KeLBaYKuŞ Forum

Geri git   KeLBaYKuŞ Forum > Genel Başlıklar > Atatürk ve Atatürkçülük


Atatürk ve Atatürkçülük - Ulu Önder Atatürk ile ilgili her şey burada


Cevapla
 
Seçenekler
  #1 (permalink)  
Alt 10.03.07, 17:20
VeNoMaNCeR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Uzman Baykuş
 
Kaydolma: 30.08.06
Erkek
Mesajlar: 664
Teşekkürler: 0
Üyeye 9 kez teşekkür edildi
Standart Dünya'da Atatürk

ABD


"Kemal hakkında almış olduğum malûmat çok tazedir. Bu husustaki bilgilerimi kendisini çok iyi tanıyan birisinden temin ettim. Sosyalist Sovyet Cumhuriyetleri Birliği Hükümeti'nin tanınması hakkında Sovyet Rusya Hariciye Nâzırı Litvinof ile görüşürken kendisine onun fikrince bütün Avrupa'nın en kıymetli ve en ziyade dikkate değer devlet adamının kim olduğunu sordum. Bana verdiği cevapta: Avrupa'nın en kıymetli devlet adamının bugün Avrupa'da yaşamadığını, bunun Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal olduğunu söyledi."
Franklin D. Roozwelt'in bu sözlerine karşı, Disraeli'nin İngiltere'yi idare ettiği zamandan beri, Avrupa'da o ırktan gelmiş bütün devlet adamları içinde en maharetlisi olan Litvinof tarafından söylenmiş olan bu mütaleânın çok kıymetli olduğunu beyan ettim.

(Roozwelt (Franklen D.) 1928, Birleşik Amerika Cumhurbaşkanı)


Kemal Atatürk'ün ölümünün 25. Yıldönümünü anma törenine katılabilmekten şeref duymaktayım. Atatürk bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi başarılarını, Türk halkına ilham veren liderliğini, modern dünyanın ileri görüşlü anlayışını ve bir akseri lider olarak kudret ve yüksek cesaretini hatırlatmaktadır.
Çöküntü halinde bulunan bir imparatorluktan özgür Türkiye'nin doğması, yeni Türkiye'nin özgürlük ve bağımsızlığını şerefli bir şekilde ilân ve o zamandan beri koruması, Atatürk'ün Türk halkının işidir. Şüphesiz ki, Türkiye'de giriştiği derin ve geniş devrimler kadar bir ulusun kendisine olan güvenini daha başarı ile gösteren bir örnek yoktur.

(John F. KENNEDY (A.B.D. Başkanı, 10 Kasım 1963) )


Benim üzüntüm iki türlüdür; önce böyle büyük bir adamın kaybından dolayı bütün dünya gibi üzgünüm. İkinci üzüntüm ise, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkân kalmamış olmasıdır.
(Franklin ROOSEVELT, A.B.D. Başkanı)


Ülkesine bağlılığı, kendisine bütün dünyanın saygısını kazandıran Atatürk.
(Franklin ROOSEVELT, A.B.D. Başkanı)


Beyaz Saray'daki görevim tamamlanınca ilk yapmak istediğim şey, zamanımızın bu en dikkate değer şahsiyetini ülkesinde ziyaret etmekti. Kader buna izin vermedi. Bu çapta insanlar dünyaya sık gelmezler.
(Franklin ROOSEVELT, A.B.D. Başkanı)

Kemal Atatürk için daimî bir anıt tesisi münasebetiyle Türkiye'ye tebriklerimi arz ile gurur duyuyorum. O'nun gösterdiği yolda yürüyen büyük ulusunuz çok önemli başarılar elde etmiştir. Türk birliğinin ve ilerleyişinin mimarı Atatürk'ün hatırasını anmak için yapılan bu tören, dünyanın her tarafından hür insanlara ilham kaynağı olmuş bir zata çok yerinde bir saygıdır.
(Dwight D. Eisenhower, ABD Başkanı, 1953)


Asker-devlet adamı, çağımızın en büyük liderlerinden biri idi. Kendisi, Türkiye'nin, dünyanın en ileri memleketleri arasında hakettiği yeri almasını sağlamıştır. Keza O, Türklere, bir milletin büyüklüğünün temel taşını teşkil eden, kendine güvenme ve dayanma duygusunu vermiştir. Ben, Atatürk'ün sadık arkadaşlarından biri olmakla büyük bir iftihar duyuyorum.
(General Douglas MacArthur, ABD Uzak Doğu Kuvvetleri Başkomutanı, 1963)


"Geceleyin yüz kişilik akşam sofrası, Avrupa'nın büyük başkentlerinde verilmekte olan benzeri şölenlerden hiç de farksızdı. Yalnız Türkiye Cumhuriyeti'nin verdiği şölen sofrasında kullanılan İkinci Mahmut çağından kalma (1808-1839) som altın tabak ve takımlar, bu şöleni Avrupadakilerden daha debdebeli yapıyordu. Mustafa Kemal hazretleri herşeyden önce tam anlamıyla savaşçı bir komutan, metin, geniş simalı, derin ve mütekâşif düşünceli, sert ve canlı sözlü bir zattır. Ancak bu gece tam anlamıyla ince ve nazik bir devlet adamı, aynı çağda mükemmel bir devlet başkanı idi. Her elçi kendilerinden aynı ölçüler içinde iltifat görürler."
(General Charles Sherrill, Birleşik Amerika'nın eski Ankara Büyük Elçisi)


Unutmamalıdır ki Kemâl, Dumlupınar'da parlak bir strateji kabiliyeti göstermiş ve düşmandan çok azlık olan Türk kuvvetlerinden gereğince yararlanmayı bilmiştir.
Dünya üzerinde istilâ orduları, Yunanlılar'ın uğradıkları büyük bozgun gibi bir yenilgiyle pek az karşılaşmışlardır.

(General Charles Sherrill, Birleşik Amerika'nın eski Ankara Büyük Elçisi)


Cihanı hayran bırakan bu Türk, Türkler'in göğsünü Türk olduklarından, tarihlerinden ve dillerinden dolayı bir daha kabartmıştır ve Türkiye'nin geleceği için, geçmiş yüzyılların toplayabildiğinden daha fazla bir kudret toplamıştır.
(General Charles Sherrill, Birleşik Amerika'nın eski Ankara Büyük Elçisi)


Mustafa Kemâl, başarılarının çoğunu tükenmek bilmeyen sabrı sayesinde elde etmiştir.
(General Charles Sherrill, Birleşik Amerika'nın eski Ankara Büyük Elçisi)


Öyle zamanlar oldu ki, anılar içinde benim eşsiz nitelikte gördüklerimi düzeltti: "- Hayır... Ben bunda yanılmışım. Eğer şöyle düşünseydim ve yapsaydım sonucu daha eksiksiz olacaktı." dediği az değildi.Gerçekçilik O'nun korkmadığı şeydi.
(General Charles Sherrill, Birleşik Amerika'nın eski Ankara Büyük Elçisi)


İnsanı teslim alıcı gözlerinde fevkâlade önderlik kuvveti vardır. Kalın kaşları sakin durmaz. Yüksek, enteklektüel zirvelere kalkar ve şayanı hayret derecede geniş alnında derin çizgiler oyacak bir şekilde çatılır. Derisi açık renkli ve güneşten yanmıştır. Esmer değildir. Saçı sarımtrak kahve renklidir. Ağzının temiz kesilmiş hatları ve çenesi kararlarının kesinliğini gösterir. O, tetiktir, hazır cevaptır, dikkati çekecek kadar zekidir.
(Gladys Baker, Amerikalı Gazeteci)


Atatürk'ün ölümünden dolayı Amerika Hükümeti pek çok üzgündür. Bu kayıp, yalnız Türk Milleti'ne ve sınırların inhisar etmemiştir. Yayıldığı yerler çok geniştir.
(Kordel HALL, Birleşik Amerika Dışişleri Bakanı)


Atatürk'ün dış münasebetler konusu üzerindeki görüşlerini inceleyen bir kimse, fikirlerinin değeri ve ifade edildikleri zamanı aşan manaları karşısında daima hayrete düşer.
(Awra M. Warren, ABD Büyükelçilerinden)


Atatürk'ün birçok insanların başarmaya maddeten muktedir olamadıkları işleri başarmada gösterdiği azim ve cesarete ve ortaya koyduğu esere bütün Amerika hayrandır.
(Amerika Basını)


Lozan'ı o kazandı; son ikiyüz yılda ihtiyar Asya'nın Avrupa'ya kazandırdığı ilk zafer.
(New York Times)


Savaş sonrası döneminin en yetenekli liderlerinden biri.
(New York Times)


Dünya sahnesinden tarihin en dikkatli, çekici adamlarından biri geçti.
(Chicago Tribune)


Marmara kıyısındaki sıcak, toz toprak içinde, eciş bücüş yollu ikinci sınıf kıyı kasabası Mudanya'da, Batı ile Doğu karşı karşıya geldiler. İsmet Paşa ile görüşecek Müttefik generallerini taşıyan İngiliz sancak gemisi "İron Duke"nin kül rengi öldürücü kulelerine rağmen, Batılılar buraya barış dilenmeye geliyordu; yoksa barış istemeye, ya da şartlarını dikte etmeye değil... Bu görüşmeler, Avrupa'nın Asya üzerindeki egemenliğinin sonucunu gösteriyor. Çünkü Mustafa Kemal, herkesin bildiği gibi, Yunanlıları silip süpürmüştü.
(E. Hemingway, Amerikalı Romancı - Yazar, 1922)


Büyük güçlüklerden sonra yaratılan Mustafa Kemal Türkiyesi ve Mustafa Kemal uygarlığı sayısız yarınlar boyunca yaşamaya devam edecektir. Halkının ve özellikle O'nun deyimiyle "Türkiye'nin gerçek efendisi olan Türk Köylüsü'nün, o dürüst ve temiz insanların kalbinde ebediyen yaşayacaktır." Mustafa Kemal: "Biz ilhamımızı hayatın tâ kendisinden ve içinden yetiştiğimiz Türk Ulusu'ndan alıyoruz." demişti. Bugün, Anıtkabir'in yollarına düşmüş olan Türkler, o uzun yollarda, taşlara kazınmış rölyef ve heykellerde "Asker, Öğrenci ve Anandolu toprağının insanı olan Türk Köylüsü'nü" yani kendi benliklerini dile getiren bir görüntüyle karşılanıyorlar. Mustafa Kemal, düşüncelerinde kurduğu bir büyük uygarlığı gerçekleştirerek huzur içinde öldü. Yaktığı alev, daima yanacaktır. O Türklük'ün özgürlük ve ihtişam sembolüdür.
(Ünlü Amerikan Tarihçisi Charles E. Edenson, kapağında Atatürk'ün bir resmi bulunan Mankind adlı tarih dergisinde, Türk Kurtuluş Savaşı'nı anlatan uzun yazısında Atatürk'ten böyle bahsediyordu..)

AFGANİSTAN


"Büyük Atatürk'ün kaybından dolayı üzüntümüz o derece derin ve sonsuzdur ki bunu ifade etmek için kelime bulamıyorum. Çünkü Atatürk, yalnız Türkiye'nin değil, bütün Şark'ın Atasıydı.
Büyük yasınıza Afgan Kralı ve hükümeti olduğu gibi bütün Afgan Milleti'de candan katılıyor. Bu içten acımızın bir belirtisi olarak Türk bayrağının yası devam ettiği sürece, Afgan Bayrağı'da yarı çekilecektir. Bütün yabancı ülkelerdeki temsilciliklerine talimat verilmiştir.

(Altes Veli Han, Afgan Kralının Amcası)


Roma'da evimizde idik. Radyo dinliyorduk. Kara haberleri öğrenince ne hale geldiğimizi bilemezsiniz. Kalbimizden vurulmuş gibi olduk. Gazetelerin verdiği bilgi yasımızı tümüyle artırdı. "Çocuklarım siz kalınız, ben gidip Büyük Ata'nın kaybı karşısındaki elem ve üzüntülerimi ona kendi huzurunda belirtmek istiyorum." dedim.
İstanbul'a bu amaçla tamamen özel olarak geldim. Eğer gelmeseydim bu sonsuzluğa göçen büyük insanın önünde ağlamasaydım, bu sonsuz ayrılığa katlanamazdım. Ona saygı görevimi yapabilmek için İstanbul'a geldim. Gelir gelmez saraya gittim. Büyük arkadaşımın tabutu önünde durdum, eğildim, ağladım.

Acım Türk Milleti'nin acısı kadar büyüktür. Sevdiğim Türk Milleti'ne baş sağlığı dileğimin sunulmasına aracılığınızı dilerim.

(Emanullah HAN, Eski Afgan Kralı)


"O büyük insan yalnız Türkiye için değil, bütün doğu milletleri için de en büyük önderdi."
(Emanullah HAN, Eski Afgan Kralı)

ALMANYA


"Almanya, Türk Milletinin bu ölçülmez derecede büyük ziyanından dolayı acısını samimi olarak katılmaktadır. Atatürk bütün dünyanın hayran kaldığı bir kalkınma yapan ilk devlet başkanı olmuştur."
(Beobahter Gazetesi, Almanya, 11 Kasım 1938)


"Bütün dünya 10 Kasım'da, biz Almanlar'ın da dostluk ve saygı ile bağlı olduğumuz bir insanın hayatını ve eserlerini takdirle anmaktadır. Atatürk bir asker olarak, amansız ve hatta bazı anlarında ümitsiz gözüken bir mücadeleden muzaffer çıkmış ve sonra da devlet sorumluluğunu üzerine almıştır. 29 Ekim 1923'te Türkiye Cumhuriyeti'nin ilânı, onun diplomatik dehâsının bir eseridir. Türk devletinin demokratik gelişmesini engelleyen, mâziden kalma bazı gelenek, örf ve âdetlerin değiştirilmesi veya kaldırılması gerekiyordu. O cesurâne ve azimkârane ideallere sahipti, yılmak bilmeyen bir yaratıcılıkla eserlerini gerçekleştirmeğe başladı.... Atatürk, Almanlarla geleneksel, yürekten ve karşılıklı güvene dayanan ilişkiler kurmuş ve sürdürmüştür.
(Ludwig Erhard, Batı Almanya Başbakanı, 1963)


Ben Türk - Alman dostluğunu yakından tanıyan bir neslin çocuğuyum. Küçük yaşımda bir adamın kahramanlıklarını, yaptığı hizmetleri, ülkesi için giriştiği özverileri gördüm. Bu adam Mustafa Kemal'di. Bugün daha iyi kavrıyorum ki, o insan büyük bir devlet adamıydı. Büyüktü, çünkü, ölçüyü korumasını her zaman bildi ve eserini tehlikeye sokacak sınırları aşamadı. Yürekliliğin ve kendi yürekliliğinin sınırlarını da çizebilecek kadar anlayışlıydı.
(Kurt G. Kiesinger, Federal Almanya Başbakanı, 1968)


O, kişisel kazanç ve ün peşinde koşan basit bir dikdatör değil, gelecek kuşaklar için sağlam temeller atmağa uğraşan bir kahramandı.
(Prof. Walter L. WRIHT Jr.)


