|
|
|
|
19.02.07, 10:29
|
||||
|
||||
Yeşil sahalardan kırmızı halıya
Yeşil sahalardan kırmızı halıya Yakışıklı ve zengin bir adam o. Güzel bir karısı, üç sağlıklı çocuğu var. Bazen dövmeleriyle, bazen çapkınlarıyla, bazen imza attığı milyon dolarlık reklam anlaşmalarıyla, ara sıra da yüksek rakamlı transferleriyle gündeme gelen bir futbolcu. Hayatta şanslı olduğuna inanılan, çokça kıskanılan insanlardan…
Gerçekten David Beckham’ın hayatı göründüğü kadar şahane mi bilinmez ama buradan bakınca halinden memnun görünüyor. Özellikle de bir hafta önce LA Galaxy takımıyla yaptığı 250 milyon dolarlık transfer anlaşmasından sonra. Zamanın ruhunu yakalamış kardeşim henüz 13 yaşındayken bana “Hayatta önemli olan kim olduğun değil, kendini nasıl sunduğundur” demişti. Benim gibi “Olduğun gibi görün” düsturundan vazgeçmeyen biri için kabul edilmesi zor bir gerçekti bu. Ama doğruydu. Aksi halde David Beckham’ın kendini bir pop ikonu haline getirmesi nasıl açıklanabilir ki? Milimetrik pasları, akılcı ortaları, başarılı frikikleri ve tabii kaçırdığı penaltılarıyla hem en beğenilen hem de en çok eleştirilerin futbolculardan biri Beckham. Şahsi fikrime göre futbol tekniği ve zekâsı ne Zidane, ne Figo, ne Raul, ne de Ronaldinho gibi bir tat bırakıyor insanda. Sanırım o da bunun farkında ve pek umursamıyor. Çünkü çoktan içindeki yıldızı keşfetti ve futbolculuktan pop ikonluğuna transfer oldu bile. LÜKS BAHARATIN İZİNDE Hatırlıyorum da sahaya ilk çıktığı günden bu yana Beckham’da “Buraların prensi benim” havası vardı. Ancak 1999 yılında Spice Girls üyesi Victoria ile evlendikten sonra bir dönüşüme uğradı denebilir. Gruptaki takma adı “posh spice” (lüks baharat) olan Victoria’nın, Beckham üzerinde böyle bir etki yaratacağını anlamak için fazla öngörü gerekmiyordu aslında. Çift kısa sürede parlak imajları, renkli gece hayatları ve tabii skandallarıyla magazin basınına istediğinden de fazlasını vermeye başladı. ABD’deki Vogue dergisi Victoria ile David Beckham’ı “gezegenin en parlak çifti” olarak tanımladı. Victoria bu dergiye verdiği bir röportajda, elinde sihirli değnek olduğunu, böylece sıradan bir erkeği yıldıza dönüştürebileceğini söylerken kendinden emin görünüyordu. David ise aynı röportajda, kendisinin kararsızlığından dem vurarak Victoria gibi bir eşe sahip olmanın ne kadar inanılmaz olduğunu anlatıyordu. Evet, ne olduysa bu evlilikten sonra oldu. Beckham’ın el yordamıyla yürüttüğü pop ikonluğu faaliyetleri, kocasının ve tabii kendisinin geleceğini ilmek ilmek dokuyan Victoria’nın ellerinde bir pazarlama stratejisine dönüştü. Artık yılın futbolcusu seçilmesi, yılın golünü atması, ilk 11’de yer bulamaması, İngiltere’nin Dünya Kupası’ndan eli boş dönmesi gibi mesleki başarı ve başarısızlıklar geri planda kalmaya başladı; ne de olsa Marie Claire’in kapağını süsleyen ilk erkekti o. 2002 yılında çizdiği kariyer planı iyice belirginleşmişti Beckham’ın. O yıl yapılan Dünya Kupası’nda attığı, attırdığı ya da kaçırdığı goller değil, kuaförünü beraberinde götürüp götürmediği merak konusuydu. O artık, futbolcu-pop ikonu melezi bir popüler kültür ürünüydü. HER ŞEY YARI YARIYA Belki tam da bu nedenle 2003 yılında, 