KeLBaYKuŞ Forum

Geri git   KeLBaYKuŞ Forum > Eğitim > Dersler > Fizik


Fizik


Cevapla
 
Seçenekler
  #1 (permalink)  
Alt 19.12.10, 19:12
ezqqi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Acemi Baykuş
 
Kaydolma: 19.12.10
Kadın
Mesajlar: 107
Teşekkürler: 1
Üyeye 1 kez teşekkür edildi
Standart Lazer Tekniğin Hizmetinde

Lazerin en son tatbikatı onun ışıklı hususiyetlerinden gelmektedir; söz konusu tatbikat "hologranme" adı verilen üç boyutlu fotoğraftır. Bir hedefi aydınlatmak için lazer ışığından faydalanırken dalgalar elde edilebilir; bu dalgaların şifrelerinin aynı lazerin ışığıyla çözülmesi ile fotoğrafı çekilen hedefin resminin kabartması elde edilir. Lazerle fotoğraf çekme oldukça yenidir ve oldukça kabarık bir kitle tarafından benimsenmiş hatta bugün bazı dergiler "Tamamen kabartma" fotoğraflar yayınlamaya başlamışlardır.

Şübhesiz lazerli fotoğrafçılık fevkalâde yenilik meydana getirici vasfıyla, yakın bir gelecekte basını, televizyonu ve sinemayı da tesiri altına alacaktır. 1940'lardan beri resmin insanlar üzerindeki tesiri inkâr edilmeyecek kadar büyüktür. Yüzyılımızın son çeyreği kabartma ve renkli, resmin zafer yılları oldu. Lazer bu gelişmeyi üst seviyede kolaylaştıracaktır; çünkü lazer özellikle resimlerin ve bilhassa bilgilerin aktarılmasında önemli rol oynamaktadır. U.S.Army Electronics Command ve "Texas Instruments" firmasının Amerikalı teknisyenleri aynı lazer hüzmesi üzerinde aynı anda yedi televizyon yayınını nakletmeyi başarmışlardır. Bu yedi proğram resim ve ses ihtiva ediyordu: proğramlar sadece 200 megasaykıl gücünde bir kuşağı işgal ediyorlardı. İlk denemede, bu yayınların menzili 15 metre idi; fakat şimdi kilometrelerce uzağa yayın yapılabilmektedir. Yayıcı olan, bir gazlı lazerdir. (Helium-neon) ve klâsik haberleşme sistemlerinin tıkanıklığını gidermenin ümidi burada yatmaktadır. YÜZ MİLYON RADYO İSTASYONU Elektronik haberleşme teknikleri daima gittikçe artan sayıda haber taşımayı hedef almıştır. Bu elektronik haberleşmelerin başlangıcındaki telgraf bağlantısının çok mütevazi bir hızı vardır: Saniyede birkaç işaret. (Sinyal). Milletlerarası alanda "bit" adını taşıyan bu işaretler birlikler halinde değerlendirilirler. "Bit", elektronik bir hesap makinasının evet veya hayır cevabı gibi, bir soruya verilen evet veya hayır şeklindeki cevaptır. Bir telgraf haberleşmesinin işaretlerini elde edebilmek için geniş bir dalga ağına ihtiyaç yoktur; basit bir bisiklet için geniş bir yol gerek olmadığı gibi, ne var ki, daha şimdiden, telefonda yolun biraz daha geniş olması gerekmektedir. Bu durumda deriz ki, "geçen ağ" daha geniştir; bu ağ en kalından en tiz sese doğru değişen insan seslerinin ağına tekabül eder. Fakat aynı devre içine birçok telefon haberleşmesi yerleştirilmek istenirse geçen ağı biraz daha genişletmek icab eder. Bu durum, elektromanyetik dalgalarda radyo telefonik bağlantılarda söz konusu olur. Bu haberleşme ağları genişledikçe, haberleşme mütehassısları sistematik olarak gittikçe daha kısa dalgaların kullanılmasına yöneliyorlardı. Radyonuzun kadranına az