Atatürk Türkiye'yi tek düşmanı kalmaksızın bırakmıştır. Bu zamanımızın hiçbir devlet şefinin başaramadığıdır.
(Alman Völkischer Beobachter Gazetesi)


Türkiye'nin kendisine hudutsuz bir minnet duyduğu Büyük Kurtarıcı Atatürk'ün hayatı, Almanya'da olduğu kadar iyi, hiçbir yerde ne anlaşılacak, ne de takdir edilebilecektir. Zira Almanya aynı yoldan geçmiştir. Türkiye'ye kabul ettirilen barış anlaşması, topraklarının hayati kısımlarını kendisinden koparıp alıyordu. Millî Kahraman Atatürk, memleketini kurtarmayı ve millî bir geleceğin temellerini atmayı başardı. Memleketini görüşmelerle ve Cenevre metodlarıyla kurtaramıyacağına inanarak mücadele yolunu seçti. Bunda yalnız çelik bir irade ve kuvvet başarısı olabilirdi. Memleket içindeki eseri, daha az hayranlığa lâyık değildir. Almanya, ATATÜRK'ün eserine ve mücadelesine hayrandır. Onda, tarihi eseri, özgürlüğü seven bütün milletler için bir sembol olarak kalacak kudretli bir kişilik görmektedir.
(Berlin, Alman Ajansı)


Istırap çeken dünyada barış ve esenliği yeniden kurmak ve insanlığın yalnız maddi değil, manevi gelişmesini sağlamak isteyenler Atatürk'ün iman verici ve yön göstericiliğinden örnek ve kuvvet alsınlar.
(Profesör Herbert MELZIG, Alman Tarihçisi)


Mustafa Kemal, hırpılanmış, silahı elinden alınmış olan milletle elele vererek tarihe yeni bir devir açmak için mücadeleye atıldı ve mücadelesinde, ruh kudretinin dünya yüzündeki bütün silahlardan üstün olduğunu ispat etti.
(Profesör Herbert MELZIG, Alman Tarihçisi)


Mustafa Kemal'i yüksek kumandanların çoğuna üstün kılan nitelik, ölümü küçümsemek ve yiğitlik göstermek bakımından askerlerine en büyük örnek olmasıdır.
(Profesör Herbert MELZIG, Alman Tarihçisi)


Bugün Kemal Atatürk, yarattığı eserlerle bakıp pek haklı olarak kendisine başarıya ermiş bir kimse gözüyle bakabilir. Çünkü Atatürk, herşeyden üstün olarak, Türk Milleti'ne şimdiye kadar erişmediği bir mutluluk getirmiştir.
(Alman Gazetesi Carel Sautman)


Mustafa Kemal Bey, sorumluluk yüklenmekten korkmayan doğuştan bir şef idi. 25 Nisan sabahı 19. Tümeniyle kendiliğinden düşmana saldırmaya karar verdi. O'nu kıyıya sürdü ve üç ay boyunca kendisine yapılan çetin saldırılara inatçı ve sarsılmaz bir karşı koymada bulundu. O'nun azmine tam olarak güvenebilirim.
(Liman Von SANDERS, Alman Generali)


Kendisinin tarihi büyüklüğü, eseri olan yeni Türkiye'ye bakılarak bu günden ölçülebilir.
Çelik gibi azim ve gayreti, uzağı gören akıl ve hikmetle birleşmiş olan bu gerçek halk önderi ve devlet adamı; Anadolu dağlarının en uzak ve ıssız köşesindeki köylere bile başka bir ruh aşılamıştır.

(Alman, İllustrierte Dergisi)


Onda büyük bir asker, dahi bir devlet adamı ve tarihsel kişiliğe sahip bir kişi kaybedilmiştir.
(Hitler, İnönü'ye Mesajı)


Eğer bugünkü Türkiye, dünya savaşından sonraki Avrupa'nın herhangi bir memleketinde daha fazla ileri gitmişse, bunun en büyük sebebini yeni Cumhuriyetin Başkanı'nın dehasında aramalıdır.
(Hans FROEMBGEN, Alman Yazarı)


Şark, tarihin Kemâl Atatürk tarafından yazılmış olan yeni bir sahifesini açmıştır. Avrupa tarih kitapları vaktiyle (Barbar) Türklerin Altay Dağları'nın yüksek ovalarından şarka, garba nasıl akın ederek milletleri ve kültürleri tahrip eylediklerini hikâye eder. İncil'de ve Ortaçağ literatüründe Türkler, (Gogve Magog) diye fevkâlede ve korkunç hayâletler olarak tasvir edilmiştir. Onlar uyuşturucu medeniyetin buzları içinde bir ateştiler ve Türk kokusu hâlâ bugün bile dünyanın yarısının uzuvlarında yaşamaktadır. Şimdi modern ilim, milâttan evvel tarihin binlerce yıllık perdesini açarak, batmış milletlerin kaybolmuş izlerini keşfetmektedir. Bu arada birdenbire Türk ırkını da tarihin aydınlıkları içinde görüyoruz ve onun şark ile garb arasında nasıl bir köprü kurmuş ve nasıl devletler ve kültürel yaratmış olduğunu anlıyoruz. Avrupanın birçok âlimleri bunu reddediyorlar.
Fakat, Atatürk'ün hayatı ve Türk Milleti'nin yeniden uyanış ve kalkınış, Türk Milleti'nin ruhunun ilk evini henüz yirminci asırda kurmuş olmadığı kanaatini gösteriyor. Kemâl Atatürk ile yüzlerce asrın derinliğinden kahraman bir ruh aydınlığa yükseliyor ve bu ruh, dünyanın esarete düşmüş kısımlarındaki milletlere hürriyet ve kurtuluş yolunu gösteriyor. O'nun hüviyeti, Nil sahillerinden eski Çin denizlerine kadar uzanan bir efsane olmuştur. Bununla beraber O gene milletinin ortasındadır. Olgun ve kemâle ermiş zekâsıyle, münevver ve ebedi gençliğin yorulmak bilmez kudret ve ciddiyetine mazhar olan, O, kendi milleti ve beşeriyet âlemi için beslediği muhabbetle, bir dâhinin neler yarattığına dair, cihana fevkâlâde heyecanlı bir sahne seyrettirmektedir.

(Herbert MELZİG)


Bir yenilginin uçurumuna düştüğü halde, ilkin neticesiz sanılan İstiklâl Mücadelesini yapan Türk Milleti, önünde saygıyla eğilmeden bu satırlara son veremez.
Zafer neşesiyle kendinden geçmiş bir diplomasinin kararını "hayır" diyerek yırtmak ve yüzlerine fırlatmak örneğini biz Almanlar, Türklere borçluyuz.

(Alman Askeri Dergisi Vissen Und Vehr)


Esarete mahkûm edilmiş bir istiklâl hakkını kuvvetle kazanmış, idam fermanını yırtıp düşmanlarının suratına fırlatmış adamdır.
(Alman Basını)


"Atatürk, istiklâl hissini taşıyan bütün milletler için, ölmez bir semboldür."
(Alman Basını)


Atatürk, yeni Türkiye'nin yaratıcısı olduğu kadar ulusunun eğiticisi ve yetiştiricisi olmuştur.
Atatürk, kişiliğinin kuvvetiyle milletleri içten ve dıştan değiştiren savaş şefleri arasında özel bir yer tutacaktır. O, yeni Türkiye'nin yaratıcısı ve kurucusu olmuştur. Yakın doğunun şimdiki çehresini bu adam tesbit etti.

(Alman, Germania Gazetesi)

ARNAVUTLUK


Atatürk, yüzyılımızın en seçkin simasıdır. Filozofların çeşitli metafizik anlamlar vermiş ve şairlerin en güzel ve en yüksek sözlerle tasvir etmiş oldukları ideale, O, realist sesi ile can vermiştir. O, sözleri uygulamaya çevirmiştir ve büyük uygulamanın dili kendisindedir.
(Demokratia Gazetesi)


Bütün Türk Milleti yastadır. Çünkü yeni Türkiye'nin yaratıcısı olan eşsiz şefini kaybetmiştir.
Atatürk, pek kısa zamanda memleketinin çehresini tamamen değiştirmiş, eski Türkiye'den modern bir devlet çıkarmıştır. Türk Milleti kendisine maddi ve manevî refahına borçludur. Arnavut Milleti, bu büyük ve acı kayıptan dolayı Türk Milleti'nin duyduğu acıya katılmaktadır.

(Stipsi Gazetesi)

AVUSTURYA


Eşsiz inkilâplarla Gazi'den milletine geçen büyük irade kuvveti uzun yıllar süregelecek bir gelişme ve olgunluğu birkaç yıl içinde gerçekleştirmiştir. Ve anlaşılmıştır ki Gazi'nin kendisine olan inancına, Türk Milleti Lâyıktır.
(Nobert Von BİSCHOFF)


Büyük düşüncelerin adamı.... bir devlet mimarıydı.
(Neue Freie Presse, Viyana)


Atatürk'ün hareketlerinden asabi oldukları belli olmuyor. Hareketlerinde ademi ittirad ve âhenksizlik gösterenler asâbidir. Halbuki, Atatürk'ün hareketi kesin, belli ve bilinçlidir. Her hareketini bilerek yapıyor. Kendisiyle konuştuktan sonra, "Sâdi"nin bir beytini hatırladım. Bunu bir Türk dostumdan işitmiştin, size söyliyeyim:
"Birşeyi bilen ve bildiğini bilen kimse, şerefinin atını evrenin kubbesi üzerinde sıçratabilir."

Şunu gözönünde tutmak gerekir. Ben herşeyden önce dış biçim adamıyım. Böyle olmasaydım, heykelci olmazdım. Binaenaleyh intiabımı bu bakımdan söyliyeceğim. Çünkü yalnız biçimdir ki bana, karşımdaki insanın özüne işlemek imkânını verir. Doğaldır ki hareket bütünler. Diyebilirim ki Atatürk biçim ve hareketine göre, olağanüstü bir insan, fakat bu olağanüstünlük, Nietsche'nin ki gibi değildir. Nietcshe hasta idi. Atatürk öyle bir insandır ki, hayalî değildir. İstediğini bilir, bildiğini yapar, yapamayacağı birşeyi de istemez.

(Avusturyalı Heykelci KRİPPEL)

BELÇİKA


Atatürk'ün ölümü, yalnız Türkiye için değil, bütün dünya için de derinliği ölçülemez bir kayıptır.
(Belçika'nın eski Ankara B. Elçisi)


Atatürk, şecaat ve kabiliyetin en büyük semboliydi. O, yirminci asrın en büyük gerçeğini yaratan adamdır.
(Kopenhag-Nasyonal Tidende)


Ankara'da bulunduğum zaman Güneş'e bakar, fakat bu Güneş'i ufukta değil, Çankaya'da görürdüm. Samimiyetle diyebilirdim ki, hakiki Güneş, Çankaya'daki Güneş'ti. Atatürk'ün acı kaybı dünya için büyük bir kayıptır. O'nun yüksek dehâ ve azimkâr karakterine karşı büyük bir hayranlık besliyen Belçika Kralı, bu duygularını eylemde de göstermek için beni, Büyük Ölü'nün cenaze töreninde bulunmaya memur etti.
Bütün Belçika'lılar, yasınıza içtenlikte katılıyorlar. Mebusan Meclisi'nde Atatürk'ün (...) anmak için yapılan gösteri bunun bir delilidir.

(De RAYMOND, Belçika'nın Eski Ankara Elçisi)


Mustafa Kemal, memleketi için herşeyin kaybolmuş göründüğü bir zamanda olağanüstü bir kalkınma gerçekleştirmiştir.
(Henri LİEBRECHT)


Türkiye'nin uluslararası ünü, prestij ve otoritesi durmaksızın yükselmiştir.
Milletine bu kadar az zamanda bu ölçüde hizmet edebilen tek devlet adamı Atatürk'tür.

(Libre Belgique Gazetesi)


Reformcu ihtirasını millî toprağa hasretmiş lider.
(Camille Huysmans, Belçika Milli Meclisi Başkanı)

BULGARİSTAN


Savaş sonrası Avrupa'sının en dikkati çekici simalarından biri kayboluyor. Büyük Asker, cesaretli ıslahatçı ve müstesna devlet adamı "Atatürk" adını haklı olarak taşımış olan adam artık yaşıyanlar arasında değildir. Yeni Türkiye'nin tarihi son onbeş yıl içinde, O'nun adına ayrılmaz bir surette bağlıdır. O, Osmanlı imparatorluğu'nun en tehlikeli anlarından birinde politik sahnede gözükerek memleketin enerjisini canlandırmayı ve millî gelecek için iman ilham etmeyi başarmıştır. O anda devletin var olması söz konusuydu ve Türk Milleti yenilmişti, ümitsizlik içinde bulunuyordu. Görevi kolay değildi. Uzun ve çetin bir savaştan sonra, Türk topraklarının üçte ikisi yabancı askerler tarafından işgal edilmişti ve kendisi iki cephede savunmaya mecbur bulunuyordu: Dışta düşmanla, içte Sultan'la...
Atatürk, verdiği örnekle hepsi kendi fikirlerine bağlı genç ve enerjik devlet adamı, asker, yönetici ve bilgin yaratmıştır.

Dost ve komşu Türk Milleti'nin bu kayba cesaretle katlanmasını ve rahmetlinin arkadaşlarının da, milletlerin hissiyetinde bu büyüklükte dâhi bir devlet adamının ve büyük ıslahatçının kaybından sonra meydana gelmesi normal olan zorlukları yenmelerini dileriz.

(B. PAVLOF, Ankara Orta Elçisi)


"Hiç bir ülke, Atatürk'ün Türkiye'sinin gördüğü değişiklikleri bu kadar hızlı bir şekilde görmemiştir. Bugünün Türkiye'sinin tarihi Mustafa Kemal'in tarihidir."
(Dness Gazetesi, Bulgaristan, 11 Kasım 1938)


Hiçbir memleket, Yeni Türkiye'nin Ata'sı tarafından başarılan yenilik kadar çabuk ve o kadar derin bir yenileşme görmemiştir. O, her tarafta dâhi bir asker, müstesna bir ıslahatçı ve yurdun kurtarıcısı olarak bilinmektedir. Bu derecede insanlar, yüzyıllar içinde yalnız bir defa görülür. Şimdiki Türkiye'nin tarihi bu müstesna devlet adamının tarihidir.
(Dness Gazetesi)


"Atatürk; milletin atası, kılıç,fikir, kalp ve irade adamı idi. milletin bu büyük evladı, aynı zamanda yirminci yüzyılın en büyük yurttaşıdır."
(Slova Gazetesi, Bulgaristan, 11 Kasım 1938)


Atatürk'ün büyük, şan ve şerefle dolu ismi Ankara kayalarının üzerinde, unutulmaz günlerin bir anısı olarak silinmez kalıyor. Burada bu toprak üzerinde, bizim yanıbaşımızda çok büyük ve çok kudretli bir adam, bizim çağdaşımız olarak yaşamıştır. Düşman ordularının istilâsını, bir yıldırım darbesi gibi defetmek, barış anlaşmalarını bir kılıç darbesiyle yok etmek, Halife'nin yüzyıllık taht ve tacını bir yumruk darbesiyle ortadan kaldırmak, memleketi islâh etmek ve sonra ümitsiz hale düşmüş olan bir milletin millî ihtirasını uyandırmak, modern ve uygar bir devlet yaratmak... İşte gözlerimizin önünde cereyan eden ve büyük bir kısmı itibariyle Kemâl Atatürk'ün şahsi eseri olan mucizeler bunlardır.
Buna dayanarak, Gladston gibi, şunları söylemekte haklıyız:

"Dünya, bu derece müstesna olan bu adamın ölümünden sonra artık eskisi kadar enteresan değildir."

İşte milletinin Ata'sı, kılıç, fikir, kalp ve irade adamı olan Atatürk budur. Milletinin bu büyük evlâdı, aynı zamanda yirminci yüzyılın da büyük bir yurttaşıdır.