35 milyon euroya Real Madrid’e transfer olduğunda çoğu kişi Beckham’a gereğinden fazla para ödendiğini düşünmüştü. Ama Real Madrid çoktan global pazarın sırrına vâkıf olmuş, dünya çapındaki Beckham hayranları üzerinden elde edeceği imaj, reklam ve sponsorluk gelirlerinin peşinde koşuyordu. Zaten muhteşem bir kadrosu olan bu takımın Beckham’dan beklentisi iyi futbol değil yüksek rakamlı sponsorluk anlaşmalarıydı. Nitekim yaptığı transfer anlaşması gereğince Beckham imaj, reklam ve sponsorluk gelirlerinin yarısını kulübüne verecekti. Beckham da transfer olur olmaz, 2003 Ağustos’unda Adidas ile 140 milyon dolarlık bir sponsorluk anlaşmasına imza atarak takımının beklentilerini boşa çıkarmayacağını kanıtladı. Hemen arkasından çıktıkları Uzak Doğu turnesi de tam bir başarı oldu. Takım, hazırlık maçları ve Beckham ürünlerinin satışından 10 milyon dolar kazandı. Adidas anlaşmasından hemen önce, 2003 Temmuz’unda Beckham’ın bir gladyatörü canlandırdığı 90 saniyelik Pepsi reklam filminin çekimleri yapıldı. Bir fikre göre Pepsi son dört yıldır pazar payını Beckham’ın imajıyla koruyor ve ona her yıl 4 milyon dolar ödüyor. YAŞ KEMALE ERİNCE Pepsi dışında Adidas, Police, Vodafone, Motorola, Gilette gibi markalar da imajından yararlanmak için Beckham’ın kapısını çaldı. Yaptığı imaj, reklam ve sponsorluk anlaşmalarıyla yüz milyonlarca dolar kazanmaya başlayan Beckham, futboldan çok daha kolay ve kazançlı bu işe daha fazla ilgi göstermeye başladı. Öyle ki, geçtiğimiz yıl marka değeri en yüksek futbolcu unvanını Ronaldinho’ya kaptırması bile onu umutsuzluğa düşürmedi. Aksine, yeni bir aksiyon planı yaptı; zaten arasının limoni olduğu Real Madrid ile yollarını ayırarak futbolun pek de sevilmediği ABD’ye transfer oldu. Yakında 32 yaşını dolduracak olan Beckham için yapılacak en doğru hareket buydu bence. 37 yaşına kadar Avrupa kulüplerinde dolaşıp gözden düşmeyi ve değerinin yavaş yavaş erimesini bekleyecek birisi değil o. Ayrıca harcanması göze alınamayacak kadar değerli bir yatırım. Hem zaten artık futbolla pek de ilgisi ve oynamaya hevesi kalmamış Beckham için Hollywood’dan daha iyi bir son durak düşünülebilir mi? DÖNÜŞÜM TAMAMLANDI Bence David Beckham son transferiyle dönüşümünü tamamladı; safi pop ikonu haline geldi. Bu nedenle de jübilesinden sonra, popüler kültür alanında inşa ettiği kariyerine en rahat devam edebileceği yerde var olmak istiyor. Tabii karısı da… Daha solo müzik kariyerinin basamaklarını tırmanacak, Hollywood filmlerinde boy gösterecek, kadın ve moda dergilerine kapak olacak. Hollywood davetlerinin aranan ismi olmak ve yeni yuvalarında birbirinden havalı partilere ev sahipliği yapmak da var tabii. Hollywood da bu pırıltılı ve tabii kâr getirecek çifti çabuk bağrına bastı gibi görünüyor. IMDB’ye göre David Beckham’ı Asterix serisinin üçüncü filminde izleyeceğiz. Victoria Beckham’ın da çeşitli filmlerde oynayacağına dair spekülasyonlar var. Nice reklam ve sponsorluk anlaşmalarının da yolda olduğuna eminim. İçimde bundan sonra David Beckham’ı yeşil sahalardan çok kırmızı halıda göreceğiz gibi bir his var. Oylum Çağan Tarih : 22.01.2007 
|
| Teşekkür Edenler: | ||
| Sponsor |
daha ne olsn