KeLBaYKuŞ Forum

Geri git   KeLBaYKuŞ Forum > Çöplük > Çöp Tenekesi


Çöp Tenekesi - Eski, gereksiz konu ve mesajlar burada toplanacaktır!


 
 
Seçenekler
  #1 (permalink)  
Alt 20.02.07, 08:56
ZipMaker - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
İlk KeLBaYKuŞ!
 
Kaydolma: 28.08.06
Erkek
Mesajlar: 12.101
Teşekkürler: 516
Üyeye 12.628 kez teşekkür edildi
Standart Cüneyt abi bilir böyle yöntemleri

Cüneyt abi bilir böyle yöntemleri


Kendisinden dinlemiştim:
Cüneyt Arcayürek, bundan tam yarım asır önce, 1956'da Akis'ten ayrılmış, Rapor diye bir dergi çıkarmıştı.
Etrafında dönemin yetenekli gençleri:
Attila Karaosmanoğlu, Haluk Ülman, Turan Feyzioğlu, Muammer Aksoy, Bülent Ecevit...
Menderes iktidarının hırçınlaştığı dönemlerdi. Tek başına 6 yıl iktidarda kalmak DP'yi "Her şeyi yaparım, herkesi bağlarım" havasına sokmuştu.
"Rapor", bu tavrı eleştiren başlıklar yayımlıyor, hatta zaman zaman Menderes'in baskıcı yöntemlerini protesto için siyah kapakla çıkıyordu.
O günlerde bir sabah kapısı çalındı.
Gelen polis "Şubeye kadar gideceklerini" söyledi.
Alışkınlardı 1. Şube'de ifade vermeye... Arcayürek, daha 1 yıl önce, Akis'te yayımlanan bir yazıdan ötürü mahkûm olup hapis yatmıştı.
Ama bu kez araba 1. Şube'nin olduğu Hacıbayram'a değil, Cebeci'ye yöneldi.
Arcayürek "Şubenin yeri mi değişti?" diye sorunca, "1. Şube'ye değil, askerlik şubesine gidiyoruz" yanıtını aldı.
Askerliği bir yıl ertelendiği halde komutan emriyle derhal askere alınması kararlaştırılmıştı; hem de muhalif iki gazeteciyle birlikte:
Şinasi Nahit Berker ve Nihat Subaşı...
Ciple o gün yedek subay okuluna teslim edip saçlarını kazıttılar; askere aldılar.
***
Dedim ya, Cüneyt Abi iyi bilir, böyle bel altı vurma taktiklerini...
Şimdi de Maliye Bakanlığı, iktidara esaslı muhalefet yürüten, aralarında Cüneyt Arcayürek, Tuncay Özkan, Mine Kırıkkanat'ın da bulunduğu Kanaltürk yöneticilerini ve program yapımcılarını mali kıskaca alarak sıkıştırmaya çalışıyor.
Şahsen, hem medya sahiplerinin hem medyada boy gösterenlerin servetinin şeffaf olmasından yanayım. Bizler de, herkes gibi, "Nereden buldun?" diye sorulduğunda kazandığımız her kuruşun hesabını verebilir durumda olmalıyız.
Bunu savunmakla birlikte, hesap denetiminin muhalefeti sindirme yöntemi olarak kullanılmasına karşı da tavır almalıyız.
1956 model "askere alma" yöntemlerini çağrıştıran bu baskıların sonuç vermediğine, bütün Türk siyasi tarihi tanıktır.
Dolaylı sansür yöntemleri, otosansür talepleri, ekonomik baskılar, yazarları şikâyet etmeler, hep geri tepmiş yöntemlerdir.
Yine geri tepeceklerdir.
***
Diziden hiç hoşlanmasam da "Kurtlar Vadisi"nin durdurulması konusunda da aynı yaklaşımda olduğumu belirteyim.
Demokrasi biraz da sevmediğine tahammül edebilme sanatıdır.
Yasal bir suç varsa, hukuk devreye sokulur.
Etik bir sorun varsa, çocukları korumak için dizi geç saate konur, seyirciye uyarıda bulunulur.
Ancak "Seyirci çok tepkili" diye kanalların yayın politikasına müdahale edilmesi, bugün bazılarımızın hoşuna gitse de yarın hepimiz için beter sonuçlar doğurabilir.
***
Çifte standarda yer yok:
Sansüre, mali kuşatmaya, iktidar baskısına her zaman, herkes için, her koşulda karşı çıkmalıyız.
Bu yöntemlerle sonuç alabileceğini umanlara, başta anlattığım Arcayürek öyküsünün devamını da hatırlatmakta yarar var:
Malum, o dönem muhalifleri askere alarak susturma çabası, muhalif kalemleri, öfkeli subaylarla buluşturmuş ve hiç istenmeyen sonuçlar doğurmuştu.
Bir daha asla böyle şeyler yaşamak istemiyoruz.
Ders alınabilse, tarih ne engin bir tecrübeler silsilesidir.
Can DÜNDAR
milliyet
Sponsor
 






© 2013 KeLBaYKuŞ Forum | AtEsH
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 - ©2000-2024 - Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.2.0'e Aittir.
Açılış Tarihi: 29.08.2006