KeLBaYKuŞ Forum

Geri git   KeLBaYKuŞ Forum > Eğitim > Dersler > Fizik


Fizik


Cevapla
 
Seçenekler
  #1 (permalink)  
Alt 19.12.10, 19:03
ezqqi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Acemi Baykuş
 
Kaydolma: 19.12.10
Kadın
Mesajlar: 107
Teşekkürler: 1
Üyeye 1 kez teşekkür edildi
Standart Genel Görelilik

Genel Görelilik (izafiyet) teorisi, ivmeli hareket ve kütleçekimi açıklamasını özel göreliliğe birleştiren, genelleyen teoridir.
Kütleçekim veya yerçekimi, kütlesi bulunan maddelerin birbirlerine doğru ivmelenme eğilimidir. Elektromanyetik Kuvvet, Zayıf ve Güçlü Nükleer Kuvvet ile birlikte doğadaki dört temel kuvvetleri oluşturur.
1916'da Einstein tarafından ortaya konmuştur

Genel Görelilik (izafiyet) teorisi, ivmeli hareket ve kütleçekimi açıklamasını özel göreliliğe birleştiren, genelleyen teoridir.

Kütleçekim veya yerçekimi, kütlesi bulunan maddelerin birbirlerine doğru ivmelenme eğilimidir. Elektromanyetik Kuvvet, Zayıf ve Güçlü Nükleer Kuvvet ile birlikte doğadaki dört temel kuvvetleri oluşturur.
1916'da Einstein tarafından ortaya konmuştur. Genel görelilikten önce,
1916 yılı olayları, ölümler, doğumlar ve diğer önemli gelişmeler
Newton'un
Newton (1642 - 1727), tarihin yetiştirdiği en büyük bilim adamlarından biridir ve matematik, astronomi ve fizik alanlarındaki buluşları göz kamaştırıcı niteliktedir; klasik fizik onunla doruğa erişmiştir. Bilime yaptığı temel katkılar, diferansiyel ve entegral hesap, evrensel çekim kanunu ve Güneş ışığının yapısı olarak sıralanabilir.
Kütleçekim teorisi geçerliydi. Newton'un formülleri (yatay atış, dikey atış vb) bugun de hassaslık gerektirmeyen uygulamalarda geçerlidir. Fakat aya roket göndermek gibi hassas işlerde
Newton (1642 - 1727), tarihin yetiştirdiği en büyük bilim adamlarından biridir ve matematik, astronomi ve fizik alanlarındaki buluşları göz kamaştırıcı niteliktedir; klasik fizik onunla doruğa erişmiştir. Bilime yaptığı temel katkılar, diferansiyel ve entegral hesap, evrensel çekim kanunu ve Güneş ışığının yapısı olarak sıralanabilir.
Einstein formülleri kullanılmaktadır.

Genel görelilik ile Einstein şunları keşfetmiştir:
•Yerçekimi (kütleçekimi) ivmeli hareketten ayırd edilemez (
Einstein 14 Mart 1879 tarihinde, Almanya'nin Ulm kentinde, baba Hermann ile anne Pauline'nin bir çocukları olarak dünyaya geldi.
Kütle Bir cismi meydana getiren madde miktarı. Kütle, ağırlığın bir sebebidir. Yerçekiminin kütleye olan etkisine de ağırlık denir.

Kütle birimleri gram-kilogram-ton’dur. Diğer bir deyişle cismin hızlanmaya gösterdiği dirençtir. Bütün maddi cisimlerin bir ataleti (kütlesi) mevcuttur. Bunlar hareketlerini değiştirecek her türlü müdahaleye karşı direnç gösterirler. Bir cismin kütlesi kendisinin temel ve daimi bir özel değeri olup, değişmez. Mesela; ağırlık yere göre değişen bir büyüklük

uzay-zaman'ı eğip bükmektedir.





•Yerçekimi bir kuvvet değildir, uzay-zaman'ın geometrik eğriliğinden ortaya çıkar.




Genel görelilik, kendi zamanı için inanılması güç pek çok öngörülerde bulunmuştur, bunlardan en önemlileri:



•Eğer kütle uzay-zamanı geometrik olarak eğiyorsa, Güneşin çok yakınından geçip gelen uzak yıldızların ışıkları eğrilmiş olmalıdır. Bu eğrilik güneş çektiği için
Kütle Bir cismi meydana getiren madde miktarı. Kütle, ağırlığın bir sebebidir. Yerçekiminin kütleye olan etkisine de ağırlık denir.

Kütle birimleri gram-kilogram-ton’dur. Diğer bir deyişle cismin hızlanmaya gösterdiği dirençtir. Bütün maddi cisimlerin bir ataleti (kütlesi) mevcuttur. Bunlar hareketlerini değiştirecek her türlü müdahaleye karşı direnç gösterirler. Bir cismin kütlesi kendisinin temel ve daimi bir özel değeri olup, değişmez. Mesela; ağırlık yere göre değişen bir büyüklük
dış bükey değil de uzay-zamanın eğriliğine uygun iç bükey olmalıdır.




