.

Çağ aşmayı, ileri bir toplum yaratmayı buna bağlı görürler. İslam toplumu, Peygamberin ve Alinin uygarlığın ürünlerini toplumlarına kazandırma savaşımına ve ülküselliğine ancak Abbasiler döneminde ve 10. yüzyıldan itibaren ulaşacaklardır. Dünya uygarlık ürünlerine Arap-İslam Devletinin kapılarını açacaklardır.

Türk, İran, Hint, Yunan, Roma yapıtları Arapçaya çevrilecek, bunun için çeviri kurumları oluşturulacak, bilim ve düşünce adamları ülkeye çağrılarak değerlendirilecek, evrensel bilgiye ulaşan ünüversiteler kurulacak, bilim ve felsefe akımları alınacaktır. Batıni / İsmaililerin de bilim çalışmaları göz ardı edilemeyecek düzeydedir. Bütün bunların kökeninde Peygamberin ve Hz. Alinin bilim, düşünce, eğitim ve akılcılık anlayışları yatmaktadır.

Hz. Ali, bir düşüncenin ve inancın öncüsüdür. Bu yanından olacak ki, İslam ülkelerindeki tarikatlardan birkaçının dışında hepsi Aliden kaynaklanmışlardır. Soykütükleri Ali ile başlatılır. Ali, bu tarikatların Peygambere bağlanmalarında biricik halka olur. Doğallıkla; bu Aliye olan inancın ve güvenin, ona İslam içerisinde verilen çok özel yerin sonucudur. Yoksa, Ali hiçbir zaman bir tarikat kurucusu olmadığı gibi, İslam temel inancının dışında bir düşünce ve inanç çığırını da benimsememiştir.

Düşüncelerini erdem, doğruluk, eşitlik, iyilik, yardıseverlik gibi güzel ilkeler üzerine oturtmuştur. Bütün insanları Adem�le Havva�dan gelmeleri nedeniyle eşit görmüştür. Kişiye kalan, topluma yayılmayan bilgiyi önemsiz görür. Bilimin kişinin değerini arttırdığı, ona güzel değerler kattığını düşünür. Bilgin olanın çevresini, insanlığı aydınlatmak, onları yetiştirip eğitmek gibi ulvi bir görevi olduğunu söyler. Ayrıca bilgilendirme işinin karşılıksız yapılması gerektiğini belirtir.

Bilimin toplumsal olduğu düşüncesindedir. Evreni, ölü durumda kurtaran ona canlılık ve dirlik kazandıranın bilim olduğunu, bunun da bilimin toplumsal niteliğinden kaynaklandığını, bilimle bir başka toplumsal özlü olan ahlâkın birbirlerini bütünlediklerini belirtir.

Ali, düşünceleriyle çağımıza ışık tutmuştur. �Bilmeyenin bilene düşman kesilse� de, kişinin doğru bildiği yoldan gitmesini; çünkü yüceliğe, erdeme ancak �bilgi� ile ulaşılacağını belirtir. Her dönemde cahil, bilenin karşısında engeldir. Her dönem kötü insanlar bir başkasındaki kahramanlığa, bilgiye ve mal varlığına düşmanlık duymuşlardır. Ali bunu çekmiştir, yaşamıştır. Bunların gelişmelere engel olmamasını, bilgi ve eğitimin cahilliği yeneceğini belirtir. Çünkü insanlığın bilime, aydınlığa gereksinimi vardır. İnsanlığın geriliğinin / gericiliğinin ancak eğitim, bilim, bilgi ve bunun sonucunda doğacak olan bilinçle aşılabileceğine inanmaktadır.

Hz. Ali oğlu Hasan�a öğüdünde; zenginliğin en üstününün akıl, yoksulluğun en büyüğünün ahmaklık, en korkulacak ve korkunç şeyin kendini beğenmişlik soyun-sopun en yücesinin güzel huy olduğunu belirtir. O; akılı zenginlik, bilgisizliği yoksulluk, edepi en zengin miras, danışmak'ı da en sağlam arka olarak görür. Doğallıkla bunlar hep yaşamdan dersler çıkarmanın sonuçlarıdır. Ali, bu konuda oldukça deneyimlidir.

Aliye göre, Tanrı iki tip insanı sevmez. Birincisi; yanlışa düşmüş, doğruluktan sapmış, başıboş durumuna gelmiş kimselerdir. İkincisiyse; bilgisizliği kendinde toplamış olanlardır. Doğallıkla, Ali bu örneklemeyle bilginin önemini vurgular ve kişiyi doğru yola ancak bilgililiğin ve bilinçli olmanın ulaştıracağını söylemeye çalışır.

Ali, bilime oldukça bel bağlar ve gerekli görür. Kişinin kişiliğinin oluşmasını, olumlu nitelikler kazanmasını bilime, bilgili olmaya, eğitim görmeye ve bilinçli olmaya bağlar. Bilimi, bayrak edindiğini söyler. Bilim, bilgi ve bilincin ancak çalışılarak elde edildiğini özellikle vurgular..

Baki Öz
Alıntı ile Cevapla
Sponsor
Cevapla

Konuya Ait Popüler Kelimeler
abbasilerin bilime verdiği önem peygamberimizin bilgiye verdiği önem hz alinin eğitimle ilgili sözleri hz muhammedin bilgiye verdiği önem hz peygamberin bilgiye verdiği önem hz muhammedin bilime verdiği önem doğallıkla ilgili sözler hzmuhammedin bilgiye verdiği önem hz alinin eğitim ile ilgili sözleri bilim çin de de olsa ara islamın bilgiye verdiği önem hz ali bilim hz peygamberimizin bilgiye verdiği önem peygamberimizin bilime verdiği önem islamiyetin bilime verdiği önem





© 2013 KeLBaYKuŞ Forum | AtEsH
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 - ©2000-2024 - Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.2.0'e Aittir.
Açılış Tarihi: 29.08.2006