(KOJUHOF)


Osmanlı İmparatorluğu'nun vücudu merhametsiz bir surette kesmekte olan cerrahların bıçağını çekip alan Mustafa Kemâl olmuştur. Milli enerjiyi harekete getirdi ve milletin iradesini canlandırdı. Yoldan çıkmış olan ve karşı koymaya gücü yetmeyen hükümet merkezini terkederek milletin hayati kuvvetlerini aramak ve daha sonra Sakarya'da yenecek olan silâhı tavlamak üzere Anadolu'ya geldi. Bununla beraber, silâh zaferiyle yetinmiyordu. Türkiye'yi kurtarmak, hattâ büyük ve zengin etmek, onun kültür düzeyini yükseltmek istiyordu. Bütün milleti için kahramanlığının ve insan erdemlerinin sembolü olan O, değerlerinden daha az müthiş olmıyan bir mücadeleye başladı. Millî ve sosyal inkılâp savaşı... İşte onbeş yıldır devam eden ve en büyük başarılarla taçlanan inkılâp bu inkılâp idi.
(MEÇKAROF)


Büyük ölünün önünde eğilmeye ve yüksek bir kumandan, eşsiz bir inkılâpçı ve devlet adamı olarak tanıdığım Büyük Şef'inize son saygı görevimizi yapmaya gidiyoruz. Atatürk'ün vakitsiz ölümü, dünyanın her tarafında olduğu gibi, Bulgaristan'da da büyük üzüntü uyandırmıştır. Hiç şüphe yoktur ki, O'nun hayata gözlerini yummasıyla insanlık, yeri kolay kolay doldurulamıyacak büyük bir adam kaybetmiştir.
(General DASKALOF)

ÇEKOSLAVAKYA


"Atatürk'ün şahsında, yeni Türkiye'ye ruh veren bir adam kaybolmuştur. Bu derece yüksek yaratılışta bir adama sahip olduklarından dolayı Türklere gıpta ediyoruz. Çünkü biz de bugün, Mustafa Kemâl'in dünya sahnesinde göründüğü zamandaki Türkiye'nin vaziyetine benzer bir mevkiide bulunmaktayız. Atatürk Türkiye'yi İngiliz parlâmentarizm modeli üzerinden bir devlet yapmış ve memleketine kuvvetli bir sanayi yaratmıştır. Özetle, Atatürk modern Türkiye'nin yaratıcısıdır. Türkiye, Müslümanlık âleminde bir mucize manzarası arzetmektedir. Türkler ilelebet Atatürk'e minettar kalacaktır."
(Ceska Slova Gazetesi, Çekoslavakya, 11 Kasım 1938)


"Atatürk, arkasında, geleceğinden emin bir devlet bırakmıştır."
(Çekoslovakya)


Atatürk, arkasında geleceğinden korkmayan kuvvetli bir millî devlet bırakmıştır.
(Çekoslovak, Bohemia Gazetesi)

ÇİN


Mustafa Kemal yeni Türkiye'nin kalbidir. Eski, yıpranmış bir toplumdan yepyeni, güçlü bir millet yaratmış, eşsiz kişiliğiyle kendini herkese saydırmış, enerjisiyle herkesi kendine inandırmıştır.
(Çinli Yazar Ma Shao-Cheng)


Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemâl Atatürk'ün ölümünün 25. Yıldönümü münasebetiyle, ülkem ve milletin adına, ülkesini özgürlük ve demokrasiye kavuşturmak uğrunda mücadele ederek başarı kazanan Büyük Türk Önderi hakkındaki engin duygularımı ve hayranlığımı iletmek isterim. Atatürk'ün hayatı ve eseri sadece Türkiye için değil, fakat dünyanın bütün özgür milletleri için bir ilham kaynağı olmakta devam edecektir.
(Çang Kay ŞEK)


"Biz Çinliler, hepimiz bu yasa katılıyoruz. Zira büyük bir milletin, çok sevilen Büyük Ata'sının ölümü, yalnız Türkiye için değil, aynı zamanda bizim kıtamızda ve bütün dünyada büyük bir boşluk bırakmaktadır."
(Çin Basını)


"Atatürk, bütün Asya kıtasının Ata'sıdır."
(Çin)


Eğer tarih bir kalbe sahip olsaydı, Mustafa Kemal'i mutlaka kıskanırdı.
(Tchang Yang Yee Pan Gazetesi, Çin, 1958)

DANİMARKA


"Atatürk, ömrünün en mükemmel çağında ve işbaşında iken ölmüştür. Fakat O'nun hayatındaki eseri, tarihte kahramanlığın çift destanı olarak yaşıyacaktır. Eserini O, bir savaşçı ve bir de devlet adamı olarak meydana getirmiştir. Kılıç sayesinde iktidar mevkiini kuranların bir çoğundan tamamıyle farklı olarak O, zaferi kazandıktan sonra kılıcını çekmiştir. Atatürk'ün askerlik eserini iyice anlayabilmek, lâzımdır: Yıkılmış bir devlet, bozguna uğramış bir ordu, bitkin ve umutsuz bir millet!
Buna rağmen Atatürk, karşısına çıkarılan bütün orduları ezdikten sonra, Lozan'da 1923 Haziran'ında yenilmişlere millî Türkiye Devleti'ni dikte etmiştir. Atatürk, hudutlarını çizmiş olduğu Türkiye'nin O'na öncekinden daha büyük görevler yükleyeceğini kavramıştı. O, arkasında batılılaşma modern bir devlet bırakmıştır.

Şapka giymek, Arap harflerini atıp bizzat öğretmenliğini yaptığı yeni Türk harflerini kabul etmek gibi tamamiyle zevahirden sanılan yenilikler, Türklerde ezelden beri var olan savaşçı ruhu bugün de yaşamakta olmasına rağmen, kurulan yeni devlet barış politikasının en sağlam dayanağı olmuştur.

Atatürk, Montrö ve Hatay sorunlarını çözmüş, memleket içinde enerjik bir surette ıslahat yapmış, endüstri ve demiryolları kurmuştur.

(Berlinske Tidence Gazetesi)


"Türkiye'nin Şefi Atatürk, bütün devletlerin hiç beklemedikleri bir şeyi gerçekleştirmiş ve hasta adam diye anılan Türkiye'den güçlü kuvvetli bir memleket yaratmıştır."
(Social Demokraten Gazetesi)


"Atatürk, yirminci yüzyılın en büyük mucizesidir."
(National Tidence Gazetesi, Danimarka, 11 Kasım 1938)


Atatürk, şahsiyet ve yeteneğin dev gibi bir simgesi idi, O, yirminci yüzyılın en muazzam olayını yaratan adamdı. Gerçekten meydana getirmiş olduğu eser, yarı Doğulu olan ve halifenin şahsiyle dini tek kuvvet olarak tanıyan bir milleti modern, lâik ve millî bir devlet haline getirmesidir. Hakikatte, Doğunun ruhuna kök salmış sembollerin atılmasını yeni bir hayat için radikal bir değişmeyi ifade ediyordu.
Atatürk'ün dış politikası, tarihte bir örnek olarak kalacaktır. Dostça anlaşmalarla dış borçlar sorununu düzeltmiş, Boğazları tekrar sağlamlaştırmış, kan dökmeden Hatay sorununu çözmüştür.

Birçok islâhat arasında işçiye yeni bir hayat standardı sağlamış olan Atatürk, arkasında manen ve maddeten kendi izi üzerinde yürüyebilecek kudrette donatılmış bir Türkiye bırakmıştır.

(National Tidence Gazetesi)


"Yirminci yüzyılın en görkemli olayını yaratan adam."
(National Tidence Gazetesi)


Atatürk'ün eseri, tarihte kalacaktır.
(Danimarka)

FİNLANDİYA


Atatürk, olağanüstü nitelikte bir devlet adamı, savaş sonrası dünya tarihinin en önemli simalarından biri idi. Atatürk olmasa idi, yeni Türkiye var olamazdı.
(Fin. Hufvud Stadbladet Gazetesi)


Büyük Atatürk'ün ölümü Finlandiya'da derin ve genel bir üzüntü uyandırdı. Türk inkılâbını büyük bir ilgi ile izleyen Finlandiyalılar, aynı soydan bir kardeş millet sıfatiyle büyük Türk Milleti'nin büyük acısına katılırlar.
(Onnı TALAS, Finlandiya Heyeti Başkanı)

FRANSA


Paşa, size nasıl hayran olmayayım? Ben Fransa'da laik bir hükümet kurmuştum. Bu hükümeti Papa'nın Paris'teki temsilcisinin yardımı ile papazlar devirdi. Sizse bir Halifeyi kovdunuz ve gerçek anlamıyla laik bir devlet kurdunuz. Siz, bu taassup içinde laikliği bu topluma nasıl kabul ettirdiniz? Dehanızın büyük eseri laik bir Türkiye yaratmak olmuştur.
(Edouard Herriot, Fransa Eski Başbakanı, 1933)


Büyük Atatürk'ün ölümünün 25. yıl dönümü nedeniyle Fransız Ulusu'nun, Türk Ulusu'na karşı duymakta olduğu sadık dostluk duygularını dile getirmek isterim. Türkiye Tarihi, bugün, her zamandan çok Batı ve Avrupa tarihinden ayrılmaz bir durumdadır. Ve Atatürk'ün bu yöndeki gayretleri sonuçsuz kalmamıştır. Memleketlerimiz arasındaki yüzyılları aşan dostluk, bu gelişmenin temelini oluşturur.
(Charles de Gaulle, Fransa Devlet Başkanı, 1963)


Türkiye'yi son ziyareti sırasında Anıtkabir'in altın defterine şu sözleri yazmıştı: "Atatürk artık rahatça ölebilirdi. Mademki ışık parlamakta, alev yanmakta ve memleket ilerlemekte devam ediyor..."
(General De Gaulle)


Sevr'den sonra Türkiye'nin öldüğünü sanmıştım. Ama Türkiye yaşıyor; hem, Mustafa Kemal başına geçeli beri öylesine canlı yaşıyor ki, bir Lloyd George'un bütün çabaları, bütün imkânları, sağduyuya meydan okuyan bu şiddetli yaşama isteğinin karşısında erimekten başka birşey yapamıyor.
(Claude Farrêre, Fransız Romancı - Diplomat, 1930)


"Eğer savaşı kazanmış ve daha da kazanacaksa, O, barışı da yapacaktır. Sözüme inanın ve sizlere önceden haber vereyim ki, O bunu iyi yapacak, herkesin düşündüğünden daha eksiksiz ve şimdiye kadar kimsenin ulaşamadığı bir başarı ile yapacak."
(Claude Farrêre, Fransız Romancı)


İşte Mustafa Kemal karşımda duruyor. Kendimi kaptırmaktan alamadığım bir heyecanla O'na bakıyorum. Görünüş bir kere daha aldatmıyor insanı. İşçi yaptığı işe benziyor. Uzun ve sert bir yüz, düşünceyi belirten derin çizgilerin yer ettiği geniş bir alın, enerji dolu bir çene, iki buzul gibi mavi gözler. İşte göze çarpan ilk şeyler bunlar. Aşırı derece bir soğukkanlılık, hiçbir gücün bükemediği bir irade ve bıkmak, usanmak nedir bilmeyen bir dikkaat ve düşünme yeteneği. İşte size son derece hareketsiz olduğu için adeta göz kamaştıran yüzün açığa vurduğu özellikler.
(Claude Farrêre)


Onu sizler lâyıkiyle takdir edemezsiniz. Büyüklüğünü gereği gibi ölçemezsiniz. O, yüce bir dağa benzer. Eteğinde yaşayanlar bu yüceliği fark edemezler. Bu dağın azametini kavrayabilmek için, O'na çok uzaklardan bakmak gerekir.
(Claude Farrêre, Fransız Edebiyatçısı)


Karşımdaki bu büyük adamda, keşfettiğim bu büyük meçhulde maharet ve karakter o kadar iyi işlenmişti ki, sözlerinde hiçbir şüphe aramazdı.
(Claude Farrêre, Fransız Edebiyatçısı)


Türk Ulusu sonradan Mustafa Kemal Paşa'ya Atatürk adını verdi. Bence bu, ayağına kadar gelen; Osmanlı tahtı yerine, ulusunun gönlündeki tahtı üstün tutan bir öndere o ulusun gösterebileceği en yerinde şükran ifadesidir.
(Kont De Chambrun, Eski Ankara Büyük Elçisi)


Kemal Atatürk, idealist bir adamdır. Ortaya mesut eserler koymuş olmasının sebebi, büyük prensipler tutarak, ihtiraslarına sınır çizmesini bilmiş olmasıdır.
(Ch. De Chambrun, Eski Ankara Büyük Elçisi)


Bu ihtilâl, harika üstü bir kişinin, Mustafa Kemâl'in eseridir. Beş yıl çevresinde yaşadım ve dostluğuna kavuştum. Dikkat ederdim, Atatürk bazen şen, konuşkan, feveranlı ve daima istek ve tasavvurlarında tedbirli görünürdü... Huzuruna girdiğim zaman, Atatürk ayakta duruyordu. Pek güzel giyinmişti. Söylevimi verdim. Başkan ezberden konuştuğumu görünce elindeki kağıdı bıraktı ve irticalen Türkçe karşılık verdi. Kişiliği çekici, büyüleyici idi. Çevresini aşarak uzaklara dalan gözleri, karşısındakine çevirdiği anda tatlılaşıyordu. Sarı saçlarla çerçeveli azimkâr bir alın çehresine hâkimdi. Çöllerin ateşinden ve yüksek tepelerin buzlarından yılmaz, adaleli, sağlam bir bedeni, her sorumluluğu taşıyabilecek geniş omuzları vardı. O; zaferi mahviyetle karşılamağa kadirdi.
(Ch. De Chambrun, Eski Ankara Büyük Elçisi)


Yeni Türk Devleti ile Ankara Andlaşması'nın imzalanması nedeniyle; "Bizi arkadan vurdu, dağ başındaki haydutlarla, Mustafa Kemallerle anlaştı" diyenlere Fransız Başbakanının Mecliste verdiği cevap:
"Dağ başındaki haydutlar diye isimlendirdiğiniz kahraman Mustafa Kemal ve O'nun tüm askerleri burada olsalardı, teker teker hepsinin heykellerini dikerdik. Böylesine kahraman bir andlaşma imzalamaktan gurur duyuyorum."

(Briand, Fransız Başbakanı, 1921)


Hayatını memleketinin şanlı canlanmasına hasretmiş olan ateşli vatansever ve büyük devlet adamının kaybolduğu şu anda Türkiye'nin yasına derin bir hisle iştirak etmekteyim. Kan dökülerek ve barışçı yollardan tahakkuk eden bu görevi Türk Milletine samimi dostluk bağları ile bağlı milletlerine geçecektir. Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin mâruz kaldığı bu kaybı Fransız Milleti en derin teessürleri ile hissetmektedir.
(Albert LEBRUN, Fransa Cumhurbaşkanı)


Akıllı ve barışçı yöntemlerle gerçekleştirdiği eseri halkların tarihinde izlerini bırakacaktır.
(Albert LEBRUN, Fransa Cumhurbaşkanı)


O'nun bilime karşı duyduğu ilgi ve gelişme yolundaki azmiyle, genç Türkiye, Avrupaya katılmıştır. Onda, bugünkü uygarlığın en coşkun merkezlerinden birini selamlamaklığımız için artık hiçbir şey eksik değildir.
(Edouard HERRİO, Eski Fransız Başbakanı)


Mevcut rütbelerin hepsini kaldırdığı bir memlekette, bu adam, bütün rütbeleri, kazanmıştır. Türkiye'de düşünülebilecek en şerefli isim O'na verilmiştir.
(Fransız Gazetecisi Marcel Sauvage)
Kemalizm hızlı gelişme yolunu keşfetti ve isbat etti ki, yalnız bir kuşakta disiplinli bir eğitim ile halkçı büyük bir uygarlık geliştirebilir.

Bu, insanlığa denenmiş bir felsefe örneği olarak sunulabilir. Kemalizm yüzyıllara sığabilecek işleri on yılda tamamladı.

(Fransız Yazarı Gerrad Tongas)


Atatürk'ün kendine özgü dehasının asıl belirdiği nokta, milletinin canlılık ve çalışmalarını tehlike geçtikten sonra da görmesi, yapıcılık, zevkini devam ettirmesi ve bu yeni görevlerin her birine, karşı konulmaz bir çekicilik verilebilmesidir. Bunun mantıkla açıklanmasına imkan yoktur; bu O'nun şahsi sırrıdır.
(Fransız Gazetesi Maurice Pernot)


"Eski Osmanlı imparatorluğu bir hayal gibi ortadan silinirken, millî bir Türk Devlet'nin kuruluşu, bu çağın en şaşırtıcı başarılarından birisidir. Mustafa Kemâl, yüce bir eser ortaya koymuştur. Türk milliyetçiliğinin zaferi bütün Asya'da meyvesini vermiş ve Kemalizm'in parlak başarısı bütün sömürgeler için bir örnek olmuştur.
(Fransız Profesörü Maurice BAUMANT)


Yüzyıllardan beri müstebitlerin boyunduruğu altında uyuklayan yaşlı Türkiye, O'nun çabalarıyla uyandı ve gözleri inkılâpların ışığıyla kamaştı.
(Fransız Gazetecisi Jean Laubespin)


Bugünün Türkleri, yüzyıllar önce Avrupayı titreten canlı millet durumuna erişmiştir. Ve bu akşam o büyük ölünün başında bekleyen Türkiye, güçlü ve dipdiri Türkiye'dir.
(Fransız Gazetecisi Pierre Dominique)


Ani olarak, fosfor olarak ışıldayan ve yine birdenbire kendi içine dönen garip bakışları vardı. Kuvvetli kişiliği, her şeyi kavrayışındaki süratle, el hareketleriyle kendini belli ediyor. Çok berrak olan sesi tartışması sırasında çelik gibi çınlıyordu.
Mustafa Kemal gerçekten genç, temiz, candan inanmış, milletini yönetmek için yaratılmış bir insandır.