•Çok çok yoğun kütleler uzay-zamanı öylesine bükebilir ki, uzay-zaman kendi üstüne katlanır ve içine çöker, böylesine yoğun bir kütle görülemez çünkü ışık dahi bu uzay-zaman eğriliğinden, çökmesinden kurtulamaz.




•Kütle uzay-zamanı eğiyorsa bu eğilmeden zaman da nasibini almalıdır. Eğilmiş zaman yavaş akmalıdır.




•Hareketli büyük kütleler etraflarındaki bir kısım uzay-zamanı da sürükleyebiliyor olmalıdır.




•Kütle uzay-zamanı eğiyorsa, kütle yakınındaki eğrilikten ilerleyen ışık, uzağındaki düzgün uzay-zamanda ilerleyenden daha uzun yol almalıdır.




•Yüksek kütleli oluşumların ani hareketleri uzay-zamanda ani değişimlere, eğrilik dalgaları oluşmasına neden olabilir.




Bu ön görülerin hemen hepsi 1916'dan günümüze dek gözlenebilmiş, defalarca denenmiş ve doğru çıkmıştır:



•1916 yılı olayları, ölümler, doğumlar ve diğer önemli gelişmeler
1919'da ilk kez İngiliz bilimciler güneş yakınından gelen ışığın eğri çizdiğini gözlemlediler. Daha sonraları yapılan bütün gözlemler eğriliğin GG'nin hesapladığı ile oldukça yakın olduğunu gösterdi.




•Evrende hiç ışık vermeyen ve etrafındaki herşeyi içine çekecek kadar yoğun kütle gösteren oluşumların varlığı tespit edildi.
1919 yılı olayları, ölümler, doğumlar ve diğer önemli gelişmeler
Karadelik adı verildi.

•Kütle yakınında ve uzağında çok hassas atom saatleri ile yapılan deneylerin hepsi kütle yakınında zamanın GG'nin hesaplarına uygun olarak yavaşladığını gösterdi.




•Geçen yıl açıklandığı üzere çok hassas
Kütle Bir cismi meydana getiren madde miktarı. Kütle, ağırlığın bir sebebidir. Yerçekiminin kütleye olan etkisine de ağırlık denir.

Kütle birimleri gram-kilogram-ton’dur. Diğer bir deyişle cismin hızlanmaya gösterdiği dirençtir. Bütün maddi cisimlerin bir ataleti (kütlesi) mevcuttur. Bunlar hareketlerini değiştirecek her türlü müdahaleye karşı direnç gösterirler. Bir cismin kütlesi kendisinin temel ve daimi bir özel değeri olup, değişmez. Mesela; ağırlık yere göre değişen bir büyüklük
giroskoplarla donatılmış LEGOS1 ve LEGOS2 uydularının 11 yıl süren ölçümleri dünyanın etrafındaki uzay-zamanı sürüklediğini ortaya koydu.




•Güneşin ardına geçen Viking uzay araçlarından dünyaya gönderilen sinyallerin olması gerekenden daha uzun sürede dünyaya ulaştığı, yani uzay-zamanın güneş tarafından eğilmesinden etkilendikleri ortaya çıktı.




•1993'te .Hulse ve Taylor, ikiz yıldızların spiral hareketinden uzay-zaman eğrilik dalgalarının oluşumunu gözleyerek nobel kazandılar.




Yerçekiminin (kütleçekimi) bir kuvvet olmadığı, uzay-zaman geometrisinden kaynaklandığı kolaylıkla gösterilebilir:

Yerçekimi ile serbest düşmekte olan bir cismin sürekli ivmeleniyor olması için üzerinde düşüş yönünde daimi bir kuvvetin etki etmesi gerekir. Oysaki yerçekiminde serbest düşmeye bırakılmış bir cisme etkiyen hiç bir kuvvet yoktur.

Kütle, uzayı olduğu kadar zamanı da bükmektedir. Zamanın bükülmesi kütlenin merkezinde geleceği işaret eder şekildedir. Etkiyen hiç bir kuvvet olmadığı için,

Kütle Bir cismi meydana getiren madde miktarı. Kütle, ağırlığın bir sebebidir. Yerçekiminin kütleye olan etkisine de ağırlık denir.

Kütle birimleri gram-kilogram-ton’dur. Diğer bir deyişle cismin hızlanmaya gösterdiği dirençtir. Bütün maddi cisimlerin bir ataleti (kütlesi) mevcuttur. Bunlar hareketlerini değiştirecek her türlü müdahaleye karşı direnç gösterirler. Bir cismin kütlesi kendisinin temel ve daimi bir özel değeri olup, değişmez. Mesela; ağırlık yere göre değişen bir büyüklük
cisim kendi geleceğine doğru ilerlemektedir (düşmektedir).
Alıntı ile Cevapla
Sponsor
Cevapla






© 2013 KeLBaYKuŞ Forum | AtEsH
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 - ©2000-2024 - Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.2.0'e Aittir.
Açılış Tarihi: 29.08.2006