Konu: Point Break
Tekil Mesaj gösterimi
  #10 (permalink)  
Alt 05.06.10, 02:25
kenny - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
kenny
Efendi Baykuş
 
Kaydolma: 01.05.09
Erkek
Mesajlar: 1.501
Teşekkürler: 252
Üyeye 304 kez teşekkür edildi
Standart Cevap: Point Break

Bölüm 3 : Efsaneler gerçeğe dönüşür mü ?



" Evet, şimdi anlatacaklarımı dinlerken biraz ürpereceksiniz, ama unutmayın, bu kişiler sizin atalarınızdır. " dedi.

Biz anlatacaklarını merakla beklerken, bir yudum su içti ve boğazını temizledi. Otoriter bir sesle konuşmaya başladı :

" Yıllar yıllar önce, atalarınızdan biri olan Usta Kurt, " diye söze başladı. Bu söze Dave güldü, ama saygısından kahkahayı basamadı. Ama şunu sormadan edemedi :

" Bir saniye, Usta Kurt ? Hahaha. " dedi. " Sanırım bayağı eski yıllar, ha ? " dedi ama yaşlı Sam'in bakışları onu susturmaya yetti.

" Evet, Usta Kurt Jack, ki bu adı eski zamanlarda almıştır, o zamanlar gündemde kovboy-kızılderili davası vardı. " dedi. " Jack, öğlen saat 15:00'i gösterirken, yanlış yerde ailesiyle yanlış zamandaydı. Karısı olan ve çok güzel olduğu bilinen Kate ve ailenin tek çocuğu şirin küçük kız Gretchen beraber ormandaydılar. Haftanın 1 günü aksatmadan oraya pikniğe giderler, biraz gürültüden uzaklaşırlardı. Tam o sırada, nöbetçilik yapan 3 kızılderili süvari yanlarına yanaştılar. Güzel bir aksanla " Siz kimsiniz? " demişler.

" Biz, Brave ailesiyiz. Ne kovboyuz, ne kızılderili. Ormanda yaşarız, sadece karnımızı doyuracak kadar yemek yaparız, kendi halimize bakarız. " demiş Jack Brave tane tane.

" Bizimle geliyorsun. " demiş aralarında atın üstünde en uzun duranı. " Sen iş görürsün. "

Oraya doğru yol alırken Jack pek ses etmemiş ama isteseymiş o 3 kişiyi kolaylıkla öldürebilirmiş. Yanında zaten tabanca varmış ve usta bir dövüşçüymüş. Vücududa sağlammış. Ama Jack, ailesi için bunu göze alamamış, onlara bir zarar gelebilirmiş. Zaten son günlerde epey uzayan Jack'tan kızılderililer bile belli etmesede korkmuşlar. Oraya vardıklarında, Jack gördüklerine inanamamış. Bunlar, bunlar uygarmış. Ona babasının anlattığı kadar kötü gözükmemişler. Babası onları cani birer katil olarak tanımlamış. Çadırlarda yaşadıklarını ve sürekli pipo içtiklerini, tanrıya inanmadıklarını ve çok katı cezaları olduğunu duymuştu, belki yarısından fazlası doğruydu, ama kesinlikle evleri taştandı. Çadırlarda yaşamıyorlardı, hatta şehrin bir yerinde bir içki bar gördüğüne jack yemin edebilirdi.



Ama sonra Jack gerçeği anladı, burası onların evi değildi, buraya onla beraber saldırmaya gelmişlerdi. Burası, ormanın yakınındaki kasabaydı. Yola pek dikkat etmemişti Jack. Ama sonra boğazında birşey düğümlenmişti.

" Burası benim büyüdüğüm yer. Buraya saldıramam. " demiş Jack.

" İsterseniz beni öldürün, umrumda değil, buraya saldırmayacağım ! "

" Öylemi, tamam o zaman. " demişler ve yola koyulmuşlar. Jack bir terslik olduğunu anlamış. Bu kadar çabuk kabul etmemeleri gerekiyordu. Neredeydi cani ruhları ?