(Fransız Gazetecisi Mme. B.G. Gualis)


Kudüs'te toplanan onbinlerce Arap, minarelere ve kulelere yerleştirilen İngiliz mitralyözleri, zırhlı otomobillerindeki İngiliz askerleri karşısında semayı dalgalandıran bir gürleyişle coşkun ve korkusuz haykırıyorlar: "Yaşasın Mustafa Kemâl Paşa"
(Fransız, Pierre Benoit)


Mustafa Kemal birkaç adım ilerledi. Ondokuzuncu Tümen Komutanı bir dakika kadar iki ordu arasında, hareketsiz durdu. Sonra yavaş yavaş sağ kolunu kaldırdı ve düşman siperlerine doğru ilerledi.
Türk piyadesi, "Allah Allah" sesleri ile arkasından atıldı. İki ingiliz taburunu silip süpürdü. North Lancashir taburu sarsıldı ve gerilemeğe başladı. Wiltshire taburu ise süngüler altında can verdi. Türkler, karşı durulmaz bir saldırı ile yamaçtan süzüldüler. Yeni Zellandalıların artçılarını önlerine katarak düşmanı sahile attılar.

(Benoist-Mechin, Fransız Devlet Adamı)


"Tarihte büyük bir diplomatın veya ünlü bir kumandanın hayatını okuduğumuz onun yüzünü, sözünü, bakışlarını hayal etmekten zevk duyar ve kendi kendimize: "O'nu görsek ve tanısak ne iyi olurdu." Deriz.
"Bugün Türkiye'nin yazgısını yöneten büyük diplomat, büyük asker ve büyük inkılâpçı Kemal Atatürk'ün heyecanlı hayatını yıllar geçtikten sonra hayranlıkla öğrendikleri zaman, hiç kuşkusuz çocuklarımız da böyle düşüneceklerdir. Ateşli bir inkılâpçı olduğu için haftalarca sultanların zindanlarında yatan, kumandanlık yaptığı zaman galip gelerek ülkesine bağımsızlığını kazandıran, Devlet Başkanı sıfatıyla Cumhuriyet'i ilân edip kurumlandıran Atatürk'ün hayatı elbette ki heyecanlıdır.

... Fakat Kemal Atatürk'ün karakterinin bir cephesini göstermek itibariyle bir noktayı hatırlatmak isterim. Bize savaşlarından birini anlatıyordu. Birdenbire durdu:

-Görüyorsunuz ya, dedi: birçok zaferler kazandım. Fakat bunların en büyüğünden sonra bile her akşam, savaş alanlarında ölen bütün askerleri düşünerek içimde derin bir keder duyuyorum."

Cesaret ve zekâsından başka yüreği bu kadar yüce olan böyle bir Şef'in, yurdu için mucizeler yaratmış olmasına şaşılabilir mi?...

(George Bennes, Vu Gazetesi, Paris, 1938)


... Devrin yüksek şahsiyetleri kitaplarda, konferanslarda Türkiye'nin asla değişmeyeceğini ve değişmeden öleceğini ilân etmişlerdi. Halbuki ölmeden değişti. Hem de kökünden ve baştan aşağı değişti. İnançlar, gelenekler, yöntemler yıkıldı. Son döküntülerini de yabancı zırhlıları ve kapitilâsyonlar gibi memleketten sürüp attılar. Türkiye, ruhunu değiştirmişti. Tamamen ve tasavvur edilmesi mümkün olduğu kadar...
Bu nasıl oldu?

Sadece oradan bir insan geçti. Orta boylu, herkes gibi yürüyen, bakışları ve gözlerinin ışığı ayrıcalı bir insan...

O'nun ismi Mustafa Kemal'dir.

(Raymond CARTIER, Le Nouvelliste Gazetesi; Paris-1938)


"Atatürk büyük bir şahsiyet, çok büyük bir komutan, politik bir dehadır."
(Excelsior Gazetesi, Fransa, 11 Kasım 1938)


Çok büyük bir adamdı... bir siyasi dahiydi.
(Excelsior Gazetesi)


Tarih çok büyükler gördü. İskenderler'i, Napolyon'ları, Washington'ları gördü. Fakat yirminci yüzyılda büyüklük rekorunu Atatürk, bu Türk oğlu Türk kırdı.
(L'Illustration, Fransa)


Atatürk iyi kalpli, insan bir adam, Türk Milleti O'nun kişiliğinde kendini buluyor.
İnsanlığın bütün belirtileri O'nda kendini hemen gösteriyor.

(Fransız Gazetesi Noelle)


Atatürk'ün yurt kurtarıcısı olduğunu, milletlerin en vefalısı olan Türkler asla unutmayacaklardır.
(Fransız Gazetesi Noelle Roger)


Türklerin babası, kendisinden hiçbir şeyi esirgemeyen milletine bir baksa yeter.
(Fransız, Noelle Roger)


Birgün bana dedi ki, çok güçlü ülkelere bağlı küçük milletler vardır. Gelecek, birincilerden çok bu milletlere aittir. Bu cümleler aklıma yerleşti. Çünkü bunlar, ölümünün öncesinde, Yakın Doğu'nun en bilinçli, en uyanık, en güvenilir adamı olarak beliren Atatürk'ün üstün başarılarla dolu yaşamının derin anlamını göstermektedir.
(Bir Fransız Gazeteci)


Dünyanın, çağdaş, en büyük kişilerinden biri.
(Le Jour-Echo de Paris)


Asırları aşan adam!...
(Fransa, Paris Basını)


Atatürk öldü. Barış kubbesinin Doğu sütunu yıkıldı. Artık evrende barışı kimse garanti edemez. Nitekim Avrupalı devlet adamları; O'nun 1930'da yaptığı uyarı ve tavsiyeleri dinlememiş ve dünyayı 1939 yılında ikinci büyük savaş felâketinin içine sürüklemişlerdir.
(Fransız Gazetesi Sanerwin)


Çelik mavisi gözlerini, tabiatın güzel aydınlığına yummuş olan, taibatın ne kadar üstünde bir adamdı.
(Paris-Flgaro)


Atatürk, bir milleti, birkaç yılda asrileştirmek mucizesini göstermiştir.
(Paris-Le Temps)


Demokrat bir ruhun en ince faziletlerini ve muvaffakiyetlerini ancak Atatürk'te gördük.
(Fransa)


Sırasıyla İhtilâlci ve âsi, sonradan muzaffer bir kumandan olan "Türklerin babası" Yeni Türkiye'yi yarattı, sultanları kovdu, kadınlara hürriyet verdi fesi kaldırdı, ülkesinde radikal bir inkılâp yaptı.
(Paris-Soir'den)


Denilebilir ki onsuz, İslâm alemi yolunu bulabilmek için elli yıl daha bekleyecekti.
(Fransız, Berthe Georges-Gaulis)

HİNDİSTAN


Kemal Atatürk veya bizim O'nu o zamanlar tanıdığımız ismiyle Kemal Paşa, gençlik günlerimde benim kahramanımdı. Biz o zamanlar kendi bağımsızlık hareketimizle uğraşıyorduk. Ben ve arkadaşlarım tutuklanmıştık. Kemâl Paşa'nın Türkiye'yi yabancı egemenlik ve nüfusundan kurtarmak için giriştiği çaba ve mücadeleyi hapishanede izliyorduk. Büyük zaferin haberini hapishanede duyduğumuz zaman buna nasıl sevinip, nasıl kutladığımızı unutamam. Sonraları onun inkılâplarını okuduk. O zaman bizlerin bu inkilâpların bir tekini bile değerlendirmesi imkânsızdı. Kemâl Paşa'nın giriştiği bu çabayı takdirle karşıladım. O'nun dinamizmi, yılmak ve yorulmak bilmezliği insanda büyük bir etki yaratıyordu. Çok istediğim halde onu ziyaret etme fırsatını bulamadım. Bunun için çok üzgünüm.
O, Doğu'da modern çağın yapıcılarından biridir. O'nun en büyük hayranları arasında bulunmaya devam ediyorum.

(Cavaharlal Nehru, Hindistan Başbakanı, 1963)


Özgürlük mücadelemiz sırasında Türk Kurtuluş Savaşı'ndan ve Mustafa Kemal Atatürk'ün ilkelerinden çok etkilendik. Atatürk'ün milliyetçilik, laiklik ve demokrasi ilkeleri, ülkemin gelişmesinde çok etkili oldu.
(Naman Narayanan, Hindistan Cumhurbaşkanı)


Savaşın, yarattığı, saygıdeğer kişiler arasında ve savaş sonrası Avrupa'da etken olan güçlerarası dengede, Kemal Atatürk hepsinden daha çok yapıcı ve yaratıcı olmuştur. Askerlikteki büyük başarısı ülkesini yabancı işgalinden kurtardı. Bir sürü yenilgi ve boyun eğmeden sonra, yorulmak bilmez ve becerikli diplomasisi Türkiye'ye, Avrupa'da hatırı sayılır milletler arasında yer kazanmak başarısını sağladı. Aynı zamanda ona her türlü aşağılanma ve tehdidi aşmak, Türkiye'nin de sadece haraca bağlı ve ikinci sınıf bir devlet olmasını engellemeyi sağladı."
(Bir Hintli Lider)


"Diğer diktatörlerin ya da liderlerin aksine Kemal Atatürk siyasal ve sosyal görüşlerini Türklere ya da kendisiyle ilişkiye geçenlere zorlamadı. En büyük isteği, reform taslaklarını halkıyla tartışmaktı; çünkü inandırarak reforma inanıyordu ve Türkleri görüşlerinin sağlıklı olduğuna inandırmaya çalıştı. Kemal Atatürk, övünmeyi ve tehdidi sevmiyordu."
(Palestine Post)


"Cumhuriyetin düşmanlarına acımasızca baskı yapar ve sürerken; bir kez devlet, düşmanlarının komplolarına karşı güvenceye alınınca, vatandaşlarına daha geniş demokratik özgürlükler imkânlarını hazırladı. Totaliter parti mekanizmalarına karşı çıktı. Onun yönetimi altında Türkiye, Cumhuriyetçi ve demokratik çizgide anayasaya sahip çağdaş bir ülke haline geldi."
(Civil and Military Gazetesi)


Yasama Meclisi bugün, Atatürk'ün ölümü dolayısı ile oybirliğiyle bir başsağlığı dileme teklifini kabul etti ve Büyük Lider'e saygı belirtisi olmak üzere o günlük Meclis'i tatil etti.
Teklif, Kongre Partisi Lideri Bay Buhulabhal Desai tarafından yapıldı ve Meclisteki bütün diğer liderler tarafından yardım gördü. Meclisin Başkanı Sir Abdürrahim:

"Atatürk, günün dünya siyasetinde egemen ve büyük etkisi olan bir adamdı ve Asya halkının büyük bir kısmının hayatı üzerindeki işleyişi ve etkisi modern zamanda bir eşine tesadüf edilmeyecek kadar büyüktü" demiştir.

(Delhi, 14 Kasım 1938)


Hindistan Millî Meclisinde Atatürk üstüne yazılmış şiirler, mersiyeler okundu saatlerce göz yaşı döküldü.
(Taymis'in Delhi Muhabiri)


Asyanın, günümüzün utandırıcı düşkünlüğünü unutmak için eski uygarlığıyla övündüğü ve parlak bir geçmişe baktığı bir dönem vardı. Derken Asya'nın Avrupa'ya gayretli bir taklitçi rolü oynadığı ve kendi kendine düşmüş mührünü bastığı karanlık ve ümitsizlik dönemi, gözlerimiz önünde belirdi.
Ani bir patlama şeklinde rönesansın gelişi bir mucizeydi ve Asya kendisini kabul ettirmeğe başladı. Uzak Doğu'da Japonya kaynaklarını yeni bir çağın ihtiyaçlarına uydurmuş ve böylece durumunu ve saygınlığını dünyanın en üstünleri arasında pekiştirmiştir. Ne kadar üzücüdür ki, küstahlığı, kendi yıkılışının temelini kurmakta ve artık ona Asya'nın saygınlığının yeniden kurucusu olarak bakmamız imkânsızlaşmaktadır. Bakışlarımızı yeniden doğan Türkiye üzerinde yoğunlaştırdığımız bir sırada, Kemal'in ölümüne ait acı haberi aldık. Kemal'in ortaya çıkıncaya ve önümüze, yaşayan bugünü ölü geçmişin zaferlerini hatırlatan yeni bir Asya çıkarıncaya kadar Türkiye, Avrupa'nın Hasta Adamı diye adlandırılıyordu. Bu örnek bize Doğu'da yeni bir yaşam umudu verdi ve bu açıdan Kemal'in ruhu bizim saygılı hayranlığımıza lâyık olmuştur. Ölümü Türkiye için olduğu kadar bütün dünya için de büyük bir kayıptır. Kemal Paşa'nın kahramanlığı sadece savaş alanlarında değildir. Belki de bir halkın savaşması gereken en öldürücü düşman olan bilinçsiz boş insanların zulmüne karşı, bıkmaz bir savaş sürdürdü. Kendi halkı için büyük bir kurtarıcıydı. Bizim için büyük bir örnek olmalıdır.

(Hindistan Düşünürü Rabindranath)


İlham veren başarıları, onu gelecek kuşakların hak edilmiş ve sürekli saygı sundukları ölümsüzler samanyoluna kolaylıkla yerleştirmiştir.
(Sir Sinkandar Hayat HAN, Pencap Başbakanı)


Dünyanın yetiştirdiği en büyük insanlardan biri.
(Star of İndia, Delhi)


Atatürk, yalnız Türk Milleti'nin değil, özgürlüğü uğruna savaşan bütün milletler önderiydi. O'nun direktifleri altında siz bağımsızlığınıza kavuştunuz. Biz de o yoldan yürüyerek özgürlüğümüze kavuştuk.
(Bayan Sucheta KRIPALANI, Hint Parlamento Heyeti Başkanı)

HOLLANDA


Çağımızda, uzak görüşlü, cesur, siyasî, sosyal ve ekonomik reformlarla Türkiye'yi, bugünkü modern Cumhuriyet haline getiren Kemâl Atatürk'tür. Aynı zamanda bugün Türkiye'nin Avrupa Ortak Pazarına girebilecek düzeye gelmesini sağlayan modern ekonominin temelini hazırlayan da yine O'dur. Atatürk, kişiliğiyle, sorumluluk duygusu ve medeni cesaretiyle örnek olmuştur. Bu meziyetlerin, vatandaşlarınızın birçoğunda da var olduğunu gözlemiş bulunuyorum. Atatürk ve arkadaşları, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bugüne kadar elde ettiği itibarın temelini atmışlardır.
Kemâl Atatürk'ün dediği gibi, Türk Milleti, durmadan ve korkmadan uygarlık yolunda ilerlemeye hazır ve kararlıdır. Ben de ilerlemenin ekonomik kuvvet ve zenginlik alanında da aynen gözlendiğini eklemek isterim.

