KeLBaYKuŞ Forum

Geri git   KeLBaYKuŞ Forum > Çöplük > Çöp Tenekesi


Çöp Tenekesi - Eski, gereksiz konu ve mesajlar burada toplanacaktır!


 
 
Seçenekler
  #1 (permalink)  
Alt 30.08.06, 07:48
dişizamiri - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Profesör Baykuş
 
Kaydolma: 29.08.06
Kadın - 32
Mesajlar: 2.640
Teşekkürler: 0
Üyeye 44 kez teşekkür edildi
Standart Tapu Kanunu'na İsraİl İÇİn Özel Madde EklenmİŞ

Erciyes Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Ayşe Boztosun ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmanın bana göre en önemli maddesi, 3 Temmuz 2003 tarihinde AKP hükümetince değiştirilen Tapu Kanunu’nun, yabancılara toprak satışını düzenleyen 35. maddesinde yapılan kritik ekleme. Bu eklemenin “kritikliğini” görmek için öncelikle ana şeklini Lozan’da alan ve 22 Aralık 1934’te de son şekli oluşan 2644 Sayılı Tapu Kanununun 35. maddesinin birinci fıkrasını hatırlayalım:
“Karşılıklı olmak ve kanunî sınırlamalara uyulmak kaydıyla, yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde bu ülkelerin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde taşınmaz edinebilirler.
--------------------------------------------------------------------------------

Karşılıklılık ilkesinin uygulanmasında, yabancı devletin taşınmaz ediniminde kendi vatandaşlarına veya yabancı ülkelerde bu ülkelerin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketlerine tanıdığı hakların, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına veya ticaret şirketlerine de tanınması esastır.”

Buradaki “karşılıklılık” yani mütekabiliyet ilkesi, uluslar arası hukukun sınırlarını çizdiği ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluş senedi olan Lozan’da birçok konuya teşmil edilen önemli bir kavramdır.
Yani yabancılarla ilgili bir konuda benim tanıyacağım haklar, o yabancıların ülkelerinde benim vatandaşlarıma tanınan haklar kadar olacak. Ne eksik, ne fazla, onlar Türk vatandaşlarına ne kadar hak tanıyorlarsa, biz de onların vatandaşlarına o kadar hak tanıyacağız. Ayrıca bu hak tanıma hadisesi sadece hukuki olmakla kalmayıp aynı zamanda fiili olarak da tatbik edilmek durumunda. Bu madde ve kavram herhangi bir yorum ve tefsire muhtaç olmayacak kadar açık.
Türkiye Cumhuriyeti’nin yabancılara toprak satışını tanzim eden bu önemli madde ve ilke, ülke topraklarının birilerine peşkeş çekilmesine karşı alınmış en önemli tedbirlerden birisidir. Çünkü dünkü yazımızda da ifade ettik, Türkiye’de toprak almaya meraklı ülkelerin neredeyse tamamında Türklerin rahatlıkla toprak sahibi olması mümkün değil.
Fakat bundan da mühim tehlike, 3 Temmuz 2003 tarihinde çıkarılan kanunla, 1934 yılında çıkarılan kanunun en kritik hükmünü içeren 35. maddenin değiştirilmiş olmasıdır.

Bakın AKP hükümeti Tapu Kanunu’nun 35. maddesine nasıl bir ekleme yapmış:
“Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde bu ülkelerin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri lehine, taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak tesis edilmesi halinde karşılıklılık şartı aranmaz.”
Ne demek bu? Yrd. Doç. Ayşe Boztosun ve arkadaşlarının ifadesiyle, “kendi vatandaşlarına toprak mülkiyeti tanımayan ülkelerin, Türk vatandaşlarına kendi vatandaşlarına tanıdıkları kadar hak tanımalarının, o ülkenin vatandaşlarının Türkiye’de taşınmaz edinebilmesi için yeterli kabul edilmesi” demek!
Peki bu ne demek?

Ayşe Boztosun ve arkadaşlarının söyleyemediklerini biz söyleyelim:
İsrail vatandaşlarının Türkiye’de toprak sahibi olmasının önünü açmak demek! Evet, yanlış okumadınız, kanunda yapılan bu kritik değişiklik sadece İsrail vatandaşlarının önünü açıyor. Çünkü yukarıda ifade edilen “kendi vatandaşlarına toprak mülkiyeti tanımayan ülke” kategorisine İsrail giriyor. Peki dünyada kendi vatandaşına toprak mülkiyeti tanımayan sadece İsrail mi var? Hayır bir de Beyaz Rusya var. Beyaz Rusya vatandaşlarının “arz–ı mev’ud” gibi bir hesapları ve Türkiye’den toprak satın almak gibi bir lüksleri olmadığına göre, bu kanun doğrudan İsrail vatandaşlarına hitap ediyor.
İşin ilginç tarafı, yapılan bu kanun değişikliğine dair tek bir gerekçe, düşülmüş bir şerh ve Meclis zabıtlarına yansımış tek bir satır açıklama, izah yok. Birisi bu maddeyi yazmış, Meclis’e getirmiş ve kabul ettirmiş!

Normal şartlarda ülkesindeki toprakların yüzde 93’ü devlete ait olan ve temel yasalarında “ülke topraklarının sahibi devlettir” yazan İsrail vatandaşlarının “karşılıklılık” ilkesine göre Türkiye’de toprak sahibi olmaları mümkün değil iken, 2003 yılında AKP hükümetince çıkarılan bu yasa ile mümkün hale getiriliyor.
Aslında bu noktadan sonra fazla bir şey yazmaya hacet yok ama biz yazımızı Boztosun ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmadaki uyarı ve tespitlerle noktalayalım:
“Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün internet sayfasında ilan edilen listede aramızda karşılıklılık olduğu belirtilen ülkelerden birçoğu, taşınmaz ediniminde ülkelerinde ikamet etmeyenlere sınırlama getirmiştir, o ülkeler de yabancılara ikamet hakkını kolay kolay tanımadığı için, fiilen yabancılara taşınmaz ediniminde sınırlama getirilmiş olmaktadır. Listede yer alan ülkelerden bazılarında ise doğrudan yabancılara yönelik sınırlamalar bulunmasına rağmen her nasılsa aramızda karşılıklılık bulunduğu kabul edilmiştir (örneğin Avusturya, Danimarka, Norveç, İsviçre). Dolayısıyla liste, Dışişleri Bakanlığı tarafından gözden geçirilerek tekrar düzenlenmelidir.

Özellikle sınır bölgelerinde, GAP bölgesinde, stratejik önemi haiz bölgelerde yabancılar veya yabancı kontrolündeki kişiler/şirketler tarafından çok miktarda arazi üzerinde toplu mülkiyet hakkı edinilmesi sakıncalıdır. Diğer yandan, yabancı yatırımcılara mülkiyet hakkı yerine, yatırım yapmalarını mümkün kılan uzun süreli haklar (intifa hakkı, üst hakkı gibi) tanınabilir. Tapu Kanunu’nda kurulması öngörülen ve kurularak çalışmaya başlayan Komisyon bu konuda dikkatli ve uyanık davranabilir.”

Alperen Polat

Kaynak: yenimesaj
Teşekkür Edenler:
Sponsor
 






© 2013 KeLBaYKuŞ Forum | AtEsH
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 - ©2000-2024 - Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.2.0'e Aittir.
Açılış Tarihi: 29.08.2006