Köye geldiklerinde babasının anlattıkları buraya göre cennet gibi kalıyordu. Her evin başında bir Amerika'lı savaşçı başı, kafa derilerini kurumaya bırakılmış ipler... Cehenneme benziyormuş burası.

" TANRILAR KURBANINI BİZE GETİRDİ İŞTE ! " demiş maskeli birisi. Öğrendiği kadarıyla bu büyücüleriymiş. Şamanları.

" EVET ! " demişler hepsi.

" UZUN ZAMANDIR, BİR AİLE KURBAN ETMEDİK, VE ASİ, YALANCI BİR AMERİKAN ASKERİNİN AİLESİNİ !!!!! "

" EVET ! "

" TANRILARI ONURLANDIRALIM. " demişler ve kazıkları yakmışlar.

Jack çırpınmış, hepsini öldürmek istiyormuş, içindeki öfke bir insana göre çok fazlaymış. Ve o anda patlamasına sebep olan birşey olmuş . Karısı ve kızı gözünün önünde yanmaya başlamış. Alev alev... Jack onları kurtaramayacağını biliyormuş, ama denemeliymiş. Onu tutan 3 elden sıyrılıp kazıkları devirmiş. Ama artık çok geçmiş. Karısı Kate ve çok sevdiği kızı Gretchen ölmüş. Yanarak. Acıyla. Çığlıklar içinde. Ve o anda, insan öfkesi, doğaüstü olmuş. Bir insan taşıyamazmış. Ve o anda şekili değişmiş, bu bir KURT ADAMMIŞ ! Görüntüsü kurtmuş, ama içindeki o kişiymiş, Jack'miş. 30 kişilik kabileyi pençeleri ve dişleriyle yerle bir etmiş. Neye dönüştüğünü ancak öfkesi geçtikten sonra anlayan Jack'in, sakinleşip insana dönebilmesi 2 haftasını almış. Kendini birçok şekilde öldürmeyi denemiş. Yüksekten atlamış, ama 2 saat içinde kemikleri iyileşmiş. Boğmaya çalışmış, ama 15. dakikadan sonra Hâla nefesini çok rahat tutabiliyormuş. Hayatta kalma refleksleri o kadar sağlammışki, o istesede ölemiyormuş. Bir bıçak saplamış, hayır 15 saniye sonra yeniden iyileşmiş. Anlamışki, gerçekten yaşlanmaya huzura erdiğinde başlayabilirmiş, tıpkı kurtluktan insanınki gibi. Kızını ve karısını gece gündüz düşünmüş. Uyurken rüyalarında görmüş, ama en sonunda... Carmen adlı ispanyol kökenli bir kızla tanışmış. Onu hayata bağlayan her ip yok olmuş, artık ip değil , birer zincirlermiş, binlercelermiş, ve hepside Carmen'e bağlıymış. 3 insan ömrü yaşadıktan sonra huzura kavuşmuş, ve Carmen'le birlikte yaşlanıp, vefat etmişler...

Biz, şoktaydık. Böyle bir hikaye gerçekmiydi, yoksa yalanmı ? Kim böyle birşeye inanırdıki ? Paul'un küfrettiğini duydum. :

" Siktir artık Sam, çok yaşlanmışsın sen !! " dedi.

Ben bir şey diyemiyordum, çünkü Hâla şoktaydım. Ve babam beni dürttü.

" Jeff, iyimisin yavrum ? "

Kelimeler ağzımdan güçlükle çıktı. " D-değilim. Ama eminim olacağım."

Bu " efsane" ye herkesten çok inanmıştım çünkü, Sam'i tanırdım ve yalan söylerken sol gözü seyirirdi. Doğru söylüyordu, bu olay yaşanmıştı, ve bizde, o kandan geliyorduk... O öfkeyi ne zaman yaşayacağımı merak ettim...
Alıntı ile Cevapla