KeLBaYKuŞ Forum

Geri git   KeLBaYKuŞ Forum > Kültür & Sanat > Şiirler, Denemeler, Anılar


Şiirler, Denemeler, Anılar


Cevapla
 
Seçenekler
  #1 (permalink)  
Alt 28.01.08, 22:24
VeNoMaNCeR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Uzman Baykuş
 
Kaydolma: 30.08.06
Erkek
Mesajlar: 664
Teşekkürler: 0
Üyeye 9 kez teşekkür edildi
Standart Nazım

DAVET

Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan
bu memleket, bizim.

Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
ve ipek bir halıya benziyen toprak,
bu cehennem, bu cennet bizim.

Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
yok edin insanın insana kulluğunu,
bu dâvet bizim....

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine,
bu hasret bizim...
Alıntı ile Cevapla
Sponsor
  #2 (permalink)  
Alt 28.01.08, 22:25
VeNoMaNCeR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Uzman Baykuş
 
Kaydolma: 30.08.06
Erkek
Mesajlar: 664
Teşekkürler: 0
Üyeye 9 kez teşekkür edildi
Standart

KARLI KAYIN ORMANINDA


Karlı kayın ormanında
yürüyorum geceleyin.
Efkârlıyım, efkârlıyım,
elini ver, nerde elin?

Ayışığı renginde kar,
keçe çizmelerim ağır.
İçimde çalınan ıslık
beni nereye çağırır?

Memleket mi, yıldızlar mı,
gençliğim mi daha uzak?
Kayınların arasında
bir pencere, sarı, sıcak.

Ben ordan geçerken biri :
"Amca, dese, gir içeri."
Girip yerden selâmlasam
hane içindekileri.

Eski takvim hesabıyle
bu sabah başladı bahar.
Geri geldi Memed'ime
yolladığım oyuncaklar.

Kurulmamış zembereği
küskün duruyor kamyonet,
yüzdüremedi leğende
beyaz kotrasını Memet.

Kar tertemiz, kar kabarık,
yürüyorum yumuşacık.
Dün gece on bir buçukta
ölmüş Berut, tanışırdık.

Bende boz bir halısı var
bir de kitabı, imzalı.
Elden ele geçer kitap,
daha yüz yıl yaşar halı.

Yedi tepeli şehrimde
bıraktım gonca gülümü.
Ne ölümden korkmak ayıp,
ne de düşünmek ölümü.

En acayip gücümüzdür,
kahramanlıktır yaşamak :
Öleceğimizi bilip
öleceğimizi mutlak.

Memleket mi, daha uzak,
gençliğim mi, yıldızlar mı?
Bayramoğlu, Bayramoğlu,
ölümden öte köy var mı?

Geceleyin, karlı kayın
ormanında yürüyorum.
Karanlıkta etrafımı
gündüz gibi görüyorum.

Şimdi şurdan saptım mıydı,
şose, tirenyolu, ova.
Yirmi beş kilometreden
pırıl pırıldır Moskova...


14 Mart 1956,
Moskova, Peredelkino
Alıntı ile Cevapla
  #3 (permalink)  
Alt 28.01.08, 22:26
VeNoMaNCeR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Uzman Baykuş
 
Kaydolma: 30.08.06
Erkek
Mesajlar: 664
Teşekkürler: 0
Üyeye 9 kez teşekkür edildi
Standart

GÜNEŞİ İÇENLERİN TÜRKÜSÜ
Bu bir türkü:-
toprak çanaklarda
güneşi içenlerin türküsü!
Bu bir örgü:-
alev bir saç örgüsü!
kıvranıyor;
kanlı; kızıl bir meş'ale gibi yanıyor
esmer alınlarında
bakır ayakları çıplak kahramanların!
Ben de gördüm o kahramanları,
ben de sardım o örgüyü,
ben de onlarla
güneşe giden
köprüden
geçtim!
Ben de içtim toprak çanaklarda güneşi.
Ben de söyledim o türküyü!

Yüreğimiz topraktan aldı hızını;
altın yeleli aslanların ağzını
yırtarak
gerindik!
Sıçradık;
şimşekli rüzgâra bindik!.
Kayalardan
kayalarla kopan kartallar
çırpıyor ışıkta yaldızlanan kanatlarını.
Alev bilekli süvariler kamçılıyor
şaha kalkan atlarını!


Akın var
güneşe akın!
Güneşi zaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!


Düşmesin bizimle yola:
evinde ağlayanların
göz yaşlarını
boynunda ağır bir
zincir
gibi taşıyanlar!
Bıraksın peşimizi
kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar!

İşte:
şu güneşten
düşen
ateşte
milyonlarla kırmızı yürek yanıyor!

Sen de çıkar
göğsünün kafesinden yüreğini;
şu güneşten
düşen
ateşe fırlat;
yüreğini yüreklerimizin yanına at!


Akın var
güneşe akın!
Güneşi zaaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!