(Joseph Luns, Hollanda Dışişleri Bakanı, 1963)

IRAK


General Mustafa Kemal'in Atatürk adı ile adlandırılması, kendisinin Osmanlı İmparatorluğu'nun Birinci Dünya Savaşı'nı kaybetmesinden sonra, Türk Devleti'nin onurunu kurtarmak amacıyla atılmış olduğu cüretkâr savaştan sonra, yeni Türkiye'nin kalkınmasının Ata'sı olduğunu gösterir.
Yirminci yüzyıl tarihinin Atatürk'ün şahsına önem verilmesi kadar doğal bir şey olamaz, zira Atatürk milletinin yenilgisini zafere, çöküşünü yükselmeye, gerilemesini ilerlemeye çevirmek yolunda yurt görevinin kendilerine yükletmiş olduğu ödevleri yerine getirmek için, durumu memleketleri lehine çevirmeye hazır bulunan cesur subayların canlı bir örneğidir.

Modern Türkiye'nin doğulu olmaktan fazla batılaşmasına kararlı bulunması her ne kadar Atatürk'ün iş programının en belirli niteliğini meydana getiriyorsa da memleketini yüzyılın gerekleriyle bağdaşacak siyasal bir düzene kavuşturmak, ekonomik, sosyal ve kültürel yönlerden kalkındırmak uğrunda Atatürk'ün sarfetmiş olduğu çabaların değeri inkâr kabul etmez bir gerçektir.

(Abdülsselâm ARİF)


Atatürk bir çocuk bırakmadı, lâkin kendisine daima (Sen babamsın, hayatımın sebebisin, velinimetimsin, senin adın gönüllerimizde daima sevgi ve takdis ile yaşayacaktır.) diyecek bir büyük millet bırakmıştır.
(Irak-Elâlem Elarabi'den)

İNGİLTERE


(1922'de Türk ordularının zaferi neticesi Anadolu'daki emelleri gerçekleşmeyen İngiltere'nin Türk düşmanı olarak bilinen Başbakanı Lıoyd George, Parlamento'da kendisine yöneltilen suçlama ve tenkitleri şöyle cevaplandırmıştır):
"Arkadaşlar, yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki o büyük dahi çağımızda Türk Milleti'ne nasip oldu. Mustafa Kemâl'in dehasına karşı elden ne gelirdi.

(D. Lloyd George, İngiltere Başbakanı, 1922)


Savaş'ta Türkiye'yi kurtaran, savaştan sonra da Türk Milletini yeniden dirilten Atatürk'ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de büyük kayıptır. Her sınıf halkın O'nun ardından döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahraman ve modern Türkiye'nin Ata'sına değer bir görünümden başka bir şey değildir. (1938)
(Sir Winston Churchill, Büyük Britanya Başvekili)


Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünün 25.yıldönümü dolayısıyla anısını saygıyla anarım.
Atatürk'ün adı bizde hemen hemen 50 yıl önce parlak bir Türk Askeri kumandanı olarak biliniyordu. Barışı takiben O'na büyük millî liderler arasında tarihteki sürekli yerini kazandıran devletçilik nitelikleriyle Atatürk'ü tanıdık.

Bugün, Türkiye, Batı bağlaşması içinde İngiltere ortaklık yapmaktadır. İngiltere ve Türkiye aynı genel politikayı uygulamakta ve çeşitli alanlarda fayda sağlayan işbirliğinde bulunmaktadırlar. Mutlu işbirliği; büyük anlamda Atatürk'ün çalışmalarının neticesidir.

Atatürk'ün ölümünün 25.yıldönümünde, O'nu kahraman asker olarak saygı ile anar, modern Türkiye'nin Atası'nı, devlet adamı Atatürk'ü takdir ve şükranla anarız."

(Sir A. Douglas Hume, İngiltere Başbakanı, 1963)


Çanakkale savaş alanındaki durumu bütün gerçekleriyle belirtmeyi gerekli görüyorum.
Biz şimdi, kahramanca çarpışan ve çok ustalıkla, cesurca yönetilen asıl Türk ordusunun karşısında bulunuyoruz.

(İngiliz Generali Hamilton)


O genç ve dâhi Türk Şefi'nin o esnada Çanakkalede bulunması, müttefikler bakımından talihin en acı darbelerinden biridir.
(İngiliz Yazarı Alan Moorehead)


Atatürk, eskimiş bilimlerle boş yere kafasını yormamış olduğundan daha taze ve cesur düşünen bir önderdir.
Kendisi için, bu günkü Avrupa'nın en güçlü Devlet Adamıdır diyebileceğimiz Atatürk, hiç şüphesiz devlet adamlarının en cesur ve orijinalidir.

(İngiliz Yazarı Herbert Sideabotham)


Herhangi bir olayı derinliğiyle kavramak, çıkar yolu görüp birdenbire harekete geçmek iktidarı, O'nun eşsiz otoritesinin başlıca kaynaklarından biridir. (1923)
(İngiliz Gazetecisi Grace Ellison)


Bazı Kimseler Atatürk'ü diktatörler arasında saymıştır. Bence bu görüş yanlıştır ve yanlış yola götürür. Her ne kadar hiç kimse bu deyimi Hitler ve Mussollini'ye yakıştırmakta duraklamazsa da diktatörün ne demek olduğunu zamanımızda yetkiyle tanımlayabilen yoktur. Şu halde sorabilirsiniz: Atatürk'ü niçin bu nitelikten arı görüyorsunuz?
Bunun birçok nedenleri var. Başlıcası şudur ki, Atatürk bilimle, kendisinin bulunmayacağı zamanlar için çalışıyordu. Kendisinden sonra da yaşayacak bir hükümet sistemi ve yönetim kurmağa gayret ediyordu. Kendi görünüşleri uymağa halkı zorlamakla değil de, inançlarını öğretmeğe ve ideallerini açıklamağa uğraşıyordu.

Kurtuluş Savaşı'nda çalışma arkadaşlarıyla birlikte işleri plânlarken, milletin egemenliğini Büyük Millet Meclisi'nde toplamıştı. Meclis üyeleri halk tarafından seçiliyordu. Cumhurbaşkanı da dört yılda bir seçiliyordu ve meclis, yasama gibi belirli yürütme günlerine de sahipti.

Atatürk'ün Büyük Millet Meclisi'ne karşı saygısı dikkate değer. İçişleri konusunda Atatürk'ün başlıca endişesi, yalnız o zamanlar için değil, her durumun ihtiyacına uyacak ve gelişecek bir uyma yeteneği ile işleyebilir, canlı bir siyasi organizma yaratmaktı.

Eğer yaşasaydı - zannedersem- gelecek Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendisine ait teklifi kabul etmez, özel hayatına çekilir ve mekanizmanın aynı yeterlilikle işleyip işlemediğini görmek isterdi. Arkadaşları buna razı olur muydu? Orasını kestiremem.

(Sir Percy LORAINE, İngiltere Büyükelçisi)


Atatürk'ün ıslahatı devamlı olacaktır. Zira bu ıslahat, savaştan önce kendisini tanımış olanlar için hemen hemen tanınamıyacak derecede değişmiş olan Türkiye'yi çökmüş bir memleket halinden kuvvetli ve tek düşmanı kalmadan bırakmıştır. Bu, zamanımızın hiçbir şahsiyetinin başaramadığı şeydir."
(Vernon BARLETT)


Bir insanın değerinin en belirli ölçüsü kendi alanındaki üstünlüğünü dostuna düşmanına kabul ettirebilmesindedir. İşte Atatürk bu yüceliğe ermiş dahilerden biridir. Bir ihtilalci olarak modern Türkiye'yi yaratmış, davasında muzaffer olmuş ve yüzyılımızın büyük devlet adamları arasına katılmıştır.
(W. Somerset Maugham, İngiliz Romancı - Yazar, 1953)


Atatürk, tarih boyunca gelip geçmiş en büyüp devlet adamlarından biridir. Hiçbir zaman yaşadığı zamanın üzerinde durmamış, ileriyi görerek ona göre iş yapmıştır. Atatürk'ü Mussolini ve Hitler gibi yöneticilerden ayıran nokta işte bu niteliktir. Onlar her yaptıklarında kendilerini düşünerek hareket ediyorlardı. Atatürk, kendisinden ötesini, 20 - 30 yıl ilerisini görerek hareket ederdi.
(Lord Kinross, İngiliz Devlet Adamı, 1960)


Ben şimdiye kadar on beş hükümdar ve cumhurbaşkanı ile özel ve resmi konuşmalar yaptım. Bu geceki kadar ezildiğimi hatırlamıyorum. Mustafa Kemal'de büyük bir ruh kudretinin esrarı var.
(Sir Charles Townshend, İngiliz Generali, 1922)


Kuvvetli karakterli ve dünya ulusları arasında kendi ulusunun haklı durumu üzerinde kesin ve pratik görüşlü bir adam olarak O, hiçbir zaman kişisel söhret ve yükselme peşinde koşmadı. Yurdunun çıkarları her şeyin üstünde tutan ve ulusu için en faydalı sonuca varmaya çalışan bu zat, gücünü damarlarına işlemiş görev duygusundan alıyordu.
(A. Rawlinson, İngiliz Yarbayı)


-Savaş sonrasının en ileri gelen devlet adamlarından biri. Kendi başına bir klas oluşturuyordu ve hemen her açıdan tekdi.
(The Fortnightiy, Londra)


-Avrupa, savaştan sonra belirmiş az sayıdaki yapıcı devlet adamlarından birini kaybetti.
(Spectator, İngiltere)


-Acımasız bir güce ve ateşli bir hırsa, az rastlanır bir enerji ve gözüpek bir entelektüel radikalizm ekledi; tarihsel gelenekler ya da dinsel duygusallıklarla hiç etkilenmedi. Fakat bunları daima siyasal bir olgunlukla dengeledi.
(The Times, Londra)


-Çağımızda hiçbir isim Atatürk'ün adı kadar büyük saygı yaratmamıştır.
(Observer, Londra)


Muasır hiçbir isim "Atatürk" adı kadar büyük saygı telkin etmemiştir. Atatürk yalnız Türkiye'nin bütün hayatını değiştiren bir dehâ değil, fakat beynelmilel münasebetlerde iyilik ve yalnız iyilik yapan bir adamdır.
(İngiltere, Observer Gazetesi)


Bir zamanlar Avrupaya fuzuli girmiş bir devlet sayılan Türkiye, Atatürk'ün önderliği altında Avrupa'nın iç politikasının değerli ve ilerici bir üyesi olmuştur.
(İngiliz, Times Gazetesi)


Kendisi tarafından hazırlanıp yönetilmiş olan Türk İnkılâbı erkek, kadın bütün yurttaşlarına, Türkiye'nin önceki kuşaklarından hiçbirine nasip olmayan özgürlük ve güven dolu bir hayat sağladı. Başarıları, Türkiye'nin Avrupa devleti olmasını sağladı, yakın doğunun tarihini değiştirdi.
(İngiliz, Times Gazetesi)


Atatürk'ün kendi eliyle yön çizdiği yeni Türkiye'nin dış siyaseti, bu memleketi batılı uluslar topluluğuna katmış ve eski düşmanlarını kendisine dost yapmıştır.
(İngiliz, Times Gazetesi)


1. Cihan Savaşında, Gelibolu yarımadasındaki kahramanlık destanı olan mücadelede ve Kurtuluş Savaşı'daki davada yüksek dehâsı kendisine tam ve parlak zaferler kazandırmıştır.
Yüksek ruhu ve sebatı sayesinde herhangi bir komutan, sinirini kıracak zorlukları ve talihsizlikleri sarsılmaksızın atlatmıştır.

(İngiliz, Times Gazetesi)


Padişahların gösterişini, halifeliğin çekiciliğini umursamayıp bakışlarını, ordularının belkemiği olan Anadolu çiftçisine sevgiyle yöneltti.
(İngiliz, Times Gazetesi)


"O'nun idaresi altında Türkiye, Avrupa'nın kıymetli bir üyesi oldu."
(London Times Gazetesi, İngiltere, 11 Kasım 1938)


"Devrin en centilmen, sözüne en inanılır, dostluğuna en güvenilir, devlet adamı Atatürk'tür."
(İngiliz Basını)


Bu devrin diktatörlükleri ve demokratları Atatürk'ün iyi adam hasletine malik olsalardı, dünya böyle iki düşman safa ayrılmazdı.
(İngiltere)


Vekar ve haysiyetin bir lâftan ibaret kaldığı bu asırda, Atatürk vekar ve haysiyetin canlı timsaliydi.
(İngiltere)


Atatürk'ün ölümüne bugün hayatın artık hatıradan başka bir şey olmadığı bir âlemde büyük bir devlet adamı, büyük bir asker, büyük derecede şerefli bir şahsiyet olarak ağlanmaktadır. İngiltere önce, cesur ve asil bir düşman, sonra da sadık bir dost olarak tanıdığı büyük adamı selamlamaktadır.
(Londra, Sundey Times)


O, nevi tamamiyle şahsına münhasır bir devlet adamı idi. Diktatörlerin tahammül edemediği serbest bir nizamla, demokrasilerin başaramadığı ve başaramıyacağı işleri yapmıştır. Tarihte böyle adamlar devirlerine kendi adlarını vermişlerdir. Yâni, o kadar ender yetişirler.
(Word Price)


Kemalist Türkiye, bir milletin sağlam bir ekonomik siyaset güderek devletler arasında yakışırı olduğu şerefli yeri nasıl kazanabileceğini bütün cihana göstermiştir.
(İngiliz, The Financial Times)


Atatürk, Türk Milleti'nin ruhunda Türk Bayrağı gibi dalgalanan bir baştı.
(İngiliz, Daily Telegraph)


"Birçok kuvvetli adamın iktidara geldiğini gören neslimiz, bunların eserlerini gözden geçirdiğinde, hiçbir millet ve devlette yapılan inkılâpların Atatürk tarafından başarılanlar kadar iyi düşünülmemiş olduğunu kabul edecektir.
(İngiliz, Daily Telgraph Gazetesi)


Kadınlar başka hiçbir ülkede bu kadar hızla ilerlememişlerdir. Bir ulusun bu derece değişmesi, tarihte, gerçekten eşi olmayan bir olaydır.
(İngiliz, Daily Telgraph Gazetesi)


Cumhuriyet Türkiyesi'nin Devlet Başkanı Kemâl Atatürk, diğer önderlerde görmeye alışmadığımız şu değerli nitelikleri kişiliğinde toplamış bulunuyor: alçak gönüllülük, yeterlik ve başarı....
(İngiliz, The Truth Dergisi)


Bugün Türkiye, büyük ve yeni bir memlekettir. Ve savaş sonrasının dehşet, sefalet ve bitkinliğinden çıkmış olan bu yeni Türkiye, Atatürk'ün dimağında vücut bulmuştu. O, bu Türkiye'yi kendi elleriyle dünyaya getirdi.
(Dela Mail Gazetesi)


"Tarihin en büyük adamı"
Yüksek trajlı bir İngiliz gazetesi, Atatürk'ün devrimizin ve tarihin en büyük adamı olduğunu ve hiçbir büyükle mukayese kabul etmiyecek kıymette bulunduğunu yazıyor.

Gazete Atatürk'den söz ederken onun büyüklüğünü anlatabilmek için, her devrin meşhur adamalarından birkaçını söz konusu ederek, Büyük Atatürk'ümüzün bütün meşhurlarla ölçü kabül etmez bir inkılâpçı, büyük kumandan, devrin en büyük devlet adamı olduğunu yazmaktadır. Büyük önderimizin, büyük başarılarından söz eden bu gazete onun derecesine çıkabilmek için, onun izlediği yoldan başka bir de, Atatürk gibi, olağanüstü bir zekâ, şimşek gibi kararlar verebilecek bir insan gerekliğini belirtiyor ve (Atatürk'ün büyük kıymetlerini gösteren hiçbir büyük adamı tarih henüz kaydetmemiştir.) diyor.