bakmamızın sebebini anlamak kolaydır. Kadran ibresinin aynı ölçüde yer değiştirmesi ile uzun dalgada bir istasyon, orta dalgada beş istasyon dinlenebilir. Bunun manası şudur: Dalgaların uzunluğu kısaldıkça, üzerlerinde her çeşit haber grubunun taşınabileceği ağ sayısı çoğalır. Şöyle bir misâl verebiliriz: Radyomuzun ibresini dalgalara çevirirsek 1.000 istasyon, desimetreli dalgalarda 10.000 istasyon ve milimetrik dalgalarda ise yüzbinlerce istasyon elde edebiliriz. Işıklı lazer dalgalarıyla ise elde edilecek istasyon sayısı yüz milyonlarla ifade edilebilir. Diyebiliriz ki, bugün dünyada var olan bütün telgraf, telefon, radyo ve televizyon haberleşmesi bir tek lazer hüzmesiyle sağlanabilir. Bütün mesele, haberleşme işaretlerini uzun mesafede mesajların doğruluğunu bozmayacak şekilde lazer hüzmesine yerleştirmektir. Şüphesiz bu zorluklar gelecek yıllarda yenilecektir; fakat bir mevzu var ki mütehassısları cidden düşündürüyor: Dünyanın yuvarlaklığı. Lazerin, düz bir çizgi halinde yayıldığını biliyoruz. Bu yüzden bir lazer hüzmesi 500 km.lik iki noktayı birleştiremez. Bu mesafede lazerin yayıldığı istasyonun ufkî çizgisine nispetle gerçek düzlem farkı 26 km. civarındadır. Lazer hüzmesini "dalga rehberi" denen tüpe koysak bile, dalgaları kendi hallerine bırakmamalıdır. Yeryüzü eğriliğinin tesirlerini giderecek prizma ve aynaları da yerleştirmek lâzımdır. Fakat böyle yapınca da taşınan enerji zayıflayacaktır. Bu enerji kayıplarının giderilmesi, hüzmenin kat ettiği yol boyunca konacak mercek şeklindeki amplifikatörlerin kullanılmasıyla sağlanacaktır. En ciddî tahminlere göre, lazerle yapılacak ilk yeryüzü haberleşme bağlantısı, içinde bulunduğumuz günlerde işlemeye başlayabilecektir. Lazer hüzmesiyle ara istasyonlar arasında, uzay haberleşmelerinden daha önce istifadeye başlanmıştır. ACISIZ LAZER NEŞTERİ Lazerin en önemli hizmetleri muhakkak haberleşme alanında olacaktır; çünkü lazer sayesinde medeniyetin bu temel teknikleri tahminlerin ötesinde bir hamle içindedir. Mamafih, diğer teknikler de lazerden faydalanıyorlar; meselâ kimya ilmi Şubat 1966'dan itibaren Amerikalı kimyagerler Thomas E. Brown ve Bruce Henderson bir kanser tümörünü çıkarmak için lazeri kullandılar. Bir neşter vazifesini gören lazer hüzmesi yarayı dağlayarak tümörü kesip çıkardı. İki sene sonra, başta bir Amerikalı ekip, "lazerli göz aynası ophtalmoscope" denen, göz cerrahisi için özel bir lazer ortaya attı. Bu alet, gözün ayrılan ağtabakalarının dağlanması ve gözün çeşitli yaralarının; tümörlerinin tedavisi için kullanılabilir. Neşter -lazerin veya ısı ile dağlama aletinin - başlıca faydası çabukça hareket ettiğinden hastaya hiçbir acı vermemesidir. Zamanımız ilminin sembol araç: Lazer tıpta geniş kullanma sahası bulmaktadır. En hassas ameliyatlar dahi lazer sayesinde kolaylıkla yapılabilmektedir. Lazer ışını insanı korkutan ufak ve düz bıçakların da yerini almaya başlamıştır. Yani Lazer ışını bıçak vazifesini görmekteÂdir. Hücreleri inceleyen biyolojik araştırma içinde lazer çok lüzumludur. Son derece ince lazer hüzmeleriyie kan