Tekil Mesaj gösterimi
  #54 (permalink)  
Alt 16.03.07, 10:57
ZipMaker - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ZipMaker
İlk KeLBaYKuŞ!
 
Kaydolma: 28.08.06
Erkek
Mesajlar: 12.101
Teşekkürler: 516
Üyeye 12.628 kez teşekkür edildi
Standart

Inseperable (ayrılmaz) Phrasal Verbs
Transitive (Geçişli)

Aşağıdaki phrasal verbs ‘ ler ile asıl eylem cümlede birlikte yer aldığı edatlardan (veya diğer kısımlardan) ayrılamaz :"Who will look after my estate when I'm gone" "Ben yokken evime kim bakacak?"

Fiil
Anlam
Örnek

call on
Ezbere okumak
The teacher called on students in the back row.
<!--[if !supportLineBreakNewLine]-->(Öğretmen arka sıradaki öğrencilerin isimlerini ezbere söyledi.)
<!--[endif]-->

call on (2)
Ziyaret etmek
The old minister continued to call on his sick parishioners.
“Eski başkan, hasta kilise cemiyeti üyelerini ziyaret etmeye devam etti.”

get over
Bir hastalığı atlatmak veya bir hayal kırıklığının üstesinden gelmek
I got over the flu, but I don't know if I'll ever get over my broken heart.
“Nezleyi atlattım ama kırılan kalbimi onarabilecek miyim, hiç bilmiyorum.”

go over
Yeniden incelemek, gözden geçirmek
The students went over the material before the exam. They should have gone over it twice.
“Öğrenciler sınavdan önce konuları tekrar gözden geçirdiler. İki kez bakmalıydılar..”

go through
tüketmek
They country went through most of its coal reserves in one year. Did he go through all his money already?
“Ülkeleri, bir yıl içinde en çok, kömür rezervlerini tüketti.
Bütün parasını şimdiden harcadı mı?”

look after
İlgilenmek, bakmak
My mother promised to look after my dog while I was gone.
“Annem ben yokken köpeğime bakacağına söz verdi.”

look into
Araştırmak, incelemek
The police will look into the possibilities of embezzlement.
“Polis zimmete para geçirme olasılıklarını araştıracak.”

run across
rastlamak
I ran across my old roommate at the college reunion.
“Eski oda arkadaşımla kolej yemeğinde karşılaştım.”

run into
Karşılaşmak, rast gelmek
Carlos ran into his English professor in the hallway.
“Carlos İngilizce profesörüyle koridorda karşılaştı.”

take after
benzemek
My second son seems to take after his mother.
“Ortanca oğlum annesine benziyor.”

wait on
Servis yapmak
It seemed strange to see my old boss wait on tables.
“Eski patronumu masalara servis yaparken görmek çok tuhaftı.”
Alıntı ile Cevapla