(İngiltere-Londra Basını)

İRAN


Yalnız kahraman Milleti'nin büyük şefi olmakla kalmamıştı. Aynı zamanda insanlığın da en büyük evlâdı olmuştur.
(Tahran)


-Atatürk gibi insanlar bir nesil için doğmadıkları gibi belli bir devre için de doğmazlar. Onlar önderlikleriyle yüzyıllarca milletlerin tarihinde hüküm sürecek insanlardır.
(Tahran Gazetesi)


Kahraman ve soylu Türk Milleti'nin uğramış olduğu derin yas, bugün en yüksek haddini bulmuştur. Zira Türk Milleti, bugün en şerefli ve en yaraşıklı evlâdını sonsuz konutuna götürmek zorunda bulunmaktadır. Güzel Ankara şehri, bugün ızdırap verici inlemeler ülkesi haline gelmiştir. Bugün Türk Milleti, durmaksızın en ateşli dileklerinin konusu, en güçlü ilhamlarının kaynağı olmuş olan Şef 'inden ayrılmağa bir türlü karar veremediğinden en acı sıkıntılar içinde bulunuyor. Atatürk yalnız kahraman milletinin büyük bir Şef'i olmakla kalmamıştır. O, aynı zamanda insanlığın da en büyük evlâdı olmuştur.
Atatürk'ün cenaze törenine katılan milyonlarca insanı temsil eden heyetlerin görevi, tamiri kabil olmayan bu kayıptan dolayı elem ve kederlere tercüman olacaktır.

(İran Gazetesi)


Bu gibi dehalar ancak görünüşte ölürler. Çünkü gerçekte milletlerin anlayışlarında derin ve silinmez izler bırakan eserleriyle daima yaşarlar. Böyle insanlar, bir kuşak için doğmadıkları gibi belirli bir devre için de doğmazlar. Bu gibi insanlar, milletlerinin bu nimetler kaynağından durmaksızın yaralanmalarına imkân vermek suretiyle yüzyıllarca milletlerinin tarihlerine egemen olacak insanlardır.
(Tahran Gazetesi)


Atatürk'ün ölümü dolayısı ile Kraliyet Sarayı Şehinşâhi ve hükümet bir ay resmî yas ilân etmiştir. Majeste Şehinşah, gömme töreninin sonuna kadar İran'da askerî ve resmî binalar üzerinde ve yabancı ülkelerdeki İran temsilciliklerinde bayrakların yarıya indirilmesini emir buyurmuşlardır. Bu irade-i Şehinşahî bugün bütün gazetelerde ilân edilmiştir.
(Tahran)


İslam dünyasının büyük insan yetiştirme gücünü yitirdiğini öne sürenler, Atatürk'ü hatırlamalı ve utanmalıdırlar.
(Tahran Gazetesi, İran, 1939)

İSPANYA


"Atatürk, askeri dehâ ile devlet adamı filozof dehâsını toplamıştır."
(İspanya)


"Büyük Türk yurtseveri sonsuzluğa göçtü; fakat eseri canlılığını saklıyor. Ve görkemli (muhteşem) yurdu güçlülüğe götüren yolda hergün bir basamak çıkıyor. Kemâl Atatürk'ün Ankara'daki anıtı, Türk halkı için sürekli bir birlik ve inkılâp sembolüdür."
(Arriba Gazetesi)

İSRAİL


-Dünya çağımızın en dikkati çekici adamlarından birini kaybetti.
(Palestine Past - Kudüs)


"Mustafa Kemal Atatürk, kuşkusuz 20. yüzyılda dünya savaşından önce yetişen en büyük devlet adamlarından biri, hiçbir millete nasip olmayan cesur ve büyük bir inkılâpçı olmuştur."
(Ben Gurion, İsrail Başbakanı, 1963)

İSVEÇ


Modern Türkiye'nin yaratıcısı Kemal Atatürk'ün eserleri, memleketi için yaptıkları İsveç'te çok iyi bilinmektedir. Atatürk'ün liderliği altında Türkiye'nin kalkınmasını, fevkâlâde ileri hamlelerini hayranlıkla takibettik. Atatürk'ün, hukuk alanında olduğu gibi, diğer alanlarda da getirdiği reformlarla Türkiye, içinde bulunduğu çok zor durumdan kurtarılıp kuvvetli ve güvenilir temeller üzerine yerleştirilmiştir.
(ERLANDER, İsveç Başbakanı)


Türkler O'nun harukulâde eserini takibederek, itibarlarını daha fazla arttırcaklardır.
(İsveç)


Atatürk, kuşkusuz savaş sonrası gelen diktatörlerin en dikkate değer olanıdır. Evvelâ Türkiye'yi bağımsız bir millet mevkii kaybetmekten kurtarmıştır. Sonra yeni bir Türk devleti yaratmış, memlekete yeni bir anayasa, yeni bir kültür ve yeni bir millî ülkü vermiştir. Başka başka nitelikte diktatörler vardır. Bunlardan bazıları özgürlüğü boğar. Bazıları da aksine olarak millete özgürlük ve kültür verirler. Atatürk Türkiye'si bu sonuncu tipin simgesidir. Dünya hiçbir zaman Türkiye'nin Batı anlayışı içinde yeniden kurulması gibi heyecanlı bir drama asla tanım olmamıştır.
(İsveç, Social Demokraten Gazetesi)


O, olmasaydı modern Türkiye olmazdı. O'nun sayesinde Türkler, O'nun olağanüstü eserini izleyebilecekler ve zaten dünyaca pek yüksek olan onurlarını daha fazla yükseltebileceklerdir.
(İsveç, Nya Dagligh Gazetesi)


Atatürk'ün eseri, üzerine bir bakılırsa görülür ki, Türk Milleti'nin başında bu büyük Şef bulunduğu 14 yıl içinde meydana getirdiği eserler, geçmiş yüzyıllardan daha fazla ve derin izler bırakmıştır. O'nun olağanüstü eserini izleyebilecekler ve dünya nazarında esasen pek yüksek olan itibarlarını daha fazla yükseltebileceklerdir.
(Nya Daglight Allehanda Gazetesi)


Türkiye'nin yeniden kurulması ve düzenlenmesi işi, hayat verici tam bir inkılâp olmuştur. Bugünkü Türkiye, Atatürk'ün kuvvetli kişiliğine bitmez bir şekilde bağlıdır.
Son padişah, toprağını terkettiği vakit 1922 Kasımında elde edilmiş olan sonuncu zafer, bütün doğuda istek ve sevinçle selâmlanmıştır. Bunu takibeden hareketler kararlardaki güven ve yürütmedeki sürat bakımından bütün dünyayı hayrete boğmuştur.

(Aftenbladet Gazetesi)


Kemal Atatürk, Türk vatanını tam bir şekilde parçalanmaktan kurtarmış ve kuvvetli, modern, millî bir devlet yaratmıştır. Atatürk, müstebidlerin boyunduruğunu kırmıştır. Ölümünde, Türkiye'nin Boğaziçi'nde ve Yakın-Doğu'daki vaziyeti öyle bir manzara arzetmektedir ki, önemli sorunların konu olduğu bir zamanda büyük devletler dikkatlerini Ankara'ya yöneltmektedirler.
(Svenska Dagblabet Gazetesi)


Türkiye, Atatürk'ün idaresi altında, kelimenin Batıdaki kavramı ile modern bir devlet olmuşlardır. Bugün bu devletin milletlerarası itibarı gittikçe artmaktadır. Girişlerin islahat işi Türkiye'yi değiştirmiştir. Türkiye, dış politika alanında ve Atatürk'ün yönetimi altında büyük başarılar kazanmıştır.
(Dağnes Nyheter Gazetesi)

İSVİÇRE


"Atatürk, bir medeniyet kaynağı idi."
(İsviçre)


(Lozan Üniversitesi salonunda, Lozan Türk Talebe Cemiyeti'nin hazırladığı törende.)
"Siz Türk gençleri, bugün Büyük Şef'inizi kaybettiğinizden dolayı ne kadar ağlasanız haklısınız. Üniversite, sizin bu büyük yasınıza katılmaktadır. Atatürk'ün bu Büyük Adam'ın hayatını burada az bir vakit içinde bildirmeye imkân yoktur. Bu dâhinin, vatanının tarihinde işgal ettiği parlak sayfaları size hatırlatmak isterim. Türkiye'yi yaratan, tarihimizin bu en Büyük Adam'ın başımı en derin hürmetle eğerek selâmlarım."

(Profesör MORRF)


"Yalnız bir asker değil, aynı zamanda yüzyılımızın bir daha göremeyeceği bir dâhi idi. insanlık, O'nun kaybından pek çok üzgündür. Türk öğrencilerine candan başsağlığı


İTALYA


"Atatürk'ün ölümü ile yakın doğunun gelişmesinde birinci derecede âmil olan son derece kuvvetli bir şahsiyet kaybolmuştur."
(İtalya)


"Atatürk'ün ölümü ile dünya büyük bir liderini kaybetti."
(Gazeta Del Popolo Gazetesi, İtalya, 11 Kasım 1938)


"Hayatının sonuna kadar milleti'nin mutlak güveni ile kurduğu devletin başında muzaffer kumandanının kişiliği, eşi görülmemiş bir karakter örneğidir."
(Comte Carlo Sforza, İtalya Eski Dışişleri Bakanı)


Üstün iradesi, tükenmez cesareti ve eşsiz seziş ile hasımlarını dize getirdi. Fazilet ve ciddiyeti, üç yılda memleketine yalnız askeri, aynı zamanda tam ve doyurucu bir siyasi zafer kazandırdı.
(F. Perrone Di San Martino, İtalyan Yazarı)


Tam bir anlayış ve ileri görüşle, Kilikya'yı işgal eden ve Asya'da fetihlere kalkışan Fransızlara karşı giriştiği amansız mücadelede, onları bayraklarını katlayıp, silah ve cephanelerini bırakıp, Marsilya'ya doğru yollamaya mecbur etti.
Mustafa Kemal'in Anadolu'da hazırladığı ve yönettiği savaş, anlaşıldığı güven ve inanca uygun olarak gelişti ve başarıyla sonuçlandı. Bu durum bütün dünyanın hayranlığını kazandı. Bütün savaş devamınca, olaylara, Gazi Mustafa Kemal'in harp dehası, kırılmaz azmi ve isteği hakim oldu.

(İtalyan F. Perrone Di San Martino)


Çökmüş bir ülkeye, geçmişinin tarihi değerlerini geri veren Atatürk adının, modern zamanların en cüretli ıslahatçıları arasına kaydedilmesi için kâfidir.
(Messagero Gazetesi)


Türklerin Büyük Şef'inin ölümü karşısında İtalyan Milleti, dost Türkiye'nin acısına katılır. Atatürk'ün ölümü ile Yakın Doğu'nun gelişmesine birinci derecede etken olan son derece kuvvetli bir şahsiyet kaybolmuştur. Türkiye Cumhuriyeti'nin bu yaslı gününde, İtalyan Milleti, dost memlekete en derin sevgilerini gönderir.
(Tribuna Gazetesi)

JAPONYA


Şaşırtıcı ve çekici bir kişi. Asker olarak büyük, fakat devlet adamı olarak daha büyük.
(Japon Times, Tokyo)


Yüzyıldanberi Küçük Asya'nın çıkardığı en büyük lider.
(The Japan Chronicle, Kobe)


Cumhuriyetin kuruluşundan beri Türkiye'nin dış ve iç politikasının özelliğini oluşturan alışkanlıkları yıkan gerçekçilik, onun orijinal dehasının ürünüydü (...) Atatürk'ün ölümü sırasında Türk dış politikasının ana amacı, Yakın Doğu'da, Balkanlar'da ve Batı Asya'da barış ve istikrarı korumak, bu bölge milletleri arasındaki anlayışı pekiştirmekti. Bu amaç onları, Avrupa'nın parçalanmak tehlikesi içinde bulunduğu "ideolojik" cepheler" in birine veya diğerine katılmaya zorlamaktan kurtaracaktır.
(Japon Basını)


Modern Türkiye'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün ölüm yıldönümü münasebetiyle Cumhuriyet gazetesi aracılığıyla insanlığın bu büyük liderlerine derin saygılarımı sunar ve Türk Milletine en içten selâmlarıma gönderirim.
Japonya'da Atatürk, Birinci Dünya Savaşı sonrası felâketlerinden Türkiye'yi kurtararak büyük zafere ulaştıran kahraman ve Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkıntılarından yeni Türkiye Cumhuriyeti'ni yaratan büyük bir devlet adamı olarak, çok iyi tanınmaktadır. Bilhassa Atatürk'ün Türk Dil İnkılâplarının gerçekleştirilmesini sağlamak yolundaki gayretlerine karşı büyük bir hayranlık duymaktayız.

(Hayato İkeda, Japonya Başbakanı, 1963)

KANADA


Kemal Atatürk'ün ölümünün 25. yıldönümü olan 10 Kasım günü Türkiye Cumhuriyeti, kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı'nın manevi huzurunda saygı duruşunda bulunacaktır. Bu münasebetle Kanada hükümeti adına Türk Milleti'ne, bu büyük devlet adamının anısı önünde saygıyla eğildiğimizi bildirir, Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceği için başarı dileklerimizi sunarım.
(Lester B. PEARSON)

LÜBNAN


"Büyük adamlar, kuşaklarının başındadır. Türk Milleti'nin başındaki büyük ve dahi Atatürk, politika ve savaş alanlarında yılmayan büyük ve yurtsever bir insandı.
O'nun çevresinde toplanan kahraman Mehmetçiklerle, parçalanmış olan memleketi birleştirdi ve ümitle yaşıyan millete mucizeleriyle zaferler kazandırdı.

Kahraman Atatürk, milletlerin kurtuluşlarına kendilerini adamış olan kurtarıcıların ve onları ıslah eden kişiler ve milliyetçi adamların bir sembolü olarak daima yaşıyacaktır.

Türk Milleti, Büyük Ata'yı saygı ile anarken, Türkiye dostu memleketlerde O'nun ismini anlayış ve takdirle, daima kahraman ve fedakâr Ata olarak anacaklardır.

(KEREMA, Lübnan Başbakanı, 10 Kasım 1963)


Kelimenin tam anlamıyla bir yapıcı ve yaratıcı olan Atatürk, dünya haritasında memleketine yepyeni bir sınır çizmiş, onu yaşatmak için gereken kaynakları bulmuş, savunma için silâhlandırmış, ona ayrıca bir dil ile bir de alfabe sağlamıştır. Bütün bunları 1923'ten 1938'e kadar, son derece başarıyla yapmıştır. Memleketi yabancı ihtiraslarına karşı sağlamlaştırmıştır. O yabancılar ki savaştan galip çıkmışlar ve her istediklerini yaptırabilecek bir kuvvete sahip bulunmuşlardır. İşte Boğaziçi kıyılarında bir saray odasında gözlerini hayata ebediyen kapıyan bu rehber, tarihin her devresi için insanlığın bir mucizesidir.
(Loryan Gazetesi, Beyrut - 1938)


Bütün dünyayı baştanbaşa sarsan bu büyük ölünün hayatını tasvire imkân yoktur. Atatürk, dünyanın çok nâdir yetiştirdiği dâhilerderdir. O, bütün bir tarihin seyrini değiştirmiştir. Dünyanın en şerefli diktatörü önünde saygı ile eğilir ve eşsiz bir acıya uğrayan Türk Milleti'ne derin başsağlığı dileklerimizi sunarız.
(Ennehar Gazetesi, Beyrut - 1938)


Sultanları kovan, orduları tarümar eden, Çanakkale kahramanı, Sakarya'nın yaratıcısı Mustafa Kemal öldü. Türkiye'yi yoktan vareden, onu, en kuvvetli devletler düzeyine çıkartan; vatanı kölelikten özgürlüğe, horlanmaktan şerefe götüren Atatürk öldü. Zulmün en büyük düşmanı, ebedi Kemalizm rejiminin ilâhı öldü. Adı anılınca önünde her kahredici başın eğildiği Gazi öldü. Kalblerimiz bu büyük acı karşısında titriyor.
(Ebabil Gazetesi, Beyrut - 1938)


Atatürk'ün ölümü, yalnız Türk Milleti için değil, benzerlerine çok muhtaç olan bütün doğu milletleri için de en büyük kayıptır.
(Beyrut - El Ehram)


Dünyanın çok nadir yetiştirdiği dahilerdendir. Dünya tarihinin gidişini değiştirmiştir.
(An Nahar, Beyrut)

MACARİSTAN


Budapeşte, 20 (a,a) - Macar ajansı tebliğ ediyor:
Başvekil İmredi, Atatürk'ün cenaze törenini yapılacağı 21 Kasım Pazartesi gününü Macaristan'ın millî yas günü sayarak bütün memlekette resmi binalara siyah bayraklar çekilmesini emretmiştir. Harbiye Nazırı ve Budapeşte Belediye Reisi de, askeri binalar ve belediye binaları için aynı kararı almışlar ve Belediye Reisi ayrıca, halkı da siyah bayrak çekmeye dâvet etmiştir.