hücreleri üzerindeki küçük urlar çıkartabilmekte, aynı samanda da hücreden bir parça koparıldığı zaman hücreÂnin nasıl tepki gösterdiğini gözlemek de lazer sayesinde mümkün olmaktadır. Gözün ayrılan ağ tabakalarının dağ-anması ve gözün çeşitli tümörlerinin tedavisinde hastaya hiç acı vermeden "Lazer Işınları" kullanılabilmektedir, lazer ile göz liflerini birleştirmek suretiyle, büyük ener-ili ışıklı huzmeyi düz çizgili huzmenin ulaşamıyacağı çeşitli dokuların üzerine götürmek de mümkün olmakta-'dır. Lazer akupunktur tedavisinde de yardımcı olmaktaÂdır. Lazer sayesinde akupunktur tedavisi gören hasta dayanılamayacak kadar fazla olan ağrıları duymaz. Lazer ile göz liflerini birleştirmek suretiyle, büyük enerjili ışıklı hüzmeyi düz çizgili hüzmenin ulaşamıyacağı organizmanın çeşitli bölgelerinde bulunan dokular üzerine götürmek mümkündür. Mevzu oldukça naziktir; zira ışıklı hüzme, ancak santimetre kareye 22 jul gücünde enerji düştüğü zaman tesirli olabilmektedir. Bu durumda hissedilir derecede yüksek enerji yaymak lazımdır. Cam veya sentetik reçineden yapılmış bilinen optik lifler yaklaşık % 24 oranında bir enerji kaybına sebep olurlar. Büyük zorluk. tedavi edilecek iç yaraya yaklaşarak, lazer hüzmesinin kat ettiği yılankavî (dolambaçlı) yol boyunca bu enerji kayıplarını asgari seviyeye indirmektir. Bunun için, Amerikalı araştırmacılar çapları 0,5 ile 0,75 cm. arasında değişen renksiz reçineden esnek çubuklar yaptılar. Bu çubuklar lazerin yaydığı enerjinin % 30'unu iç ameliyat sahasına götürebilmektedir. Bugün, hüzme, bütünlüğünden bir şey kaybetmeden 2 metreye yakın bir mesafeye gidebilmektedir; bu güzel bir gelişme sayılabilir. Daha mütevazı bir alanda, Amerikan Boston ve Cincinnati Üniversitelerinin hekimleri lazeri çürümüş ve kirlenmiş dişlerin cilâlanması için kullanmaktadırlar. Bu tedavi çabuk ve tesirlidir; fakat hekimin elinin en küçük bir titremesinde dişin yanındaki dokuların yanma tehlikesi vardır. Şimdiye kadar gördüğümüz bütün tekniklerden başka İlmi ve Tıbbî Araştırma kurumu (la Recherche Scientifigue et Medicale) lazerden türlü şekillerde faydalanmaya başladı. Bu kurum lazer ışınını en basitinden komplexine kadar her çeşit işte kullanmaktadır. Jevecliler, atmosferin yüksek tabakalarını gözlemek için lazerden faydalanmayı düşünmektedirler. Kısa zamanda, her yerde meteoroloji bültenlerini zenginleştirmek için lazer ışınlı cihazlar kullanılmaya başlandı. Amerikalılar, birçok hava kazalarının sebebi olan "açık hava karışıklıklarının" (açık hava boşluklarının) tehlikelerine karşı hassas olduklarından bu görünmeyen korkulu tuzakları ortaya çıkaracak bir alet (detektör) yapmayı denediler. Açık havadaki karışıklık, (hava boşluğu) içinde bulunmakla anlaşılır. Artık çok geçtir, çünkü karışıklık o kadar şiddetlenmiştir ki sonuç hemen hemen daima facia ile biter. Öte yandan, bazen atmosferde, durgun sanılan bir durumu alt üst eden görünmeyen değişmeler ortaya çıkmaktadır. Saçak bulutların (sirüs) sebebi, belki, gözle görülmeyen veya en hassas aletlerle bile fark edilmeyen çok ince bir uzay tozu