Biz topraktan, ateşten, sudan, demirden doğduk!
Güneşi emziriyor çocuklarımıza karımız,
toprak kokuyor bakır sakallarımız!
Neş'emiz sıcak!
kan kadar sıcak,
delikanlıların rüyalarında yanan
o «an»
kadar sıcak!
Merdivenlerimizin çengelini yıldızlara asarak,
ölülerimizin başlarına basarak
yükseliyoruz
güneşe doğru!

Ölenler
döğüşerek öldüler;
güneşe gömüldüler.
Vaktimiz yok onların matemini tutmaya!


Akın var
güneşe akın!
Güneşi zaaaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!


Üzümleri kan damlalı kırmızı bağlar tütüyor!
Kalın tuğla bacalar
kıvranarak
ötüyor!
Haykırdı en önde giden,
emreden!
Bu ses!
Bu sesin kuvveti,
bu kuvvet
yaralı aç kurtların gözlerine perde
vuran,
onları oldukları yerde
durduran
kuvvet!
Emret ki ölelim
emret!
Güneşi içiyoruz sesinde!
Coşuyoruz,
coşuyor!..
Yangınlı ufukların dumanlı perdesinde
mızrakları göğü yırtan atlılar koşuyor!


Akın var
güneşe akın!
Güneşi zaaaaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!



Toprak bakır
gök bakır.
Haykır güneşi içenlerin türküsünü,
Hay-kır
Haykıralım!
Alıntı ile Cevapla
  #4 (permalink)  
Alt 28.01.08, 22:28
VeNoMaNCeR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Uzman Baykuş
 
Kaydolma: 30.08.06
Erkek
Mesajlar: 664
Teşekkürler: 0
Üyeye 9 kez teşekkür edildi
Standart

VASİYET


Yoldaşlar, nasip olmazsa görmek o günü,
ölürsem kurtuluştan önce yani,
alıp götürün
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni.

Hasan beyin vurdurduğu
ırgat Osman yatsın bir yanımda
ve çavdarın dibinde toprağa çocuklayıp
kırkı çıkmadan ölen şehit Ayşe öbür yanımda.

Traktörlerle türküler geçsin altbaşından mezarlığın,
seher aydınlığında taze insan, yanık benzin kokusu,
tarlalar orta malı, kanallarda su,
ne kuraklık, ne candarma korkusu.

Biz bu türküleri elbette işitecek değiliz,
toprağın altında yatar upuzun,
çürür kara dallar gibi ölüler,
toprağın altında sağır, kör, dilsiz.

Ama bu türküleri söylemişim ben
daha onlar düzülmeden,
duymuşum yanık benzin kokusunu
traktörlerin resmi bile çizilmeden.

Benim sessiz komşulara gelince,
şehit Ayşe'yle ırgat Osman
çektiler büyük hasreti sağlıklarında
belki de farkında bile olmadan.

Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani,
- öyle gibi de görünüyor -
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni
ve de uyarına gelirse,
tepemde bir de çınar olursa
taş maş da istemez hani...


1953, 27 Nisan
Barviha Sanatoryumu
Alıntı ile Cevapla
  #5 (permalink)  
Alt 28.01.08, 22:29
VeNoMaNCeR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Uzman Baykuş
 
Kaydolma: 30.08.06
Erkek
Mesajlar: 664
Teşekkürler: 0
Üyeye 9 kez teşekkür edildi
Standart

TÜRKİYE İŞÇİ SINIFINA SELÂM

Türkiye işçi sınıfına selâm!
Selâm yaratana!
Tohumların tohumuna, serpilip gelişene selâm!
Bütün yemişler dallarınızdadır.
Beklenen günler, güzel günlerimiz ellerinizdedir,
haklı günler, büyük günler,
gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan,
ekmek, gül ve hürriyet günleri.

Türkiye işçi sınıfına selâm!
Meydanlarda hasretimizi haykıranlara,
toprağa, kitaba, işe hasretimizi,
hasretimizi, ayyıldızı esir bayrağımıza.

Düşmanı yenecek işçi sınıfımıza selâm!
Paranın padişahlığını,
karanlığını yobazın
ve yabancının roketini yenecek işçi sınıfına selâm!

Türkiye işçi sınıfına selâm!
Selâm yaratana!

12 Ağustos 1962
Alıntı ile Cevapla
  #6 (permalink)  
Alt 28.01.08, 22:36
f.t.m - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
=))
 
Kaydolma: 14.07.07
Kadın - 31
Mesajlar: 3.170
Teşekkürler: 89
Üyeye 131 kez teşekkür edildi
Standart

sağl.................
Alıntı ile Cevapla
  #7 (permalink)  
Alt 30.01.08, 13:45
JaCKaL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
JaCKaL
 
Kaydolma: 10.10.06
Erkek
Mesajlar: 503
Teşekkürler: 0
Üyeye 18 kez teşekkür edildi
Standart

tesekkurler ogul.guzel sıırler..
Alıntı ile Cevapla
Cevapla






© 2013 KeLBaYKuŞ Forum | AtEsH
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 - ©2000-2024 - Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.2.0'e Aittir.
Açılış Tarihi: 29.08.2006