(Namzetti Ujsang Gazetesi, Budapeşte-1938)


Modern devlet adamları arasında, yeni Türkiye'nin şefi yüksek bir yer tutmaktadır. Görevi Türk tarihinde en nazik olanlardan biri idi ve bunu şayanı hayret bir şekilde başarmaya muvaffak oldu. Bu hayret verici başarı, mücadelerle çelikleşmiş olan karekter ve sarsılmaz iradesi sayesinde mümkün olmuştur. Ölümü, Türkiye'nin sarsılması demek olmıyacak, zira bütün genç nesil, şefi tarafından çizilen yolu iman ve şevkle takibetmektedir.
(Ujmagyar Gazetesi, Budapeşte-1938)


Yüzyılımızda, "olmayacak hiçbir şey yoktur" şeklindeki tarihi gerçeği isbatlayan ilk adam olmuştur.
(Eski Ujsag. Macar.)


Dünya, bu harp ve sulh kahramanı büyük adamın ölümü ile yoksul düşmüştür. Gücü, zorlukları yenme kararı ve yiğitliği ile aman bilmeyen galiplerin uygulamaya kalkıştıkları pranga siyasetine kıran Atatürk'tür.
(Macar Pester Lioyd Gazetesi, Budapeşte, 1938)


Batıda ihtilal ve inkılâpların yavaş yavaş elde ettiklerini Atatürk'ün ülkesi birdenbire kazandı ve Türk hayatında o kadar derin izler bıraktı ki, batıdakilerde bu ancak yüz yılda erişilebilecek bir başarıydı.
(Macar Prof. Dr. Fekete Lajos)


Türkiye'yi bir arı kovanının ve bütün Türkleri de bal aramağa çıkmış çalışkan arılara benzetiyorum. Nasıl arılar beylerinin etrafında toplanıp çalışırlarsa bütün Türk Milleti bu gün büyük dâhi Mustafa Kemâl etrafında toplanmışlardır.
(Macar Prof. M.Zajti Franes)

MISIR


Çağının, belki de tüm tarihin en olağanüstü kişilerinden biri
(Egyptian Gazete, Kahire)


"Türkiye'yi kulluktan kurtaran, istilacılara karşı saldırma ateşi yakan, savaş alanlarında ona başbuğluk edip kurtuluş kıyısına çıkaran adam öldü (...) Esaret antlaşmalarını yırtan, devletlerin kararlaştırdıklarını tanımayan, milletleri saygı göstermeye zorlayan, milletinde o saygınlık mevkiine çıkartan, diğer milletlere saydırtan adam öldü."
(Mısır)


"Atatürk öldü, o, milletin atası ve son asırların yetiştirdiği en büyük adamdı."
"Mustafa Kemal, kurduğu eserin semerlerini gözü ile gördü. Vazifesini tamamladı. Dünyadan muvaffak ve muzaffer olarak çekildi."

(Mısır-Elehram)


Milletin kendisini can yerine koyduğu, her emrine baş eğdiği, iradesi geri dönmeyen, büyük ıslahat yapan, milletini ilerlemelere süren adam öldü. Andlaşmaları yırtan. Devletlerin kararlaştırdıklarını tanımayan, milletleri hürmet ettiren, milletini de o ihtiram mevkiine çıkaran, diğer milletlere saydıran adam öldü.
(Mısır-Elehram)


Türkler, Atatürk'ü olağanüstü bir tutkunlukla seviyorlar.
Bursa'ya giderken trende rast geldiğim bir çocuğa İstanbul veya Ankara'dan hangisini sevdiğini sordum. Çocuk Ankara'yı sevdiğini söyledi. Nedenini sorduğumda: "Ankara'da Atatürk bulunduğu için.." cevabını verdi.

(Mısır, El Bela Gazetesi)


"Atatürk'ün yaptıkları insanoğlunun kolay kolay yapabileceği şeylerden değildir. O; büsbütün başka bir insandı."
(El-Mısri Gazetesi, Mısır, 11 Kasım 1938)

NORVEÇ


Atatürk, tarihte, memleketinin en büyük adamlarından biri olarak kalacaktır. Türkiye iyileşmiştir ve yeniden kuvvetlenmiş olarak Atatürk'ün eserine devam etmek hususunda en uygun imkânlara sahiptir.
(Le Morgen Bladet Gazetesi, Oslo, 12 Kasım 1938)


Atatürk, Türkiye'yi yeniden yaptı. Ve emin bir yol üzerinde ileri yürüyüşüne devam eden bir memleket bıraktı.
(Monges Handels Gazetesi, Oslo, 12 Kasım 1938)

PAKİSTAN


Kemal Atatürk, yalnız bu yüzyılın en büyük adamlarından biri değildir. Biz Pakistan'da, O'nu geçmiş bütün çağların en büyük adamlarından biri olarak görüyoruz. Askeri bir deha, doğuştan bir lider ve büyük bir yurtsever olan Kemal Atatürk, memleketinizi yeniden büyüklük yoluna koydu. O yalnız sizin milletinizin sevgili lideri değildi. Dünyadaki bütün Müslümanlar gözlerini sevgi ve hayranlık hisleriyle O'na çevirmişlerdi. O, Müslüman dünyasında yeniden siyasi uyanış yönünden ileriye doğru cesur bir adım atan bir avuç insandan biriydi. Bu unutulmaz yıldönümünde sizin hislerinizi paylaşır ve büyük kurucusunun ölümsüz anısına milletinizin gösterdiği sevgi ve saygı hislerine katılmak isteriz.
(Eyüp HAN, Pakistan Cumhurbaşkanı, 1963)


Bizim aslımız rengi uçmuş bir kıvılcım iken, O'nun bakışı ile cihanı kaplayan ve aydınlatan bir güneş haline geldik.
(İkbal, Pakistan Millî Şairi)


Türkiye Cumhuriyet Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünü büyük üzüntü ile öğrendim. En samimi başsağlığı dileklerimin kabülünü rica ederim.
(Muhammet Ali Cinnah-Kaidiâzam, Pakistan Cumhurbaşkanı)


O, Türkiye'yi kurmakla bütün dünya uluslarına Müslümanların seslerini duyuracak kudrette olduğunu ispat etti. Kemal Atatürk'ün ölümüyle Müslüman dünyası en büyük kahramanını kaybetmiştir. Atatürk gibi bir önder önlerinde bir ilham kaynağı olarak dikildiği halde Hind Müslümanları bugünkü durumlarına hâlâ razı olacaklar mı?
(Muhammet Ali Cinnah-Kaidiâzam, Pakistan Cumhurbaşkanı, 1954)

POLONYA


Atatürk yeni Türkiye'yi kılıcı ile meydana getirmiş ve dehâsı ile düzenlemiştir. O'nun yaratıcı ruhunun ve ateşli yurtseverliğinin harekete geçmemiş olduğu hiçbir alan yoktur. Eski Türkiye'nin bütün felâketlerinin kaynağı Osmanlı Devleti'nin içişlerine yabancı devletlerin karışmalarına izin veren Sultanlar rejimi olduğunu anlayan ilk adam olmuştur. Atatürk, Türkiye'yi ufanma ve bölünmeye uğramaktan kurtarmıştır. Şimdiki Türkiye, hem kendi yakınında, hem de bütün Avrupa'da birçok dostlara mâliktir. Bütün dünyanın hayranlığını kazanan ve Türkiye'nin hayatının en şerefli devresini teşkil eden işte ıslahat ayrıksız, siyasi, iktisadi içtimaî, fikri, ilâh... bütün alanları kapsar.
Bu düzenlemenin tarihi 1923'tür. Yani Lozan Anlaşması'nın imzalanması tarihidir. Bu anlaşmayı diğer devletlerden evvel, Türkiye'ye 150 yıldan beri geleneksel dostluklarla bağlı olan Polanya kabul etmiştir. Millî onur duygusuna aslında sahip olan Türk Milleti, milletinin babası olan Atatürk'ü, sarsılmaz bir aşkla sarmasında hayret edilecek hiçbir şey yoktur. Yeni Türkiye Milletlerarası siyasette hesaba katılması gereken bir eleman olmuştur. Türkiye'nin modernleşme ve yenileşme hareketi devam ediyor. Osmanlıların hasta adamı iyileşmiştir. İlerlemesi ve enerjisi yerindedir. Atatürk, bunu yapmakla gerçekten bir mucize göstermiştir.

(Polska Gazetesi, Varşova-1938)


"Atatürk zaferiyle, milletin hayatında bugünkü yeni merhaleye yol açmıştır."
(Polska Zbrozna Gazetesi,Polonya, 11 Kasım 1938)


Türkiye, Atatürk'ün idaresi altında yeniden yakın doğuda bir anahtar durumu almıştır.
(Polanya-Lehistan)


Uzun bir yol aşılmış, yüce bir eser ortaya konmuş, bir çok zaferler elde edilmiştir. Bütün bunlar Atatürk'ün eseridir.
(Polanya, Kurjer Warzavski Gazetesi)


Milli vakar duygularıyla soyca ün alan Türk Milleti'nin ulu babası Atatürk'ü sarsılmaz bir aşkla sarmasında şaşılacak hiçbir şey yoktur.
(Polanya, Gazete Polska)

PORTEKİZ


Atatürk, başı dumanlı doruklarda yüce bir dağ tepesidir. Siz O'na yaklaştıkça o yükselir ve aranızdaki mesafe sonsuza değin aynı kalır. Devirlerinde büyük gözüken, zamanla küçülen benzerlerinden farkı budur ve böyle kalacaktır.
(Arriba Gazetesi, Portekiz, 1938)

ROMANYA


Atatürk, tarihte örgütçü bir dâhi, bir milletin hârikalar yaratan sevk ve idarecisi ve memleketinin kurtarıcısı olarak kalacaktır.
(Independance Romaine Gazetesi, Bükreş, 12 Kasım 1938)


Milletin gerçek ihtiyaçlarını gayet iyi kavrayan Atatürk, ölçü birimi olarak eski sultanların dış genişleme politikasını değil, fakat belirli bir alan içinde yoğun bir kalkınma siyasetini kabul etti. Memleketini bilinçli bir örgüt ile yükseltmek ve yeni inkılâplar elde etmek suretiyle millî hayatı, tahrip edilmeyecek temeller üzerine tespit etti. Milletin ruh derinliklerine doğru yöneltilen bu emekler, yoğunluk itibarıyla Fatih Sultan Mehmet'in genişleme alanındaki gayretleri ile pek iyi mukayese edilebilir. Atatürk, isminin de gösterdiği gibi Türkler'in tam bir babası olmuştur. Sert bir baba, fakat herkesin kendisine bugünkü refahın borçlu bulunduğu bir baba.. O'nun eseri, bütün dünya için bir haz ve refah konusu olabilir.
(Curentil Gazetesi, Bükreş, 12 Kasım 1938)


"Bükreş Şef'lerini ve rehberlerinin ölümü dolayısı ile Türk Milleti'nin duyduğu kedere bütün kalbimizle katılırız. Bir milleti, uçurumun kenarından sarsılmaz azmiyle kurtaran, kuvvetlendiren, yükselten yöneticiler arasında Atürük, en birincisidir."
(Timpul Gazetesi, Bükreş, 12 Kasım 1938)


Milletimiz, en büyük Türk'ün karşısında kederli bir saygı ile eğilmektedir.
(Romanya)


Romanya'da Atatürk'ün ölüm haberi geldiği gün, bütün okullarda dersler tatil edildi.
(Romanya-Rador Ajansı: Bükreş)


Atatürk, tarihte teşkilatçı bir dahi, bir milletin hârikalar yaratan yöneticisi ve memleketin kurtarıcısı olarak kalacaktır. Romen, Independene Gazetesi
Eseri ile insanlığın üstüne çıkan bu inkılâpçı, karakteri ve yaşayışı bakımından da insanlara en yakın olanlardan biri idi. Esasen kişiliğinin çekiciliği ve hayatının sonuna kadar muhafaza ettiği otoritesinin sırrı buradadır.

(Romanya Vittorul Gazetesi, Marcel Sauvage)


Atatürk, dünya üzerinde yeni bir devir açmış bir insandır. Ben, O'nun Türk kadınlarına hak vererek ve bir ülkede anayı, yakışır olduğu yüceliğe eriştirerek Batı'ya ders verdiğini nasıl unuturum.
(Uluslararası Kadınlar Birliği Delegesi, Prenses Aleksandrina)

RUSYA


Mustafa Kemal sosyalist değildi. Fakat görülüyor ki iyi bir teşkilatçı, yüksek anlayışlı, ilerici, iyi düşünceli ve akıllı bir önderdir. O, soygunculara karşı bir kurtuluş savaşı yapıyor. Emperyalistlerin gururunu kıracağına ve Sultanı da yaranıyla birlikte alt edeceğine inanıyorum.
(V. İliç Lenin, Rus İhtilali Lideri, 1921)


Türk milleti'nin özgürlük ve Türkiye'nin millî kalkınması için çetin mücadelelere adı karışan Kemal Atatürk'ü memleketimiz çok iyi tanır.
Atatürk Türk Milleti'ni, kışkırtıcı kuvvetlere, emperyalistlere ve silah zoru ile Türk Milleti'ni ezerek memleketi büyük devletlerin bir sömürgesi haline getirmek isteyen gerici kuvvetlere karşı savaşa girmesi için uyandırmıştır. Yakın ve Orta Doğuda ilk Cumhuriyet, doğuşunu O'na borçludur. Bu Cumhuriyet, birçok milletin ulusal özgürlük hareketlerine ışık borçludur. Bu Cumhuriyet birçok milletin ulusal özgürlük hareketlerine ışık tutmuştur. Atatürk'ün kutsal saydığı emperyalizmle savaşını, yalnız Türk Milleti değil, diğer doğu ülkeleri de takdirle karşılıyordu.

Türkiye'nin yüzyıllık geriliğinden kurtulması için Atatürk pek çok şey yapmıştır. Gerçekleştirdiği reformlar memleketin ekonomik hayatının, sinaî tarımsal kalkınmanın hızla ilerlemesini hedef tutmuştu. Atatürk yönetimi zamanında, Türkiye'nin milletlerarası otoritesi yükselmiş ve memleket, dünya siyasetinde önemli rol oynamaya başlamıştır.

(N. S. KRUŞÇEFF, Sovyetler Birliği Başkanı, 10 Kasım 1938)


Yakın ve Orta Doğu'da ilk cumhuriyet, doğuşunu O'na borçludur. Bu cumhuriyet, birçok ulusun Atatürk'ün yönetimindeki Türkiye'nin uluslararası otoritesi yükselmiş ve ülkesi dünya siyasetinde önemli bir rol oynamaya başlamıştır.
(N. S. KRUŞÇEFF, Sovyetler Birliği Başkanı, 1963)


"Atatürk, Cumhuriyet ilanı, milli bankaların ve milli sanayinin kuruluşu demiryolları yapımı, yabancı ayrılıkçıların kamulaştırılması, din ile devletin ayrılması, Latin Alfabesinin kabulü, kadın eşitliğinin tanınması, ünvanların kaldırılması gibi bir çok inkılâp hareketinin yapıcısı ve öncüsü olmuştur.."
(Pravda Gazetesi, Moskova, 10 Kasım 1938)


"İsmi yeni Türkiye'nin bütün kurtuluş hareketine bağlı olan Kemal Atatürk'ün ölümü, Türk milleti için büyük bir kayıptır. Bağımsız Türkiye'nin bütün samimi dostları, bu yüksek adamın bir surette acı duymaktadır."
(İzvestia Gazetesi, Moskova, 11 Kasım 1938)


Adı, Türk Milleti'nin millî kurtuluş savaşında ve Türkiye'nin siyasi alanda yeniden örgütlenmesine gayet sıkı bir surette bağlı olan Kemal Atatürk'ün ölümü gerek Türkiye için, gerekse bütün dostları için derinliği ölçülmez bir kayıptır.
Türk Milleti'nin en samimi dostları arasında bulunan Sovyetler, zamanımızın bu örneksiz devlet adamının öneminden dolayı derin bir acı içindedirler.