olabilir. Atmosferin bütün bu tuzaklarını ortaya çıkarmak için A.B.D. de Stanford Enstitüsü'nün araştırmacıları, birçok tehdit unsuru taşıyan bu küçük "şeyler"i yenmek için bir alet geliştirdiler. Bu alet dev lazerli "Lidar'dır. Lidarın ışık dalgalı hüzmeyi, kafalarımızın binlerce metre üstünde dolaşan sis ağlarını ve en ince bulutları yoklayan dev bir el gibi çalışır. "Lidar"ın işleyişi radara çok benzer: her ikisinde de dalga hüzmesi bir nesneye yönlendirilir ve bir akis meydana gelir. Bu akisin incelenmesi nesnenin kalınlığını ve hatta yapısını belirtir. "Udar"radar dalgalarından 100.000 defa daha kısa boylu dalgalar yayar; o halde sonsuz derecede çok daha küçük nesneleri ortaya çıkaracaktır. "Lidar" 15 km mesafeden 5 metre çaplı bulutlu veya tozlu küçük bir merceği ortaya çıkarmaktadır. Aynı mesafeden bir radar ancak birkaç yüz metre çapı olan bir nesneyi farkedebilmektedir. "Lidar" sık tanecikli yağmurda bulutların sınır çizgisini tesbit edebilmektedir. Bugün "Lidar" yeryüzünden 140 km yüksekte üst atmosferin gaz tabakalarının incelenmesine imkân hazırlamıştır. İLİM İÇİN ŞART OLAN BİR VARLIK Kimyagerler, mikro analizleri pek tatmin edici olmayan madenlerin lazer sayesinde çok daha doğru olarak incelenebileceğini umuyorlar. Fransız araştırmacılar bu alanda güzel bir tecrübe gerçekleştirdiler. Fizikçiler ise, şimdiye kadar elde edilemeyen en yüksek frekansa sahip sesli dalgaları lazerle elde ettiler. Sesten hızlı bu dalgalar, normal sesli dalgalardan beş misli daha hızlı yayılırlar. Ses hızını aşan böyle sesli dalgalar meydana getirme imkânı önemlidir, çünkü bunların katı maddeler üzerindeki tesirlerini incelemek böylece mümkün olacaktır. Lazerin hizmetlerinin geniş olarak anlatıldığı bu yazının sonucu olarak belirtmeliyiz ki hücreleri inceleyen biyolojik araştırma için de bu alet son derece elzemdir. Fransız Marcel Bessis kan hücrelerinin davranışını gözlemek için lazerden ilk defa faydalanan ilim adamıdır; bu bilgin son derece ince bir lazer hüzmesiyle kan hücreleri üzerindeki küçük urları çıkarmıştır. Prof. Bessis, bir hücreden bir parça koparıldığı zaman hücrenin nasıl tepki gösterdiğini tespit etmiştir. Bu şekilde, yavaş yavaş çeşitli kan hücrelerinin ve başlıca vücut organlarının parçacıklarının tam fonksiyonlarını gösteren bir katalog yapmıştır. Radyo, televizyon, hesap makinası ailesinin bir üyesi olarak lazer, elektroniğin en yüksek derecede sahip olduğu özümleme hususiyetlerine maliktir. Bunun için, az veya çok gelişmiş bütün teknikler, bütün ilimler lazerden faydalanabilirler. Lazer, gizli ve şüpheli "Ölüm Işını"nın tam mukabilidir. Ondan sadece James Bond silâh olarak faydalanmıştır. Bence, zamanımızın ilminin sembol aracı lazerdir; başlangıçta pek önemsenmeyen lazer şimdi hemen herkesi büyülemiştir. Lucien Barnier'den Çevrilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
Sponsor
Cevapla






© 2013 KeLBaYKuŞ Forum | AtEsH
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 - ©2000-2024 - Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.2.0'e Aittir.
Açılış Tarihi: 29.08.2006