(İzvestia Gazetesi, Moskova, 1938)


Atatürk'ün ölümü, Türkiye'deki büyük halk kitlelerini ve memleketlerinin bağımsızlık ve özgürlükleri kendileri için pek kutsal olan kimseleri derin bir acıya gömmüştür. Bağımsız Türkiye'nin dostları Sovyet kamuoyu ve diğer ülkelerdeki ilerleme taraflısı bütün çevreler, Türk Milleti'nin yasına samimi surette katılmaktadır.
(Journal de Moscou, Moskova 1938)


O'nun ölümü, dünya için de derinliği ölçülmez bir kayıptır.
(Sovyetler)


Şöhreti bütün cihana yayılmış olan tecrübeli başkanın yönetimi herkesin sevgisi ve saygısını çeken büyük Türk milletinin millî bağımsızlığını devamlı bir başarı ile kuvvetlendirmiş ve yeni millî yapısını yaratmıştır.
(Sovyet Başbakanı Kalinin)

SURİYE


Vatanını muhakkak bir parçalanmaktan kurtararak gemisini güvenilir bir limana götürdükten sonra milletinden bir taht istemedi. O, kelimenin bütün anlamıyla bir insan, eşsiz bir dahi, kahraman bir asker ve siyaset adamı idi. Hayatını milleti'nin mutluluğuna adadı, bu uğurda genç yaşda hayata gözlerini kapadı.
(Elifba Gazetesi, Şam- 1938)


Türk vatanının yapıcısı, Türk güç ve büyüklüğünün yaratıcısı büyük Atatürk'ün ölümü ile Türk Milleti'nin duyduğu kedere Suriye'liler bütün kalpleriyle katılırlar. Kardeş milletin uğradığı bu acı karşısında bizim en büyük avuntumuz büyük dâhinin çizdiği yolu izlemektir.
(Elkabes Gazetesi, Şam - 1938)


Atatürk'ün ölümü yalnız Türk Milleti için değil, onun örneğine çok muhtaç olan bütün Doğu milletleri için en büyük kayıptır.
(ELEYYAM Gazetesi, Şam- 1938)


Atatürk'ün başardığı işler mucize ve harika kabilindedir. Birkaç yıl içinde memleketinde yaptığı inkılâplar, birkaç yüzyılda gerçekleştirilmeyecek işlerdir.
(Suriye, El Tekaddüm Gazetesi)


Atatürk, tarihin her devresi için, insanlığın bir mucizesidir.
(Suriye)

TUNUS


"Tunus Milleti bugün, yüzyıllık bağlarla bağlı bulunduğu kardeş ve soylu Türk Milleti ile, Mustafa Kemal'in unutulmaz anısını canlandırmak ve saygıyla anmak üzere hürmetkâr bir düşünce içinde birleşmektedir.
Milletimiz Gazi'nin ölmez eseri için en büyük hayranlığı O'nun sahasında, savaş meydanlarında, büyük asker olduğunu tesbit ettikten sonra, herşeyin tamamen kaybolduğu zannedildiği bir anda, milletinden ümidini kesmeyi ve yenilgiyi kabul etmeyi şiddetle reddeden Tanrı'nın seçtiği büyük insanı anıyoruz. O, güçleri birleştirmeyi, kırılmış cesaretleri yükseltmeyi bilmiş ve talihi zorlayarak, millî ülkenin bütünlüğünü tekrar kurmuş ve memleketinin bağımsızlık ve egemenliğini kazanmasını başarmıştır. Atatürk böylece, ölümü esirliğe tercih eden bir milletin neler yapabileceğini hayretler içinde bulunan dünyaya göstermiştir. Bu örnek unutulmayacaktır.

Biz memleketin egemenliğinin mimarı olarak Atatürk'ün şahsına, parçalanmak yolunda olan bir İmparatorluğun yıkıntısı üstünde hayranlık duymaktayız.

O'nun ölmez eseri, egemenliklerini elde etmiş milletlerin kaderlerine hükmedenler için ışıklı bir örnek ve bir ilhâm kaynağı olarak kalacaktır.

(Habib BURGİBA, Tunus Devlet Başkanı)


Vatanımın bağımsızlığı uluslararası bir gerçek olduğu gün, Allah'a şükürden sonra ilk hatırladığım isim, Gazi Mustafa Kemal Atatürk oldu. Ümit kapılarının kapandığı bunalım anlarında, O'nun destan olan yaşamı ve savaşımı bana esin kaynağı oldu.
(Habib BURGİBA, Tunus Devlet Başkanı, 1955)


Sakarya Savaşı, Sakarya Zaferi, yirmi yaşımın en kuvvetli hatırası olmuştur. O zamanlar, kendi kendime diyordum: Acaba ben de ulusumu böylesine seferber edemezmiyim, onun ruhuna kurtarıcı hamleyi, bu dizgin tanımaz ihtirası aşılayamaz mıyım?
(Habib BURGİBA, Tunus Devlet Başkanı, 1965)

YUGOSLAVYA


Atatürk'ün dehası, tarihte Türk Milleti'nin taşıdığı ruhun faziletin en yüksek örneklerinden birini teşkil edecektir.
(Branko Aczemoviç, Yugoslavya Elçisi)


Tarih, silinmez harflerle bu devlet adamın ismini hakedecektir. Atatürk bir halk adamıdır. Kırılmaz azmi, keskin zekâsı ve kudreti kendisini yendiği alın yazısının önüne getirmiş, böylece yeni Türkiye'nin yaratıcısı olmuştur.
(Yugoslavya, Politika Gazetesi, 11 Kasım 1938)

YUNANİSTAN


İki milleti, Türk Şefinin ölümünden müşterek bir kayıp olarak müteellim olması tabiidir.
(Yunanistan, Etnika Nea)


Dost Türkiye, dize gelmiş olan insanlığın huzurunda kurucu ve yaratıcısına tâzimlerini arzetmeğe hazırlanıyor.
(Atina - Peria)


Atatürk ölümünden önce, herkes tarafından saygı gösterilen, değer verilen güçlü, dinç ve çalışkan bir Türkiye yaratmak ülküsünü tamamen başardı.
(Yunan Elenikon Mellon Gazetesi, 11 Kasım 1938)


Çok, pek çok devrimciler görüldü. Fakat hiçbiri Atatürk'ün cesaret ettiği ve muvaffak olduğu şeyi yapmadı."
(Messager D'Athenes, Yunanistan Gazetesi, 11 Kasım 1938)


İngiliz, Fransız ve İtalyanları Anadolu'dan uzaklaştırıp bizi de yenince,, karşımızda sıradan bir adam bulunmadığını ve O'nun gerçek yaratıcı kudretini kavramaktan uzak kalmış olduğumuzu kabul ettik. (1938)
(Yorgi PESMAZOĞLU, Yunan Ekonomi Başkanı)


- Her ülke, milletine zafer, refah ve mutluluk yolunda ilerleten büyük adamlarına heykeller dikecektir. Fakat Türkiye'nin Kemal Atatürk'ün heykelinin yapılmasında kullanılacak taşı bulabilmek için dağlarını deşmesi, karıştırması gerekecektir. Çünkü Türkiye, herkesin haset ettiği bir adama dost ve düşmanlarının hayran olduğu bir dehâ adamına, kaybı yalnız Türkiye için değil, bütün uygarlık ve dünya için bir kayıp sayılacak bir dehâ adama malik bulunmak bahtiyarlığına erişmiştir.
(Katimerini - Atina)


Atatürk, Türkler'in eski köklerini araştırıyordu. Türkler, kökleri konusunda yabancı tarihçilerin olumlu yahut olumsuz teorileri karşısında heyecana kapılıp etkilenmesidir. Kemal Atatürk kendilerine, dünyadaki bütün milletlerin kıskanabileceği nitelikte, soyluluk payı vermiştir. O'nun dönemi ecdatlarıyla övünmek için, gelecek Türk kuşaklarına yetecektir.
(A.V. Daskalavis, Yunanlı Tarihçi)


Dost ve müttefik Türkiye'yi pek acı bir şekilde eleme düşüren millî yasa Kraliyet hükümeti, Elen Milleti ve ben çok acılı bir heyecanla katılıyoruz. Bu çok çetin sınavda bütün Yunanistan'ın düşüncesi, en derin sempatisini açıklamak ve belirtmek için soylu dost millete yönelmiş bulunuyor. Ünlü Şef'in, kahraman askerin ve Türkiye'nin aydın yaratıcısının anısını anmakta olan Yunanistan, Başkan Kemal Atatürk'ün Türk- Yunan bağlaşmasının başlıca kurucusu olmuş ve iki ülkeyi ortak bir ideal ve sulhçu çalışma birliği çerçevesi içinde birbirine bağlayan ve çözülmesine imkân düşünülmeyen dostluk bağlarını vücuda getirmek olduğu asla unutmayacaktır. Yunanistan, kuvvetli eseri soylu Türk Milleti'nin alınyazısını ebediyen tayin etmiş olan Büyük Ölü hakkında çok heyecanlı bir anıyı bağlılıkla koruyacaktır.
(General METAKSAS, Yunanistan Başbakanı, 1938)


Atatürk yalnız Türk tarihinin büyük bir siması değil, aynı zamanda bir büyük barış adamıdır. O'nun yeni Türkiye'yi yaratan eseri, yüzyıllara intikal eden bir anıt olarak kalacaktır.
(General METAKSAS, Yunanistan Başbakanı)


"Kılıcının parlaklığı, Atatürk'ün tek erdemi, tek şan ve şerefi değildir. O'nun barış zamanında yaptığı, iradesinin kuvvetini ve fikirlerinin parlaklığını daha çok belirtmiştir. Büyük Pier devrinden beri böyle bir deneme yapılmamıştır. Atatürk on altı yılda, gençlik ve kuvvetle dolu kudretli, istediğini ve nereye gittiğini bilen yeni Türkiye'yi yaratmayı başarmıştır.
(Akropolis Gazetesi)


"Atatürk'ün Türkiye'de yaptığını hiçbir tarafta, hiçbir kimse yapmadı: Ne Cavour, ne Cromwel, ne de Washington... Atatürk'ün bulduğunu, hiç kimse bulmadı ve Atatürk'ün yaptığını da hiç kimse yapmadı. İlham ettiği kimselere ve kendi prensiplerine göre yarattığı yeni kuşak, O'nun eserine devam edecektir."
(Tipos Gazetesi)


"Birçok kahramanların hayat öykülerini yazmış olan Plutarque, hayatta başarının ve mutluluğun en büyüğüne ancak yeryüzünde büyük işler gördükten sonraki öteki dünyaya milletinin aşk ve yas belirtileri arasında göçen kimselerin ulaşmış olduğunu söyler ve Plutarque, bu ayrıcalığa eski tarihte pek az kimsenin ulaştığını kabul eder.
Eğer Atatürk Plutarque'den evvel yaşamış olsaydı, bu mutlu insanların arasında yer alacaktı. Türk Milleti, kendisine hayat vermiş veya hayatını iade etmiş olan Atatürk'e hakiki bir baba gibi günlerce ağlamıştır.

Bir insana ölümünden sonra bu derece sevgi ve yas gösterileri yapılması milletler tarihinde az görülen şeylerdendir."

(ATHİNAİKA, Atina, 12 Kasım 1938)


Bir ulusun hayatında bu kadar az sürede bu denli kökten değişiklik pek seyrek gerçekleşir... Bu olağanüstü işleri yapanlar, hiç kuşkusuz kelimenin tam anlamıyla büyük adam niteliğine hak kazanmışlardır. Ve bundan dolayı Türkiye övünebilir.
(Eleftherios Venizelos, Yunanistan Başbakanı, 1933)
Alıntı ile Cevapla
Teşekkür Edenler:
Sponsor
  #2 (permalink)  
Alt 11.03.07, 21:52
REİS_SÖNMEZ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Uzman Baykuş
 
Kaydolma: 30.08.06
Erkek - 35
Mesajlar: 507
Teşekkürler: 1
Üyeye 8 kez teşekkür edildi
Standart

Atatürk hakkında ardından ve yasarken soylenenler çok ama ing.ce ermenilere kufretmekle deniz gezmişin resmini Atatürk'ün üstüne koyma
yoksa ben sana koyacam yakında
Alıntı ile Cevapla
  #3 (permalink)  
Alt 22.03.07, 15:12
sLeePyHeaD.! - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Efendi Baykuş
 
Kaydolma: 29.08.06
Erkek
Mesajlar: 1.210
Teşekkürler: 3
Üyeye 27 kez teşekkür edildi
Standart

ammada uzun olmuşş.paylaşım için saol
Alıntı ile Cevapla
  #4 (permalink)  
Alt 07.06.08, 19:59
KuTy - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
V.I.P.
 
Kaydolma: 03.09.06
Erkek
Mesajlar: 2.442
Teşekkürler: 18
Üyeye 29 kez teşekkür edildi
Standart

oku oku bitmiyor
Alıntı ile Cevapla
  #5 (permalink)  
Alt 09.06.08, 14:03
ZipMaker - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
İlk KeLBaYKuŞ!
 
Kaydolma: 28.08.06
Erkek
Mesajlar: 12.101
Teşekkürler: 516
Üyeye 12.629 kez teşekkür edildi
Standart

paylaşım için teşekkürler
Alıntı ile Cevapla
  #6 (permalink)  
Alt 25.06.08, 14:05
karabey - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kovuldu!
 
Kaydolma: 28.08.07
- 34
Mesajlar: 1.177
Teşekkürler: 0
Üyeye 82 kez teşekkür edildi
Standart

güzel paylaşım
Alıntı ile Cevapla
  #7 (permalink)  
Alt 08.07.08, 22:58
Maxfer - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Efendi Baykuş
 
Kaydolma: 30.08.06
Erkek - 32
Mesajlar: 1.232
Teşekkürler: 3
Üyeye 22 kez teşekkür edildi
Standart

ATAM bunları görse hiç birini önemsemezdi.Geçenlerde okumuştum ATATÜRK'ü öven birine ATAMIN cevabını bulursam koyucam buraya
Alıntı ile Cevapla
  #8 (permalink)  
Alt 07.09.09, 08:14
Joannie - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Lonely...
 
Kaydolma: 15.07.09
Kadın
Mesajlar: 10.176
Teşekkürler: 1.351
Üyeye 613 kez teşekkür edildi
Standart Cevap: Dünya'da Atatürk

Çok güzel paylaşım, teşekkürler...
Alıntı ile Cevapla
  #9 (permalink)  
Alt 24.09.09, 18:46
EpiTaph - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ergen Baykuş
 
Kaydolma: 31.08.09
Erkek
Mesajlar: 445
Teşekkürler: 180
Üyeye 53 kez teşekkür edildi
Standart Cevap: Dünya'da Atatürk

Tüm Dünya Atatürk'ün önünde saygıyla eğiliyo ama hala bazı cahiller Atatürk'ü Atatürk'ün ilkelerin savunmuyor istemiyor gerçekten çok acınası bir durum....

Saygılar Paşam.....
Alıntı ile Cevapla
Teşekkür Edenler:
  #10 (permalink)  
Alt 22.10.09, 13:39
yasmin_108 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Profesör Baykuş
 
Kaydolma: 08.08.09
Kadın
Mesajlar: 2.063
Teşekkürler: 296
Üyeye 186 kez teşekkür edildi
Standart Cevap: Dünya'da Atatürk

çok teşekkür ederim
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Seçenekler




© 2013 KeLBaYKuŞ Forum | AtEsH
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 - ©2000-2024 - Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.2.0'e Aittir.
Açılış Tarihi: 29.08.2006